Haber Detayı
SİLAHLANMA YARIŞI KIZIŞIYOR | Türkiyenin 10 yıllık güç planı oyunu nasıl değiştiriyor?
Türkiye, savaş uçakları, füze sistemleri, elektronik harp ve hava savunma yatırımlarıyla savunma sanayisini güçlendirirken, dünyada da askeri harcamalar rekor seviyelere ulaştı. 2024te küresel savunma harcamaları 2,72 trilyon doları bulurken, ABD başı çekti; NATO ve AB ülkelerinde silahlanma arttı. Uzmanlara göre Türkiyenin caydırıcılığı için savunma ile birlikte güçlü bir taarruz kapasitesi, entegre hava–uzay sistemleri ve gelişmiş hava savunma altyapısı kritik önem taşıyor.
Türkiyenin savunma sanayisinde attığı adımlar, küresel ölçekte artan silahlanma eğilimiyle birlikte daha fazla dikkat çekiyor.
Savaş uçaklarından tanklara, füze sistemlerinden elektronik harp kabiliyetlerine ve şifreli iletişim ağlarına kadar birçok alanda kapasitesini artıran Türk savunma sanayisi, caydırıcılık hedefi doğrultusunda önemli bir ivme yakalamış durumda.Dünyada da benzer bir tablo söz konusu. 2024 yılına ait uluslararası raporlara göre küresel askeri harcamalar 2,72 trilyon dolara ulaştı.
Bu alanda ABD başı çekerken, NATO ve Avrupa Birliği ülkelerinde de savunma harcamalarında ciddi artışlar yaşanıyor.Terör ve Güvenlik Uzmanı İbrahim Keleş, modern savunma anlayışının yalnızca savunma değil, aynı zamanda taarruz kapasitesini de içermesi gerektiğine dikkat çekiyor.Keleşe göre bir ülkenin güvenliği iki temel yapı üzerine kuruluyor: savunma ve taarruz.
Bu kapsamda Kızılelma ve ANKA-3 gibi platformların tek tek değil, entegre bir yapı içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Keleş, uydu sistemlerinin bu noktada kritik rol oynadığını ifade ediyor.Keleş, KAAN savaş uçağının da bu anlayışın önemli bir parçası olduğuna işaret ederek, KAAN sadece bir savaş uçağı değil, aynı zamanda havada görev yapan bir komuta kontrol merkezi değerlendirmesinde bulunuyor.Bir ülkenin düşmanları karşısında caydırıcı olabilmesi için güçlü bir taarruz kapasitesine sahip olması gerektiğini belirten Keleş, bunun modern savaş uçakları ve gelişmiş füze sistemleriyle mümkün olabileceğini söylüyor.Türkiyenin önümüzdeki 10 yıllık süreçte yapması gereken savunma yatırımlarına da değinen Keleş, hava savunma sistemlerinin önemine dikkat çekiyor.Türkiyenin uzun yıllar NATO üyesi olmasına rağmen ABDnin Patriot hava savunma sistemlerini satmaması üzerine S-400leri tedarik ettiğini hatırlatan Keleş, mevcut durumda Çelik Kubbe projesinin yanı sıra S-400 sistemlerinin de Türkiye açısından stratejik öneme sahip olduğunu vurguluyor.
İLGİLİ HABER Türkiye Miami'de Gazze toplantısı: Türkiye, ABD, Katar ve Mısır bir araya geldi!
Bakanlıktan açıklama