Haber Detayı

Seyhan Avşar’dan Adana’da Hiç Tanımadığı Görevli Bir Savcıya: ‘Bravo Sayın Savcı Adalete Olan İnancımı Yeşerttiniz…’
Seyhan avşar gercekgundem.com
18/12/2025 01:00 (1 hafta önce)

Seyhan Avşar’dan Adana’da Hiç Tanımadığı Görevli Bir Savcıya: ‘Bravo Sayın Savcı Adalete Olan İnancımı Yeşerttiniz…’

Veysel Kaya 24 yaşındaydı. Mersin’in Tarsus ilçesinde eşi ve çocuklarıyla yaşıyordu. 23 Nisan 2023 gecesi saat 22.30 sularında motosikletiyle seyir halindeyken yolda yürüyen iki kişiye çarptı. Bir trafik kazasıydı.

Sonrası ise artık ne kazaydı ne de öfke patlaması… Sonrası, göz göre göre işlenen bir linçti.Yaralanan iki kişinin yakınları Veysel Kaya’yı olay yerinde öldüresiye darp etti.

İnsanlar araya girdi, elinden aldılar, “Git evine” dediler.

Veysel Kaya eve gitti.

Ama öfke doymadı.

Hırs dinmedi.Saat 23.00 sularında saldırganlar Kaya’nın evine geldi.

Tam evine gireceği sırada arkadan saldırdılar.

Bıçakla, sopayla, muştayla.

Veysel Kaya yere düştü.

Ağzından köpükler geldi.

Başına, yüzüne vurmaya devam ettiler.Eşi ve çocukları, Veysel Kaya’nın ölümünü gözleriyle izlediler ama saldırganların elinden alamadılar.Bu ülkede bir insanın evinin önünde, ailesinin gözleri önünde öldürülmesi yetmiyor artık.

Asıl mesele ondan sonra başlıyor.Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı iddianameyi hazırladı.

Ama olay sıcakken tutuklanmayan sanıklardan biri firar etti.

İddiaya göre saldıran taraf oldukça nüfuzlu bir aileydi.

Çocuklarının tutuklanmasını engellemişlerdi.Yargılamayı Tarsus 2.

Ağır Ceza Mahkemesi yaptı.

Cezalar verildi.

Ama adalet yerini bulmadı.Çünkü bu dosyada mahkeme, öldürmeyi “öldürme” olarak görmedi. “Yaralama sonucu ölüme neden olma” değerlendirmesi yaptı.Sopayla, muştayla, tekmeyle, yumrukla… Yere düşmüş, hareketsiz kalmış bir insana vurmaya devam edenlere “öldürme kastı yoktu” denildi.

Başına ve yüzüne defalarca darbe alan, kafatası kırılan, beyin kanaması geçiren bir insanın ölümü, hukuk dilinde yumuşatıldı.Sonuç mu? 11 yıl, 7 yıl, tahliyeler… Göstermelik cezalar.

Kırpılmış adalet.Dosya Adana Bölge Adliye Mahkemesi’ne gitti.

Onandı.

Dosya kapanmak üzereydi.

Ta ki bir savcı “dur” diyene kadar.Yiğit bir savcı çıktı ve açıkça şunu söyledi: Bu bir kavga değil.

Bu bir ölçüsüz öfke değil.

Bu, doğrudan kastla ya da en azından olası kastla işlenmiş bir öldürmedir.Kullanılan aletler ortada.

Darbe sayısı ortada.

Darbelerin yönü ve hayati bölgeleri hedef alması ortada.

Sanıkların birlikte hareket etmesi, saldırının sürekliliği ortada.

Adli Tıp raporu ortada.

Yani her şey ortada.O savcı verilen karara itiraz etti.

Yargıtay’a sunduğu dilekçesinde bir gencin çocukları önünde nasıl öldürüldüğünü tek tek dilekçesinde sıraladı.

Şimdi sıra Yargıtay’da.

Bakalım güçlüden yana mı haklıdan yana mı tavır alacaklar?

İlgili Sitenin Haberleri