Haber Detayı
Luxera GYO, NEW ERA 2030 vizyonuyla 2026’da 4 yeni projeye başlıyor
Gayrimenkul sektöründe dengeleri değiştirmeye hazırlanan Luxera GYO, borsaya açılma sürecinin ardından rotasını geleceğe çevirdi. Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Taş, İstanbul’un her iki yakasında yükselecek yeni projelerin detaylarını duyurdu.
Geçtiğimiz yıl gayrimenkul yatırım ortaklığı statüsüne geçiş sürecini tamamlayarak kurumsal yapısını güçlendiren Luxera GYO, gelecek on yılı kapsayan stratejik yol haritasını kamuoyuyla paylaştı. “NEW ERA 2030” adı verilen bu yeni vizyon belgesi, şirketin sadece proje üreten bir yapıdan, teknoloji ve inovasyon odaklı bir markaya dönüşümünü simgeliyor. 2015 yılından bu yana sektörde faaliyet gösteren şirket, şeffaflık ve sürdürülebilirlik ilkeleriyle şekillendirdiği büyüme modelinin ilk somut adımlarını 2026 yılında atacak.
YENİ DÖNEMİN ŞİFRESİ: İNOVASYON Şirketin gelecek planlarının merkezinde inovasyonun yer aldığını belirten Luxera GYO Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Taş, bu kavramı sadece inşaat teknolojisiyle sınırlı tutmadıklarını ifade etti.
Taş, sürecin kapsamını şu sözlerle özetledi: “Gelecek dönemde sadece yapı teknolojilerinde değil, tasarımdan satışa müşteri deneyimden kaynak kullanımına kadar tüm iş süreçlerimizde inovatif bir yaklaşım sergileyeceğiz.
Bu yaklaşımımızla şirketimizin yanı sıra sektörümüzün de teknolojik gelişimine önemli bir katkı sunacağımızı düşünüyoruz.” Taş, inovasyonun kendileri için anlamını detaylandırırken; akıllı şantiye yönetimi, dijital ikiz çözümleri, BIM uygulamaları ve yapay zeka destekli planlama süreçlerine dikkat çekti.
Amaçlarının 30 yıl sonrasının yaşam fonksiyonlarını bugünden kurgulamak olduğunu vurgulayan Taş, “İnovasyon bizim için, daha sağlam yapılar, daha akıllı şantiye yönetimi, daha düşük yaşam maliyetleri, dijitalleştirilmiş müşteri deneyimi, yapay zeka destekli planlama, BIM ve dijital ikiz çözümleriyle kestirilebilir ve verimli süreçler anlamına geliyor.
Yani inovasyon, sadece projelerimizde değil, bütün iş modelimizin merkezinde” dedi.
Bilimsel veriler ve demografik analizlerle çalıştıklarını belirten Taş, “Projelerimizi geliştirirken bilimsel araştırmalar ve veri analizleriyle çalışarak, 30 yıl sonraki yaşam fonksiyonunu bugünden planlanıyoruz.
Demografik değişimleri ve nüfus hareketlerini bilimsel verilerle analiz ediyoruz.
Geleceğin ihtiyaçlarına şimdiden cevap verebilecek esneklikte, sürdürülebilir projeler ortaya çıkarıyoruz.
Bu yaklaşımımızla şirketimizin yanı sıra sektörümüzün de teknolojik gelişimine önemli bir katkı sunacağımızı düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
HER YIL 4 YENİ PROJE HEDEFİ Luxera GYO, açıkladığı vizyon belgesi doğrultusunda agresif bir büyüme takvimi belirledi.
Her yıl 4 yeni projeyi hayata geçirmeyi taahhüt eden şirket, 2026 yılı için İstanbul özelinde planlamalarını tamamladı.
Ramazan Taş, “Daha yakın projeksiyonda çok daha somut hedeflerimiz var. 2026 yılında İstanbul’da dört yeni projeye başlayacağız.
İkisi Anadolu Yakası’nda, ikisi Avrupa Yakası’nda olacak.
Bu projeler bizim için sadece büyüme değil, daha geniş bir kitleye dokunabilmek için atılan stratejik adımlardır” şeklinde konuştu.
Sektördeki arz-talep dengesizliğine de değinen Taş, ‘Doğru lokasyon, doğru proje, doğru kitle’ prensibini benimsediklerini aktardı.
Taş, “Bugün gayrimenkulde en büyük sorun, arz ile talebin tam olarak buluşamaması.
Biz bu yüzden her projeye veriyle, analizle ve insan içgörüsü ile başlıyoruz.
Doğru lokasyon, doğru ihtiyaç, doğru fiyat dengesi… Aslında bizim temel işimiz bu.
Çünkü bir eve bakarken insanlar sadece duvar görmez.Yaşamlarını, düzenlerini, yarınlarını görürler.
Biz de tam olarak bunu tasarlıyoruz” dedi.
Kentsel dönüşüm konusuna da ayrı bir parantez açan Ramazan Taş, İstanbul’un yenilenme ihtiyacını sadece fiziksel bir değişim olarak görmediklerini belirterek, “Biz bu dönüşümü sadece fiziksel bir yenileme olarak değil, bir yaşam iyileştirme süreci olarak görüyor, önümüzdeki dönemde yeni vizyonumuzla kentsel dönüşüm projelerinde aktif rol almayı planlıyoruz” açıklamasında bulundu.
