Haber Detayı

İstanbul'da salgın var mı? Yetkiliden kritik açıklama...
Gündem aydinlik.com.tr
21/12/2025 12:56 (5 gün önce)

İstanbul'da salgın var mı? Yetkiliden kritik açıklama...

İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner, kentte salgın anlamında olağan dışı bir durum söz konusu olmadığını dile getirdi. Güner, "Ayrıca uzun süredir kullandığımız yapay zekâ destekli erken uyarı sistemimiz sayesinde bulaşıcı hastalık eğilimlerini yakından izliyoruz." diye konuştu.

Kış aylarıyla birlikte salgın riski kronik hastalar başta olmak üzere pek çok vatandaşı tedirgin ediyor.

İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç.

Dr.

Abdullah Emre Güner, konuya dair Milli Gazete'ye konuştu. -Öncelikle çok yoğun bir çalışma temponuz var, Allah yardımcınız olsun.

Bu yoğunlukta bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz.

Malum kış aylarına girdik.

İstanbul’da bir salgın başlangıcı ya da olağanüstü bir bulaşıcı hastalık riski var mı? 'TEHDİT EDEN BİR DURUM YOK' İstanbul’da şu anda olağan dışı bir durumun söz konusu olmadığını belirtmek isterim.

Türkiye, Sağlıkta Dönüşüm Programı ile yıllardır güçlü bir sürveyans altyapısına sahip.

Klinik vakaları ve mutasyonları düzenli olarak takip ediyor, verileri anlık biçimde analiz ediyoruz.

Ayrıca uzun süredir kullandığımız yapay zekâ destekli erken uyarı sistemimiz sayesinde, mevsimsel dalgalanmaları ve bulaşıcı hastalık eğilimlerini yakından izliyoruz.

Şu anda beklediğimizin üzerinde bir artışla karşı karşıya değiliz.

Semptom ve vaka bildirimleri, poliklinik başvuruları, acil servis yoğunlukları ve laboratuvar sonuçları erken uyarı sistemimizde anlık olarak izleniyor.

Bu yıl olağan mevsimsel artış dışında toplum sağlığını tehdit edecek düzeyde bir durumla karşılaşmadık. -Okullarda hijyen nedeniyle yaşanan bir sağlık sorunu var mı?

Okullar, özellikle kış aylarında solunum yolu enfeksiyonlarının sık görüldüğü ortamlardır.

Ancak hijyen kaynaklı, yaygın, ciddi bir salgın veya sağlık sorunu şu anda İstanbul genelinde tespit edilmiş değildir.

Okul sağlığı birimlerimiz aracılığıyla tüm ilçelerle sürekli iletişim hâlindedir.

Çocuklarda görülen solunum yolu enfeksiyonlarının çoğu kişiden kişiye bulaşan mevsimsel virüslerdir, yani genellikle yüzey kirliliğinden veya ortam hijyeninden kaynaklanmaz. -Aileler çocuklarını okula gönderirken nelere dikkat etmeli?

Ailelerimizin hassasiyetini anlıyoruz ve birkaç önemli noktaya özellikle dikkat edilmesini öneriyoruz: Belirti gösteren çocuk okula gönderilmemeli.

Ateş, öksürük, boğaz ağrısı, kusma, ishal gibi belirtileri olan çocuğun bir-iki gün evde dinlenmesi hem kendi sağlığı hem sınıf arkadaşları için kritik önemdedir.

El yıkama alışkanlığı çok önemli.

Sabah evden çıkmadan, teneffüslerden sonra ve eve döndüklerinde mutlaka el yıkama alışkanlığının pekiştirilmesi gerekiyor.

Sınıf ve ev ortamının havalandırılması.

Günde en az 2–3 kez 5-10 dakika havalandırma, kapalı ortamlarda bulaş riskini ciddi şekilde azaltır.

Bağışıklığı destekleyen yaşam rutini de önemli.

Düzenli uyku, yeterli sıvı tüketimi, dengeli beslenme Çocukların enfeksiyonlara karşı dayanıklılığını artırıyor.

Ailelerin alacağı bu basit önlemler, İstanbul’daki toplu bulaşları önlemede çok ciddi katkı sağlıyor. -Hasta Okulu Programı’ndan bahseder misiniz?

Sağlık okuryazarlığı hedefi mi var?

Hasta Okulu, toplum sağlığını güçlendirmek amacıyla yürüttüğümüz önemli ve özgün programlardan biridir.

Hasta Okulu Programı 48 hastanede toplam 109 program ile genişleyerek devam etmektedir.

Programın amaçları, kronik hastalığı olan bireylerin sağlık okuryazarlığını artırmak, hastaların hastalıklarını yönetebilme becerisini geliştirmek, ilaç kullanımından beslenmeye, egzersizden semptom yönetimine kadar doğru bilgiyi topluma ulaştırmak, gereksiz acil başvurularını azaltmak, hastane–hasta iletişimini güçlendirmek.

Eğitimlerimiz, kamu hastanelerimizde hekim, hemşire, diyetisyen ve fizyoterapistlerden oluşan multidisipliner ekipler tarafından veriliyor.

Diyabet, KOAH, hipertansiyon, obezite, kalp yetmezliği gibi alanlarda düzenli oturumlar yapılıyor. 2025 itibarıyla kapsamını genişleterek psikososyal destek modüllerini de ekledik.

Bu proje, İstanbul’un sağlık okuryazarlığını yükseltmede çok önemli bir basamaktır.

İstanbul’da randevu yoğunluğunu azaltmak için ne yapıyorsunuz?

İstanbul, 17 milyonu aşan nüfusuyla Türkiye’nin sağlık hizmetleri açısından en hareketli ili.

Bu nedenle randevu talebi oldukça yüksek.

Yoğunluğu azaltmak için çok yönlü bir plan uyguluyoruz., 35 kurumda başlattığımız Akşam Polikliniği Uygulaması’nı kısa sürede 47 kuruma yaydık.

Eylül ve ekim aylarında 586.000 İstanbullu mesai sonrası sağlık hizmeti aldı. 17.00–22.00 saatleri arasında gönüllü hekimlerimizin özverili çalışmasıyla kapasite iki katına çıktı. 70 bin’den fazla ameliyat 406 endoskopi/kolonoskopi işlemi mesai dışı yapıldı.

Bu durum gündüz randevu boşluklarını ciddi şekilde artırdı. 2025 yılında İstanbul’daki 1112.

Aile Sağlığı Merkezi açılışını gerçekleştirdik.

Birinci basamağın güçlenmesi, hastanelere olan talebi azaltıyor.

Sonuç olarak İstanbul’da randevu erişiminde her geçen ay iyileşme görüyoruz.

Röportajın devamını Milli Gazete internet adresinden okuyabilirsiniz...

İlgili Sitenin Haberleri