Haber Detayı
Araç sistemleri ve şehrin altyapısıyla konuşan girişim
Spark’ın Kurucusu Çağan Koyun’un hikâyesi; ortaokulda başlayan bir merakın, stratejik kararlar ve doğru zamanda atılan cesur adımlarla küresel bir mobilite vizyonuna dönüşmesinin somut bir örneği. Koyun, 2026 yılında girmeyi planladığı yeni yatırım turuyla değerlemesini 20 milyon doların üzerine çıkarmayı hedefliyor.
Sevilay ÇOBANTürkiye’de genç yaşta teknoloji ve girişimcilik alanında küresel hedefler koyan isimler arasında öne çıkan Çağan Koyun’un hikâyesi, klasik bir “startup başarı öyküsü”nden çok daha fazlasını anlatıyor.
Ortaokul yıllarında çevresindeki problemlere çözüm arayan bir öğrencinin merakıyla başlayan bu yolculuk, bugün Avrupa ve ABD pazarlarını hedefleyen bir mobilite teknoloji platformuna dönüştü.Henüz 21 yaşındaki Spark’ın kurucusu Çağan Koyun’un teknolojiyle kurduğu ilişki erken yaşlarda şekillendi.
Robotik, yazılım ve otonom sistemler; onun için yalnızca birer ilgi alanı değil, günlük hayattaki verimsizlikleri ortadan kaldırmanın araçlarıydı.
Henüz ortaokuldayken sorun tespit etmeyi, çözüm tasarlamayı ve bunu somut bir ürüne dönüştürmeyi bir alışkanlık haline getirdi.
Girişimcilik hikâyesini DÜNYA Gazetesi ile paylaşan Koyun, “Şükrü Şankaya Anadolu Lisesi’ne geçtikten sonra benimle benzer vizyona sahip öğrencilerle bir araya gelerek okul bünyesinde teknoloji takımları kurduk.Kurduğumuz takımlar arasında okulun ilk yapay zekâ odaklı oluşumu olan Yapay Zekâ Teknolojileri Takımı (AITT), elektrikli ve otonom sistemler üzerine çalışan Otonom Araç Takımı ve Web3 ile dağıtık sistemlere odaklanan Blockchain Teknolojileri Takımı yer aldı.
Çalışmalarımız; TEKNOFEST ve TÜBİTAK 4006 gibi prestijli platformlarda elde edilen derecelerle somut başarılara dönüştü.
Ayrıca araç güvenliği ve uzay teknolojileri alanlarında patent başvuruları yaptım” dedi.Üniversitede bilinçli bir yön değişimiLise yıllarındaki akademik ve teknolojik başarıları Koyun’a University of Waterloo’dan Sussex’e uzanan geniş bir yelpazede yurtdışı üniversite kabulü sağladı.
Ancak Koyun, kariyerini Türkiye’de inşa etme ve girişimcilik odağını erken aşamada güçlendirme kararı aldı. “Bu doğrultuda Bahçeşehir Üniversitesi’nde İşletme, İstanbul Üniversitesi’nde ise Ekonomi eğitimine başladım” diyen Koyun, “Amacım teknoloji bilgimi sağlam bir finans ve iş modeli altyapısıyla desteklemekti.
Lisede fark ettiğim mobilite sektöründeki kaos sorununun daha da belirginleştiğini gördüm.
İşte bu noktada; şehir içi ve uluslararası mobilite hizmetlerini tek bir dijital altyapı altında birleştiren güvenli ve kesintisiz bir teknoloji platformu olan Spark SuperApp fikri doğdu” diye konuştu.Reddedilmekten stratejik avantajaBahçeşehir Üniversitesi’nde öğrenciyken projeyle BAU HUB’a başvurduğunu ancak kabul edilmediğini, bu noktada verdiği kararın da girişimcilik hikâyesinin en belirleyici kırılmalarından biri olduğunu ifade eden Koyun, “Projeden vazgeçmek yerine, BAU HUB’a stajyer olarak girdim ve ekosistemin tüm olanaklarından faydalanmayı seçtim” ifadesini kullandı.Avrupa’dan ABD’ye uzanan büyümeBu sayede sağlam teknolojik altyapı üzerinde Spark’ın hızla büyümeye başladığının altını çizen Koyun, bu süreçteki önemli kilometre taşlarını şöyle sıraladı: “Türkiye’nin en önemli teknoloji kümelenmelerinden biri olan Bilişim Vadisi’nin Mobilite Hızlandırma Programı’ndan mezun oldum.
