Haber Detayı

DEM Parti süreci sabote etmek mi istiyor? Abdulkadir Selvi yazdı...
cnnturk.com
19/12/2025 08:23 (1 hafta önce)

DEM Parti süreci sabote etmek mi istiyor? Abdulkadir Selvi yazdı...

Türkiye, adım adım Terörsüz Türkiye hedefine doğru ilerlerken komisyonun 'Terörsüz Türkiye' raporunu yılbaşına kadar tamamlanması planlanıyor.. Terörsüz Türkiye süreci kritik bir aşamaya geldi. Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu nihai raporunu kaleme almaya hazırlanıyor. Tam bu aşamada DEM Parti süreci sabote etmek için elinden gelen her şeyi yapıyor. diyen Abdulkadir Selvi, Hürriyet Gazetesi'ndeki köşesinde dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

Abdulkadir Selvi'nin yazısı şu şekilde;Bu sürece karşı olanlar değil, bu süreci savunanlar zarar verir.

Süreçle ilgili olarak bir yetkili böyle söylemişti.

Mıh gibi kafama çakmıştım.

DEM Partinin son çıkışları bana bu uyarıyı hatırlattı.

Terörsüz Türkiye süreci kritik bir aşamaya geldi.

Yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor.

Bunun için de hem kamuoyu desteğinin sürmesi hem de Mecliste iktidar ve muhalefetin desteği gerekiyor.

Tam bu aşamada DEM Parti süreci sabote etmek için elinden gelen her şeyi yapıyor.DİYARBAKIR MİTİNGİDEM Parti 4 Ocakta Diyarbakırda, Abdullah Öcalana özgürlük mitingi yapma kararı aldı.

Dün de ifade ettim.

Bu süreci Abdullah Öcalan dayatmasına çevirmek, süreci kilitliyor.

Terörsüz Türkiye sürecine olan destek yüzde 70lerin üzerine çıkmışken, süreci Öcalana endekslemek desteği yüzde 10a düşürüyor.

Çünkü toplum Öcalan ve PKK konusunda olumlu duygular taşımıyor.

Öcalanı bebek katili olarak görüyor.

Bu gerçekler varken, topluma Öcalanı dayatmak sürece hizmet etmiyor.

Tam aksine kamuoyunda sürecin aleyhinde bir havanın oluşmasına neden oluyor.ÖCALANIN TALEBİ YOKAyrıca Öcalanın bu yönde bir talebi yok.

Öcalan 19 Haziran 2025 tarihinde örgütüne görüntülü olarak hitap ettiği konuşmasında, Bu arada tüm karar metinlerinde vazgeçilmez bir şart olarak benim özgür kalma durumuma gelince; biliyorsunuz ki ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim.

Felsefi olarak da kişi özgürleştiği oranda toplum, toplum özgürleştiği oranda birey özgür olabilir.

Bu eğilimin gereğine bağlı kalınacağı tabidir demişti.DEM Parti bunun farkında değil mi?

Farkında.

Peki bunu neden yapıyorlar?

Çünkü DEM Partinin içinde sürece karşı olan bir kanat var.

Bir de Kandilde sürece karşı olanlar DEM Parti üzerinden Türk kamuoyunu tahrik edip, süreci sabote etmek istiyor.Geçen süreçlerde buna benzer örnekleri çok yaşadık. 2013-2015 sürecinin tabutuna çivi çakan eylemlerden biri Habur olayıydı.

Bu tür süreçlerde bir Habur travmamız var.

Ne yazık ki DEM Parti kimi eylemleri ve açıklamalarıyla bu travmayı tetikliyor.

Süreci sabote etmek isteyenlerin eline fırsat veriyor.

Oysa Öcalan, Meclisin çatısı altında bulunan DEM, diğer partilerle birlikte bu sürecin başarıya ulaşması için üzerine düşeni yapacaktır demişti.DEMİN ROLÜ ÖNEMLİDEM Partinin bu süreçteki rolünü önemsiyorum.

Dünya örnekleri de bize bu tür süreçlerin siyasi kanat üzerinden yürütüldüğünü gösteriyor.

Daha önce Sırrı Süreyya Önder ile Pervin Buldan şimdi ise Mithat Sancardan oluşan İmralı heyeti tüm taraflara güven veren tutumlarıyla süreçte tarihi bir rol oynuyorlar.

DEM Parti Eş Genel Başkanları siyasi parti liderlerini ziyaretleri ve Mecliste kurdukları diyaloglarla sürecin kolaylaştırılması yönünde önemli işler yapıyorlar.

Doğrularına doğru diyorum yanlışlarını eleştiriyorum.

DEMliler, Diyarbakırdaki eylemde Türk polisine hakaret etmişlerdi.

Diyarbakırda yaşananlar sürecin neredeyse raydan çıkmasına neden olacaktı.

