Haber Detayı
Celal Şengör'ün mutlaka görün dediği 10 Avrupa şehri
Prof. Dr. Celal Şengör'e göre Avrupa’nın ruhunu anlamak isteyen herkesin mutlaka görmesi gereken şehirler var. İşte tarih ve sanat anlamında oldukça zengin olan, mutlaka görülmesi gereken 10 Avrupa şehri...
Prof.
Dr.
Celal Şengör, Avrupa’yı yalnızca gezilecek yerler toplamı olarak değil, insanlık tarihinin, kültürün ve düşüncenin şekillendiği bir coğrafya olarak ele alıyor.
Şengör, Avrupa'da mutlaka görülmesi gereken şehirleri sıraladı.İşte o 10 şehir...1.
Atina, Yunanistan Uygarlığın ve Felsefenin Doğduğu Kent Atina, Batı uygarlığının temellerinin atıldığı şehir olarak öne çıkıyor.
Demokrasi, felsefe ve bilim kavramlarının filizlendiği bu kent, Akropolis’ten Antik Agora’ya uzanan yapılarıyla geçmişi bugüne taşıyor.
Platon ve Aristoteles’in izlerini sürmek isteyenler için Atina vazgeçilmez bir durak.2.
Madrid, İspanya Sanat ve Enerjinin Buluşma Noktası İspanya’nın başkenti Madrid, müzeleri, canlı sokakları ve güçlü kültürel atmosferiyle dikkat çekiyor.
Prado Müzesi başta olmak üzere sanatın kalbinin attığı şehir, aynı zamanda yaşam enerjisi ve zarafetiyle Avrupa’nın karakteristik merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor.3.
Roma, İtalya Tarihin Sokaklara Sindiği Şehir Roma, adım attığınız her noktada binlerce yıllık bir hikâyeyle karşılaşacağınız ender kentlerden biri.
Antik Roma İmparatorluğu’nun izleri, Rönesans sanatının doruk noktaları ve Vatikan gibi evrensel merkezler, şehri açık hava müzesine dönüştürüyor.4.
Lizbon, Portekiz Keşifler Çağının Denizle Buluştuğu Liman Lizbon, keşifler çağının ruhunu hâlâ canlı tutan bir şehir olarak öne çıkıyor.
Atlantik kıyısındaki konumu, denizcilik tarihi ve nostaljik tramvaylarıyla Portekiz’in başkenti, Avrupa’nın en özgün şehirlerinden biri kabul ediliyor.5.
Londra, İngiltere Kültür, Tarih ve Müzelerin Başkenti Londra, British Museum’dan National Gallery’ye uzanan zengin müze ağıyla tarih ve kültürü bir araya getiriyor.
İngiliz geleneğiyle modern yaşamın iç içe geçtiği şehir, Avrupa’nın en kozmopolit merkezlerinden biri olma özelliğini koruyor.6.
Paris, Fransa Sanatın ve Modanın Evrensel MerkeziParis, mimarisi, müzeleri ve entelektüel geçmişiyle sanat denince akla gelen ilk şehirlerden biri.
Louvre, Orsay ve Montmartre hattında şekillenen kültürel miras, Paris’i Avrupa’nın estetik hafızası haline getiriyor. 7.
Moskova, Rusya Mimari, Güç ve Tarihin Sahnesi Moskova, görkemli mimarisi ve siyasi-tarihi geçmişiyle Avrupa’nın en etkileyici başkentlerinden biri olarak öne çıkıyor.
Kızıl Meydan, Kremlin ve anıtsal yapılar, şehrin güçlü kimliğini yansıtıyor.8.
Berlin, Almanya Tarihin Kırılma Noktalarının Şehri Berlin, Avrupa tarihinin en sert kırılmalarına tanıklık etmiş bir şehir olarak öne çıkıyor.
İki dünya savaşının izlerini, Soğuk Savaş döneminin sembolü olan Berlin Duvarı’nı ve modern Almanya’nın yeniden doğuşunu aynı kentte görmek mümkün. 9.
Viyana Viyana: İmparatorluk, Müzik ve Bilimin Başkenti Viyana, Habsburg İmparatorluğu’nun mirası üzerine kurulmuş, müzik, sanat ve bilimle özdeşleşmiş bir şehir.
Mozart’tan Beethoven’a, Freud’dan Klimt’e uzanan güçlü entelektüel birikimiyle Avrupa düşünce tarihinin merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor. 10.
St.
Petersburg, Rusya Sanatla Yoğrulmuş Bir İmparatorluk Şehri St.
Petersburg, sarayları, kanalları ve müzeleriyle adeta bir tabloyu andırıyor.
Hermitage Müzesi başta olmak üzere sanatın her dalının izlerini taşıyan şehir, Rus kültürünü derinlemesine tanımak isteyenler için kilit bir nokta.Avrupa’yı Anlamak İçin Bu Şehirler Anahtar Niteliğinde Celal Şengör’e göre bu şehirler yalnızca turistik değil; Avrupa’nın düşünsel, sanatsal ve tarihsel kimliğini anlamak için temel duraklar.
Bu merkezleri gezmek, Avrupa’nın nasıl şekillendiğini yerinde görmek anlamına geliyor.