GYO dönüşümüyle birlikte şeffaf bir yapıya kavuştuklarını hatırlatan Taş, “Artık sadece proje geliştiren bir şirket değiliz.
Şeffaf ve sürdürülebilir bir büyüme modeliyle hareket eden, sektörde dönüşümü başlatan bir markayız” diyerek, geçmiş projelerde oluşan mutlu aile tablosunun kendileri için gurur kaynağı olduğunu, “Geride tamamlanan projeler, mutlu aileler, büyüyen bir topluluk var.
Bu bizi gururlandırıyor” sözleriyle dile getirdi.
AİDATLARI DÜŞÜREN TEKNOLOJİ VE YÜKSEK KİRA GETİRİSİ Yeni dönem projelerinin en dikkat çekici özelliklerinden biri, yaşam maliyetlerini düşürmeye odaklanan sürdürülebilirlik anlayışı olacak.
Taş, sürdürülebilirliği çevre duyarlılığının ötesine taşıdıklarını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: “Bunun için de sürdürülebilirirlik anlayışı oldukça önemli.
Ancak biz sürdürülebilirliği sadece çevre duyarlılığı olarak görmüyoruz.
Bize göre sürdürülebilirlik demek, yaşam maliyetlerini azaltan, örneğin aidatları düşüren planlamaları daha proje başlangıcında yapmak demek.
Bize göre sürdürülebilirlik, enerji tasarrufu, uzun ömürlü malzemeler, akıllı sistemlerle verimlilik ve yüksek yaşam kalitesi demek.
Yani insanların hayatına dokunan, konfor sağlayan bu yaklaşım, projelerimizin tamamında uyguladığımız bir standart.” Yatırımcılar açısından projenin getiri potansiyeline de değinilen tanıtımda, özellikle 1+1 ve 2+1 dairelerin bölgedeki hastane, üniversite ve iş merkezleri sayesinde yüksek kira talebi göreceği vurgulandı.
Kompakt yapılı dairelerin hem kısa hem de uzun dönemli kiralama modellerine uygun olduğu belirtildi.
Taş, “Yaşam kalitesini yükselten, modern, insan odaklı projeler üretme anlayışıyla hareket edeceğiz.
Aynı zamanda sektörde standartları yukarı taşıyan bir dönüşümün öncüsü olmayı hedefliyoruz” dedi ve ekledi: “Bu yolu, ekip arkadaşlarımız, iş ortaklarımız, yatırımcılarımız ve bize güvenen tüm paydaşlarımızla birlikte yürüyeceğiz.
NEW ERA 2030’u birlikte inşa edeceğiz.” VİZYONUN İLK HALKASI: LUXERA TOPKAPI VE DETAYLARI Şirket, NEW ERA 2030 vizyonunun ilk somut örneği olarak Zeytinburnu Davutpaşa Caddesi üzerinde hayata geçirilecek Luxera Topkapı projesini tanıttı.
Ramazan Taş, “Bu projede modern mimari yaklaşımımızla tasarımda fark yaratıyor, estetikle fonksiyonelliği buluşturuyoruz” diyerek projenin detaylarını paylaştı.
Toplam 31 bin metrekare inşaat alanına sahip proje, 5 bin 500 metrekare arsa üzerinde yükselecek. 13 katlı iki bloktan oluşan yapıda, konut ve ofislerin yanı sıra cadde mağazalarıyla birlikte toplam 256 bağımsız bölüm yer alacak.
Projenin teslim tarihi ise 2027 sonu olarak belirlendi.
Daire tipleri, 53,5 metrekarelik 1+1’ler ile 80 ve 105 metrekare büyüklüğündeki 2+1 seçeneklerinden oluşuyor.
Taş, projenin hedef kitlesini ve sunduğu olanakları şu sözlerle anlattı: “Projemiz, modern tasarımlı evlerinin yanı sıra merkezi konumu ve geniş sosyal olanaklarıyla da şehir yaşamının tüm ihtiyaçlarına cevap verecek.
Bölgedeki üniversitelere, hastanelere, parklara, alışveriş merkezlerine yürüme mesafesinde yer alan Luxera Topkapı’nın bu özelliğiyle bölgede çalışan genç beyaz yaka çalışanlar, sağlık sektörü profesyonelleri, üniversite öğrencileri ve akademisyenler tarafından ilgi göreceğine inanıyoruz.
Bununla birlikte 2+1 daire seçenekleriyle yeni evli ve çekirdek aileler için ideal yaşam alanı sunan Luxera Topkapı, ofis katları ve home-office yaşam tarzına uygun daireleriyle reklam, medya, yazılım, mimarlık gibi alanlarda çalışanların hem yaşam hem de çalışma ortamı olacak.” Merkezi lokasyonuyla öne çıkan proje; E-5 otoyoluna 500 metre, Davutpaşa Metro İstasyonu ve Cevizlibağ Metrobüs durağına ise sadece 5 dakika mesafede konumlanıyor.
Ayrıca Avrasya Tüneli ve Atatürk Havalimanı-Yenikapı Metro Hattı’na yakınlığıyla ulaşım avantajı sağlıyor. 2 bin 500 metrekarelik peyzaj alanına sahip projede kapalı havuz, fitness salonu, sauna, Türk hamamı ve buhar odası gibi zengin sosyal donatılar bulunuyor.