Ölümle burun buruna gelinen saniyeler: Düşen uçaktan indi, patlama gerçekleşti

Minnesota'dan havacılık sektörüne uzanan rutin bir iş seyahati, Pete Carleton için hayatının geri kalanını gölgeleyecek bir kabusa dönüştü. 17 Şubat 2025 için planlanan Delta Connection'ın 4819 sefer sayılı Toronto uçuşuna binerken her şey yolundaydı; kulaklıklarını taktı, sevdiği bir grubu dinlemeye başladı ve yan koltuğundaki yabancıyla tek kelime etmeden arkasına yaslandı.

Ancak uçağın iniş takımları pistle buluştuğu an, Carleton için sıradanlık yerini hayatta kalma mücadelesine bıraktı.Yolculuğun sonlarına doğru uçağın normalden daha hızlı ve sert hareket ettiğini fark eden Carleton, içinden bir şeylerin ters gittiğini geçirdi.

Beklenen iniş anında uçak adeta bir beton yığını gibi piste çarptı.

O anları "Pencereden gördüğüm ilk şey devasa alevlerdi" diyerek anlatan Carleton, metalin asfaltta sürüklenirken çıkardığı korkunç sesi asla unutamıyor.

Çarpışmanın şiddetiyle uçağın sağ kanadı koptu, kuyruk bölümü gövdeden ayrıldı ve jet ters dönerek durabildi.

Bir anda tavanın taban, tabanın ise tavan olduğu kabinde yolcular koltuklarında "yarasalar gibi" baş aşağı asılı kaldı.

Sessizliği bozan tek şey, sert darbeyi algılayan yolcuların akıllı saatlerinden yükselen acil durum alarmlarıydı.

Not: Görsel yapay zeka ile hazırlanmıştır.Uçağın içine sızan binlerce litre yakıtın kokusu genizleri yakarken, kabin tam bir can pazarına dönüştü.

Carleton, uçuşun başında görmezden geldiği yanındaki yolcuyla yardımlaşarak kemerlerini çözdü ve uçağın tavanına, yani yeni zemine düştü.

Herkes birbirine yardım etmeye çalışıyor, çıkış kapılarına ulaşmak için devrilen bagajları kenara itiyordu.

Dışarı çıktığında gördüğü manzara ise dondurucuydu.

Kendisi uçaktan uzaklaştıktan saniyeler sonra enkazın bir kısmı patladı.

Carleton o anları, "Sadece birkaç adım ötedeydim, her şeyimi uçakta bıraktım ama hayattaydım" sözleriyle hatırlıyor.

O geceyi, henüz kurumamış kıyafetlerle iş arkadaşlarıyla bir şeyler yiyerek geçirmeye çalıştı.

Hiç tanımadığı bir yabancı, durumlarını fark edip yemek hesaplarını ödedi.

Otel odasından ailesine ulaşmak için saatlerce telefon görüşmesi yapan Carleton, o gece sadece seslerini duymanın bile ne kadar değerli olduğunu anladı.

Ertesi sabah otelin hediyelik eşya dükkanında karşılaştığı bir başka yabancı, haberlerde gördüğü kazazedenin Carleton olduğunu anlayınca aracına gidip kendi temiz sweatshirt'lerinden birini ona hediye etti.

Toronto’da buluşacakları şirket de temel ihtiyaçlarını karşılayarak onlara destek oldu.

Carleton, dünyanın içinde bulunduğu kaosa rağmen "İnsanlık bir anlığına devreye girdi, bu gerçekten tazeleyiciydi" diyerek o anların üzerindeki etkisini vurguluyor.Kaza sonrası Delta Hava Yolları, uçaktaki her yolcuya herhangi bir şart koşmaksızın 30 bin dolar nakit ödeme teklif etti.

Ancak havayolu şirketi, devam eden soruşturmalar nedeniyle olayın detaylarına dair resmi bir yorum yapmaktan kaçınıyor.

Şu an için yaklaşık 55 yolcu, yaşadıkları mağduriyet nedeniyle hukuki yollardan haklarını aramaya devam ediyor.Mucizevi bir şekilde herkesin sağ kurtulduğu bu kaza, Carleton için fiziksel yaralardan çok daha derin izler bıraktı.

Artık kışın yağan kar veya uğuldayan rüzgar, onu tekrar o soğuk piste geri götürüyor.

Duyma kaybı yaşayan ve konuşma tarzı değişen Carleton'ın eşi Carolynn, "O artık aynı adam değil; dinliyor ama duymuyor, orada ama aslında değil" diyerek yaşadıkları travmanın boyutunu gözler önüne seriyor.

Yaşadığı panik ataklara ve uçuş korkusuna rağmen Carleton, hayata tutunmak için yeni bir yol seçti.

Minneapolis'teki bir yırtıcı kuş merkezinde gönüllü olarak çalışmaya başlayan Carleton, vaktini vahşi doğayı korumaya adayarak zihnini sakinleştiriyor. "Neden hala buradayım?" sorusuna yanıt ararken, bu ikinci şansını dünyaya bir şeyler katarak değerlendirmek istiyor.

Kazanın üzerinden aylar geçmesine rağmen adli süreç devam ediyor.

Delta ve Endeavor Air aleyhine açılan davalarda yaklaşık 55 kişi hak ararken, Carleton kış aylarında uçmama kararı alarak hayatını rayına oturtmaya çalışıyor.