Haber Detayı

CHP, DEM’le nasıl buluşacak?
Aytunç erkin nefes.com.tr
20/12/2025 05:00 (6 gün önce)

CHP, DEM’le nasıl buluşacak?

CHP’nin 53 sayfalık Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na sunduğu raporu okudum. Raporun 9’uncu sayfasında CHP’nin, 28...

CHP’nin 53 sayfalık Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na sunduğu raporu okudum.

Raporun 9’uncu sayfasında CHP’nin, 28 Kasım 2025 tarihinde yapılan 39.

Olağan Kurultayında kabul edilen parti programına atıf var: “…Toplumsal barışın sağlanmasında ve Anayasa’da düzenlenen hak ve özgürlüklerin etkin kullanılmasında, eşit yurttaşlığı esas alan temel ilkeler aşağıda özetlenmiştir.”Eşit yurttaşlık!Son yılların dilden düşmeyen kavramı.Nedir bu eşit yurttaşlık?

CHP’nin raporundan okuyalım ve CHP lideri Özgür Özel’in 13 Aralık’ta yaptığı “DEM Parti’yle ilişkileri bozma lüksümüz yok.

Türkiye’nin ortak geleceği; çözüm, barış, demokrasi umudu; bu baskılardan kurtulma; birlikte bir ortak yarına yürümek için DEM ile CHP ayrı düşemez” cümlelerinin kodlarını çözmeye çalışalım.Raporda deniyor ki: “Parti Programında Lozan’ı, ulusal egemenliğin ve Cumhuriyetin kurucu değerlerinin temel taşı olarak konumlandıran Cumhuriyet Halk Partisi, ideolojisinin dayanağı olan Atatürk devrimleri ve bu devrimin düşünsel omurgasını oluşturan Altı Ok ilkeleri; özgürlükçü bir cumhuriyetin, eşit yurttaşlığın ve kamusal vicdanın kurucu zeminini teşkil etmektedir.”Burada rapora ara verelim ve DEM’in bu noktada ne dediğine bakalım.

DEM Parti’nin komisyona sunduğu 99 sayfalık rapordan okuyalım:“1923 yılında Lozan Anlaşması’nın imzalanmasıyla birlikte deyim yerindeyse rüzgâr tersten esmeye başlamıştır.

Cumhuriyet’in kuruluşunun hemen öncesi ve hemen sonrasında kurucu siyasal özne olan görece demokratik ya da muhalif eğilimler, 1923 yılıyla birlikte ulus devletçi eğilimlerin müdahaleleriyle gerilemeye ve mevzi kaybetmeye başlamıştır.

Ulus devletçi eğilimler tahakkümcü anlayışı derinleştirmeye çalışırlarken, demokratik eğilimler ise özgürlük, demokrasi, eşitlik değerlerini hâkim kılmaya çabalamışlardır.”Ulus devlete sosyalist bakış Şimdi tam da bu noktada “ulus devlet” tartışması karşımıza çıkıyor.

PKK’nın yayın organı Serxwebun gazetesi, 521’inci ve son sayısında (Haziran), Abdullah Öcalan’ın 25 Nisan’da kaleme aldığı 21 sayfalık belgeyi yayımladı.

Öcalan, “ulus devletle” ilgili şu tanımlamayı yaptı:“Ulus devlet karakteristik olarak iktidarcıdır.

İktidarın proletarya veya burjuvazinin elinde olması politik açıdan fark yaratabilir fakat ürettiği egemenlik kültürü bakımından değil.

Ayrıca sınıfa karşı sınıf mücadelesi de yanlıştır.

Sadece sınıfa dayalı toplumsal bölünmeyi derinleştirir.

Sınıfa karşı sınıf savaşımı yerine devlete karşı komün ikilemini ikame ettik.

Ulus devlet sosyalizme terstir, onu yozlaştırır.

Bu nedenlerle biz ulus devlet fikrini de hedefini de tersyüz ettik.

