Medyada ‘yılın çok şey’edilen’ kelimeleri, Şike, bahis, uyuşturucu mu?

Medyada ‘yılın çok şey’edilen’ kelimeleri, Şike, bahis, uyuşturucu mu?

Yazar: Ya tamam, biz de tavla, masa tenisi falan oynuyoruz ama nedir; çayına, dondurmasına oynanan iddialı kapışmalar nihayetinde.

İnsanız ve arada adrenalin heyecan dozumuza kıyak geçmeliyiz..

Mesela ben Trakya bölgesinde yetişmiş iyi masa tenisçilerinden Adnan Türkkan’la dondurmasına bir maç yaptık, tüm masa başı hileli vuruşlarımla dondurmayı Ankara’da yemeye hak kazandım!

Bu ne demek; mevzu, kazanmanın dışında, mücadele güzelliğini idrak edip keyfini yaşamak.

Ama sen Allah'ın şanssız kulu Samet, al annenin kötü gün altınlarını, git Üveyikspor FC vs Naltoplargücü FC maçına bas.

Gitti güzelim altınlar!

Nedençün; Üveyik’li kaleci hemşerisi Naltoplar’dan forvet Smayil ile anlaşmış, 4 golü de koltuk altı bölgesinden yiyip malı birlikte götürmüşler!

Bizim Samet şimdi ne yapsın?

Kumar, şike, bahis..

Hepsi çok pis.

Bu kafiyeli mesaj yüklü manimin de ilham perisi, kıymetli şair ağabeyim İzzetin Ozgibar’dır bu böyle biline.

Çizer: Hocam geçen ki mizahınız da uyuşturucu çeteleri ile ilgiliydi(bakınız;) Bu sefer de şike olayı.

Biraz okurun yarasına parmak basa basa acıtmak olmuyor mu?

Hani şöyle Çaycı Semih'li; daha hayatın detaylarından, küçük şakalarından girseydik ya arada?

Yazar: Ne desen haklısın ama ben şu sıralar dediğine odaklıyım. 14 yaşında bir kardeşimiz var adı, Eyüp Kaan, yetenekli bir amatör çizer.

Geçenlerde babasıyla gazetemize beni görmeye geldiler sağ olsunlar.

Ben kardeşimizin çizgilerini beğendim ona “ haftada 1 gün sen benim ‘Çaycı Semih’ karakterimi çiz esprisi benden “ dedim. “Hem bu arada okurlarımızla birlikte bakarız ve hiç kusura bakma seni herkese açık şekilde çok pis eleştireceğim ona göre!” diye ekledim.

Daha cevap vermedi bu pazartesi dönecek bakalım?

Çizer: Oh süper!

Ben de o gün ücretli izin kullanırım madem.

Yazar: Evet ama sana vereceğim günlük ücreti de kardeşimize harçlık veririm, çocuk lisede okuyor küçük bir katkı olsun.

Bir simit bir ayranı da kantinde düşünmeden içebilsin değil mi!

Çizer: Vallahi benden başka herkese melaike gibisiniz, bana da biraz ekstra ateşleseniz sizi sırat köprüsünden sırtımda taşıyıp, koşarak geçiririm inan olsun.

Yazar: Köprü beni taşır da seni taşımaz net!

Gençliğinin getirdiği tüm hormonlarını har vurup harman vuruyorsun.

Israf günahtır köprünün de bir sensoru var canım Çizerim.

Di mi a.

Çizer: Bir yaranamadık..