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğitin Meclis heyeti olarak İmralıya ziyaretten sonra yaptığı açıklamalar süreci enfekte etmeye yönelikti.

Bunları sürece sahiplenme adına eleştirdim.İMRALI MAHKÛMLARIBakın, İmralıda bulunanlardan Veysi Aktaş ve Çetin Arkaş infazları tamamlanınca tahliye edildiler.

İmralıda Öcalanla birlikte olmanın örgüt içinde sağladığı prestijle DEM Parti tarafından şehir şehir gezdiriliyorlar.

Öcalan sürecin başarıya ulaşması için çalışırken İmralı arkadaşları tam aksine kitleleri provoke etmeye çalışıyorlar.

Çetinkaya Mağazasının yakılmasının faili Çetin Arkaş, Biz faşist cumhuriyete angaje olmayız diye konuşuyor.

Veysi Aktaş, 90lı yılların ruhuna dönmemiz lazım diye çağrı yapıyor.

Hani siz 90lı yılların uygulamalarından rahatsızdınız. 90lı yıllar denilince faili meçhul cinayetler, beyaz Toroslar, köy yakmalar, Kürtçenin önündeki yasaklar diyordunuz.

Ne oldu?

Demek ki siz aslında 90lı yıllara aşıkmışsınız.ATARLILARDEM Partiyi eleştirdiğim zaman atarlı açıklamalar yapıyorlar.

Buna rağmen Atara atar.

Gidere gider yapmıyorum.

Sadece yanlışlarına işaret ediyorum.

Gazeteci olarak bu benim görevim.

Ayrıca Terörsüz Türkiye sürecine inanmış, akan kanın durması için çaba gösteren bir gazeteci olarak sürece zarar verecek işlere karşı çıkıyorum.Terörsüz Türkiye sürecinin başında DEM Partideki ikircikli durumu da eleştirmiştim.

Meğer PKK değil, DEM silah bırakmak istemiyormuş diye eleştirmiştim.

DEM Parti bu süreçte kimi gel-gitler yaşıyor.KİME YARAR?Terörsüz Türkiye süreci yeni bir aşamaya geldi.

İmralı heyeti cumartesi günü Cumhurbaşkanı Erdoğanla görüşecek.

Mecliste yasal düzenlemeler yapılacak.

Bu süreçte DEM Partinin güven artırıcı adımlar atmak yerine toplumu tahrik edecek eylemlere girmesi ne anlama geliyor.

PKK içinden bir grubun Diyarbakırdaki eylem sırasında tahriklerde bulunacağı endişesini taşıyorum.

Diyarbakırda yapılacak tahrikler neye hizmet edecek?

Ünlü MİTçi Mahir Kaynakın modeliyle sorayım.

Kime yarar?DEMİN RAPORU TAHRİK EDİCİBu bağlamda DEMin Meclise sunduğu rapora değinmek istiyorum.DEM, bu raporla süreç karşıtlarının aradığı fırsatı altın tepsi içinde sundu.

Sürece karşı olanlar DEM Parti, Anayasadan Türklüğün çıkarılmasını istiyor diyorlardı.

DEM Parti Meclise sunduğu raporunda, Anayasanın 66ncı maddesindeki Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür ifadesinin değiştirilmesi talebinde bulunuyor.

Anayasanın 42nci maddesinin değiştirilerek, Türkçe dışında eğitim dilinin değiştirilmesini istiyor.

Ana dilde eğitim ve çok dilli eğitim sistemlerinin geliştirilmesini öneriyor.

DEM Parti bu raporla sürece karşı olanların istediği gerekçeleri onlara altın tepsi içinde sunmuş durumda.

SURİYE HESABIKandilde süreci sabote etmek isteyen terör baronları ile DEMin içindeki uzantılarının tek hesabı Terörsüz Türkiye sürecini enfekte etmek değil.

İkinci bir hesapları daha var.

O daha da öne çıkmış durumda.

O da Suriyede SDGnin Suriye ordusuna entegre olma süreci.

SDGnin entegre olmaması için ellerinden geleni yapıyorlar.ERDOĞANIN UYARISIAma bir şeyi unutuyorlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk kez, Ayak direnmesi halinde krize dönüşme riski barındıran 10 Mart Mutabakatının uygulanması için de gerekli telkinlerde bulunuyoruz.

Dimyattaki pirincin peşine düşmenin evdeki bulgurdan edebileceği asla unutulmamalıdır diye çıkış yaptı.Erdoğan söylüyorsa bunun bir de arka planı vardır.

Bakın Esed, Erdoğanı dinlemedi ne oldu?

Ülkesinden kaçmak zorunda kaldı.

SDG, Erdoğanı dinlemezse ne olur?

Onu da yaşayarak öğreniniz.

İlgili Sitenin Haberleri