Haber Detayı
Kendime Yazılar’da Deniz Baykal izi: Korkmaz Karaca’nın tanıklıkları
Yazar ve iş insanı Korkmaz Karaca, yeni kitabı Kendime Yazılar’da Deniz Baykal’la kurduğu siyasi dostluğu ve iş dünyasında karşılaştığı güçlü isimlerle yaşadığı temasları anlatıyor. Karaca, kitabını “gücün değil, insanın izini süren bir temas hikâyesi” olarak tanımlıyor.
Yazar ve iş insanı Korkmaz Karaca, yeni kitabı Kendime Yazılar ile siyaset, iş dünyası ve kişisel hafıza arasında kurduğu bağları okurla buluşturuyor.
Kitabında Deniz Baykal’ı merkeze alan Karaca, aynı zamanda uluslararası iş dünyasında karşılaştığı güçlü isimler üzerinden karakter, cesaret ve itibar kavramlarını sorguluyor.
Karaca, Kendime Yazılar’ın bir “güç hikâyesi” değil, insanın hayatta kurduğu temasların izini süren bir anlatı olduğunu vurguluyor.-Kendime Yazılar’da Deniz Baykal anlatısı çok merkezde.
Ama dikkatli okur, iş dünyasından da güçlü isimlerle temasları görüyor.
Bu bir bilinçli denge mi?Korkmaz Karaca:Evet.
Çünkü benim hayatım sadece siyaset koridorlarında geçmedi.
İş dünyasında da insanın karakterini sınayan çok güçlü karşılaşmalar yaşadım.
Giovanni de Giovanni Del Conte’nin bana söylediği şu cümle hâlâ kulağımda:“Gerçek itibar, masadan kalktıktan sonra arkandan söylenenlerdir.”Bu sözü hayat pusulası yaptım.-Deniz Baykal’la ilişkiniz siyaset ekseninde ama bir dostluk diliyle anlatılıyor.
İş dünyasında da benzer bir bağ var mı?Korkmaz Karaca:Vardı.
Mesela Badri Patarkashvili… Gücü, serveti, uluslararası etkisi tartışılmazdı ama beni en çok etkileyen tarafı şuydu:“İnsan, paranın değil; cesaretinin büyüklüğü kadar adamdır” derdi.Bu cümle, Baykal’ın siyasetteki direnciyle zihnimde hep yan yana durur.-Kitapta siyaset ve iş dünyası anlatıları birbirini tamamlıyor gibi…Korkmaz Karaca:Çünkü ikisi de insanı çıplak bırakır.
Siyaset gücü, iş dünyası parayı sınar.
Ama sonunda geriye hep aynı soru kalır: Nasıl bir insan olduğun.
Deniz Baykal bu sınavı karakterle verdi.
İş dünyasında tanıdığım bazı isimler de öyle.-Giovanni de Giovanni Del Conte ve Badri Patarkashvili gibi isimleri anmanız okur için sürpriz olabilir.Korkmaz Karaca:Bilerek abartmadım, bilerek kısa tuttum.
Çünkü o isimler CV süsü değil, hayat dersidir.
Kendime Yazılar’da isimler değil, onların bıraktığı izler önemliydi.-O zaman şunu mu söylüyorsunuz: Kitap bir güç hikâyesi değil?Korkmaz Karaca:Asla.
Bu kitap bir temas hikâyesi.
Deniz Baykal’la siyasette, Badri Patarkashvili’yle cesarette, Giovanni Del Conte’yle itibarda dokunan anlar var.
Güç gelip geçer; temas kalır.-Son cümle olarak… Kendime Yazılar kimin kitabı?Korkmaz Karaca:Bu kitap, yolu bir şekilde güçlü insanlarla kesişmiş ama gücün kendisine hiç teslim olmamış birinin kitabı.Deniz DeğerliOdatv.com