Bunun yerine demokratik ulus dedik.”Buna karşın TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, 16 Aralık’ta Sol TV’de ulus devletle” ilgili şu tanımlamayı yaptı:“Biz artık ayrı bir Kürt devleti istemiyoruz dendikten sonra neydi kaynaklar, Öcalan’ı okuyunca Wallerstein ve Foucault etkisi bariz gözüküyordu.

Son dönemde, ikinci çözüm sürecindeyse Bookchin ön plana çıkıyor.

Aslında bakınca yeni bir şey de yok.

Bize ulus devletin otomatikman otoriter ve belli bir etnik gruba ait olduğu kabul ettirilmek isteniyor.

Bu doğru değil.

Peki biz niye ulus devleti savunuyoruz?

Ulus devlet o kadar önemli şeyler sağlıyor ki; tek hukuk, tek siyasi iktidar.

Bunların emekçi sınıflar için anlamını bilmeden devrimcilik yapılamaz.

Muhatap bellidir, işçi sınıfının bölünmesini engellersin.

Farklı yasalar, vergilendirme olursa işçi sınıfı parçalanır, mücadele edemezsin.

Yani ulus devlet birleştiricidir.

Parçalara ayırdıkça sermayenin hakimiyeti artar, altın kural.

Ulus devleti savunmak kapitalist devleti savunmak anlamına gelmiyor.

Biz sosyalizmi kurma mücadelesi içerisindeyiz ve bu mücadelede sermayenin hareket alanını, gücünü kısıtlamak zorundayız.

Burada ulus devletin büyük avantajı var.”Yani… CHP’nin savunduğu Lozan, ulus devlete karşı DEM ve Öcalan’ın tavrı ortada.

Sosyalist kanatta da Kemal Okuyan’ın “ulus devlet” savunusunu görüyoruz.CHP: Türk Milleti herkesi kapsıyorYine CHP’nin komisyona sunduğu 53 sayfalık raporla devam edelim.

CHP diyor ki: “Atatürk milliyetçiliği, yurttaşlık bağıyla Cumhuriyetimize bağlı olan herkesin eşitliğini savunmaktır.

Türk milleti bu anlayışla tanımlanmaktadır.

Bu anlayış; farklı kimliklerin dışlanmaması ve yurttaşların aynı hak ve özgürlüklere sahip olmasını esas almaktadır.

Günümüzde eşit yurttaşlık, bu anlayışın eksiksiz olarak hayata geçirilmesi ve güçlendirilmesi anlamına gelmektedir.”Bu noktada da CHP’nin DEM’le ayrıldığını görüyoruz.

DEM raporuna baktığımızda tablo şu: “Türkiye Cumhuriyeti Devleti, mevcut Anayasa’nın başlangıç bölümünde ifadesini bulan ve bütün anayasal sisteme yön veren bir resmî ideolojik çerçeveye sahiptir.

Bu çerçeve, Türk etnisitesi dışındaki etnik kimlikleri görünmez kılmaktadır.

Bu durum, Türkiye’de yapısal ve süreklileşmiş bir insan hakları ve demokrasi sorununa yol açmıştır.”“Anayasa’nın başlangıç hükümleri ile Anayasa’nın temel hak ve özgürlüklere ilişkin hükümleri ve Anayasa’nın 90.

Maddesi uyarınca iç hukukun parçası haline gelmiş olan uluslararası insan hakları sözleşmeleri arasında açık çelişkiler bulunmaktadır.”“Bu çelişkiler, özellikle Kürtlerin anayasal düzlemde tanınmamasının ve buna bağlı hak ihlallerinin artık sürdürülemez bir noktaya geldiğini açık biçimde ortaya koymaktadır. (Sayfa 35)”SONUÇ: Raporlar Meclis’e sunuldu.

Ortak bir zemin, mutabakat nasıl sağlanacak göreceğiz?

İlgili Sitenin Haberleri