Haber Detayı

Zeytinyağlı yiyemem aman…
Recep genel nefes.com.tr
21/12/2025 06:00 (5 gün önce)

Zeytinyağlı yiyemem aman…

Benim en sevdiğim yemekler listesinin zirvesinde enginar dolma var. Yanında tas kebabı olduğunda ortaya enfes bir ziyafet çıkar. Gözü...

Benim en sevdiğim yemekler listesinin zirvesinde enginar dolma var.

Yanında tas kebabı olduğunda ortaya enfes bir ziyafet çıkar.

Gözü kör olasıca enflasyon, mutfağı alt üst etmeden önce bizim mutfağın vazgeçilmezleri arasındaydı.

Sonra “çok pahalıydı almadım”, “Tanesi kaç lira olmuş, gördün mü” nidaları arasında bizim mutfaktan enginar dolma buharlaşıverdi.

Yoldan çıkan kuşbaşını da yanına alıp gitti.Yemekler, sadece kültürel bir çeşitliğin temsilcileri değildir.

Sofralarımızdaki lezzetler yüzlerce yıl nasıl yaşadığımızı, ekonomik gücümüzü de gösterir.

Mesela, dünyanın diline düşen pizzanın kökenlerine bakacak olursanız, karşınıza Napoli’nin yoksul sokakları çıkar… Pizza hamur, salça, fesleğen, mozerella gibi birkaç ucuz malzemeden yoksulların yarattığı bir lezzettir.

Ama enginar, öyle değildir.

Pizzanın ortaya çıktığı yıllarda Avrupa’da ona “asillerin yiyeceği” diyorlardı.

Giritli göçmenler, onu Anadolu’ya taşıdıktan sonra Türk mutfağında özel bir yer edindi.

Sonra, Osmanlı sarayı dahil mutfaklarımızın baş tacı oldu.

Yemek kitaplarını karıştırırsanız, “Türk mutfağının en sevilen klasiklerindendir” diye bir cümleyle yolunuz mutlaka kesişir.KAHVEYİ UNUTTUĞUMUZ GÜNLER DE GÖRDÜKYakın zamana kadar enginar dolma yemenin zenginlikle bir alakası olduğunu hiç düşünmezdik.

Olsa olsa o bir Ege yemeğiydi.

Zeytinyağlı sevmeyenlerin biraz yabancı olduğu bir lezzetti. “Güzel ama meşakkatli yemek” derdik.

Hepsi o kadar… Farkında mısınız, enginar, lezzetini sevmediğimiz ya da meşakkatli olduğu için mutfaklarımızdan çıkıp gitmedi. 2020’de tanesi 5 liraydı.

Artık 60 liraya bulursan “ucuzmuş” diyorsun.

Artık 80 liraya aldığımız 250 gram garnitür konserve de aynı tarihlerde 8 liraydı.Enginar giderken, yanına zeytinyağını da aldı.

Salataların vazgeçilmezi dediğimiz zeytinyağının da yanına yaklaşamıyoruz. 5 yıl önce bir litresi 35 liraydı, artık 300 liraya alabilmek için kampanya takip etmek, indirim kovalamak lazım.

Enginarın yanına tas kebabı mı?

İşte o konuya hiç girmeyelim… Mutfağa sokamaz hale geldiğimiz kuşbaşı 900 liraya ulaştı.

Oysa 5 yıl önce 50 liraydı.

Artık bizim mutfaklarda ne zeytinyağı, ne enginar, ne de tas kebabı kaldı.

O zaman anladık ki; zengin yemeğiymiş bunlar… Herkese nasip olmazmış…Şu düştüğümüz sefalete görüyor musunuz?

Daha düne kadar yoksul sofraları ile özdeşleştirilen zeytinyağlı sebze yemekleri, artık zengin mutfaklarında görebileceğimiz hale geldi.

Bize de “Zeytinyağlı yiyemem aman” türküsü kaldı.Enflasyon, bizim mutfaklarımızdan enginarları alıp götürürken, onların sofraları yeni lezzetlerle tanıştı.

Henüz karidesin, havyarın, ejder meyveli smotthie’nin sadece adını biliyoruz.

Tadı nedir?

Nasıl yenir nasıl içilir?

Hiçbir fikrimiz yok.Yine de karamsar olmayın. 12 Eylül, bize kahvenin tadını unutturmuştu.

Sonra o günleri ardımızda bırakıp yeniden Türk kahvesi höpürdetip, fal bakmaya başladık…Hayat bir gün yüzümüze yeniden gülmeye başlarsa enginarı da mutfağımıza alırız…Size o günler için bir de tarif vereyim:Önce enginar çanaklarını tek tek limonla bir güzel ov.

Sonra tencereye bolca zeytinyağı koy limonları üzerine sık, enginarları koy hafif ateşte pişir.

Ayrı bir tencerede ince kıyılmış soğanları kavur, üzerine garnitürü ekleyip pişir.

Karışımı enginar çanaklarının üzerine ekle.

Çok az şeker ve tuz ilave ederek kısık ateşte pişmeye bırak.

Soğuk servis etmelisin.Afiyet olsun…

İlgili Sitenin Haberleri