Aynı zamanda KPMG tarafından düzenlenen Global Tech Innovator Türkiye finalinde ülkenin en iyi 10 girişiminden biri seçildim.İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile birlikte Tech Istanbul DemoDay’e katılarak mobilite sunumları gerçekleştirerek Spark ekosistemini tanıttım.
Avrupa’nın en büyük roaming hub’larından (dolaşım merkezi) biri olan GIREVE ile entegrasyon sürecini başlatarak, Avrupa’nın %80’ini kapsayan yaklaşık 575 bin sokete hizmet verebilir duruma geldik.” Bugün Spark, ABD’de Michigan Üniversitesi ve Mcity altyapısına bağlı Electrification Cohort Ar-Ge Programı kapsamında çalışmalar yürütüyor.
Otonom ve elektrikli araç teknolojilerinin merkezlerinden biri olarak kabul edilen bu program, Spark’ın ABD pazarına açılımındaki stratejik ilk adımı görülüyor.2025 yılı Koyun için uluslararası görünürlüğün arttığı bir dönüm noktası oldu.
Forbes Türkiye, Çağan Koyun’u mobilite sektöründeki yenilikçi yaklaşımı ve küresel ölçeklenme potansiyeli nedeniyle “30 Under 30” listesine dâhil etti.Spark: Yeni nesil bir e-mobilite SuperApp’iSpark, parçalı ve karmaşık mobilite deneyimlerini tek çatı altında birleştirmek için tasarlanmış uçtan uca bir e-mobilite platformu.
Kullanıcıların farklı ihtiyaçları için onlarca uygulama arasında geçiş yapmak yerine Spark, tüm bu hizmetleri MiniApp mimarisiyle güvenli kimlik ve ödeme sistemiyle tek ekosistem altında topluyor.Spark’ın birleştirdiği hizmetlerden bazıları:Elektrikli Araç ŞarjıTek uygulama üzerinden birçok ağa erişimSigortaMobilite odaklı dijital sigorta çözümleriOtoparkKonum, rezervasyon ve ödemeAraç Kiralama & Filo ÇözümleriKısa dönem, uzun dönem, kurumsalYol YardımDijital olarak tetiklenen acil yardım hizmetleriMikromobiliteScooter, bisiklet ve çok modlu ulaşımHedef, 20 milyon dolar değerlemeyi aşmakSpark’ın mimarisinin otonom araç ekosistemleri ve akıllı şehir altyapılarıyla konuşabilecek şekilde tasarlandığını anlatan Koyun, “Hedefimiz büyük: 2026’nın başlarında Türkiye’nin önde gelen otomotiv gruplarından birinin öncülüğünde gerçekleşecek bir yatırım turuyla 20 milyon dolar değerlemeyi aşmak istiyoruz.
Bu kaynakla da otonom filo yönetimi, V2G (Vehicle-to-Grid) teknolojileri gibi geleceğin alanlarına yatırım yapmayı planlıyoruz” diye konuştu.Tek bir mesajla gelen küresel ortaklıkKoyun, Spark için asıl dönüm noktasının ise geleneksel girişimcilik yollarının dışına çıkılan bir hamleyle geldiğini belirtti.
LinkedIn üzerinden KOBIL Group’un kurucusu İsmet Koyun’a attığı mesajın Avrupa merkezli stratejik bir ortaklığın kapısını araladığını kaydeden Koyun, şöyle konuştu: “Avrupa’nın önde gelen güvenlik teknolojileri şirketlerinden KOBIL ile kurduğumuz iş birliği, Spark’ı yerel bir girişim olmaktan çıkararak küresel hedefleri olan bir teknoloji şirketine dönüştürdü.
Spark’ın çevik mobilite vizyonu, KOBIL’in bankacılık seviyesindeki güvenlik altyapısı ve uluslararası tecrübesiyle birleşti.
Bu ortaklıkla Spark, KOBIL’in mPower SuperApp teknolojisi üzerine inşa edildi.
MiniApp mimarisi, yüksek güvenlik standartları ve OCPI, OCPP, TOMP-API, GBFS gibi açık standartlara dayalı OneAPI yaklaşımı sayesinde yüzlerce hizmet sağlayıcının sisteme entegrasyonu mümkün hale geldi.”