Haber Detayı

Yeni sezondan sergi, tiyatro, İstanbul’un dört bir yanında kapılar kültür-sanata açılıyor
Kelebek hurriyet.com.tr
13/09/2025 07:00 (3 ay önce)

Yeni sezondan sergi, tiyatro, İstanbul’un dört bir yanında kapılar kültür-sanata açılıyor

Birbirinden etkileyici sergiler, görkemli sahne gösterileri ve heyecan verici tiyatro oyunlarıyla eylül, ekim ve kasım ayı boyunca İstanbul kültür ve sanatın nabzının attığı bir şehir olacak.18. İstanbul Bienali tarihi mekânları yeniden parlatacak. Contemporary Istanbul’un 20’nci edisyonu dünyanın dört bir yanından sanatçıları ağırlayacak. ‘Carmen’ ve ‘Gilgameş’ operası; ‘Kuğu Gölü’ ile ‘Romeo ve Juliet’ balesi izleyiciyle buluşacak. Özetle ajandamızda geniş bir yer açalım çünkü sonbaharda sanat her köşe başından karşımıza çıkacak.

Sonbaharla birlikte kültür-sanat sezonu açılıyor ve bizi heyecan verici deneyimler bekliyor.

Örneğin 18.

İstanbul Bienali’yle şehirdeki tarihi mekânları yeniden keşfedebiliriz.

Contemporary Istanbul’un 20’nci edisyonuyla çağdaş sanatın geldiği noktayı hayranlıkla izleyebiliriz. 212 Photography Istanbul’u gezip bir fotoğrafın içinde kaybolabiliriz.

Tiyatroseverler için İstanbul Tiyatro Festivali ve Fringe Festivali; müzikten kopamayanlara da Bolşoy Bale ve Orkestrası şifa gibi gelebilir.

Kısacası sergiden tiyatroya, operadan baleye uzanan dopdolu bir sanat takvimi bizi bekliyor.

Yeni sezonun en heyecan verici etkinliklerini kültür-sanat alanından isimlere sorduk.

Eylül, ekim ve kasım ayında evden çıkmak için en güzel bahanemiz sanat olsun.

Fransız YetimhanesiŞehre yayılan sanat‘Üç Ayaklı Kedi’ Beyoğlu’nda◊ 18.

İstanbul BienaliİKSV’nin ‘Üç Ayaklı Kedi’ başlığıyla düzenlediği 18.

İstanbul Bienali 2025’ten 2027’ye kadar uzanacak.

Küratörü Christine Tohmé olan bienalin ilk ayağı ‘kendini koruma’ ve ‘gelecek olasılıkları’ temaları etrafında şekillenecek.

Bu yıl 30’dan fazla ülkeden yaklaşık 47 sanatçının eserleri Beyoğlu ve Karaköy’deki sekiz mekânda sergilenecek.

Galata Rum Okulu, Zihni Han, Muradiye Han, Külah Fabrikası, Galeri 77, Elhamra Han, Meclis-i Mebusan 35 ve eski Fransız Yetimhanesi bienalin durakları arasında olacak. 18.

İstanbul Bienali’nin ilk ayağı  20 Eylül-23 Kasım tarihlerinde, pazartesi günleri hariç her gün, 10.00 ile 18.00 saatleri arasında ücretsiz gezilebilecek.Bienali nereden başlayarak gezmeli?Ayşegül Sönmez, Sanatatak’ın kurucusu ve sanat eleştirmeniBu yıl seçilen mekânlar sayesinde, daha başlamadan 18.

İstanbul Bienali’ne iyi bir not verdim.

Mekânlar çok şehirli ve daha önce hiç sergiye ev sahipliği yapmamış, bizim de gözden kaçırdığımız yerler.

Lübnanlı küratör Christine Tohmé’yi tebrik ederim.

Önce Karaköy rotasını gezeceğim çünkü Tohmé’nin üç ayağı üzerinde durmaya çalışan bir kedi gibi tasarladığı bienali en çok bu rotada hissederim gibi geliyor.

Zaman içinde esneyerek ayaklarını yere basan, sohbetlerden, egzersizlerden ve aralıksız haber akışından beslenen bir ritme sahip bir kediyi bulmaya ve bulduktan sonra takip etmeye çalışacağım.

Kendi ritmimi yakalamayı deneyeceğim.

Zihni Han, Muradiye Han ve Külah Fabrikası ilk hedeflerim.

Drinking Driving and Crying, Austin Lee, 2023 (Contemporary Istanbul)Ünlü galeri ve müzeler buluşuyor◊ Contemporary IstanbulHer yıl sanatseverlerin heyecanla beklediği çağdaş sanat fuarı Contemporary Istanbul’un 20’nci edisyonu bu yıl 24-28 Eylül’de Tersane İstanbul’da gerçekleştirilecek.

Fuarda 20’nci yıla özel ABD’nin çağdaş sanat sahnesine odaklanan Focus America programı da olacak.

Bu yıl yalnızca dünyaca ünlü galerilerden seçkiler değil, önemli müze işbirlikleri de öne çıkacak.

Hamburg’dan UBS Digital Art Museum; Londra’dan Phillips Auction House ve AWITA; Tokyo’dan Mori Art Museum ve Palais de Tokyo, New York’tan Asia Society; Le Castellet’den Sigg Art Foundation; Sharjah’dan da Barjeel Art Foundation fuarın özel seçkisine girecek.

Segal and the Tiger, Cooper&Gorfer, 201830’a yakın mekân◊ 212 Photography Istanbul27 Eylül-12 Ekim tarihleri arasında 8’incisi düzenlenecek 212 Photography Istanbul, fotoğrafın yanı sıra farklı disiplinlerden etkinlikleriyle İstanbulluları 30’a yakın mekânda sanatla buluşturacak.

Bu yılın en dikkat çekici konuğu ‘Afgan Kızı’ portresiyle hafızalara kazınan belgesel fotoğrafçısı Steve McCurry olacak.

McCurry’nin ‘The Haunted Eye’ sergisi dünya prömiyerini festivalde yapacak.

Harry Gruyaert, Erwin Olaf, Toma Gherza, Tamer Yılmaz ve Cooper&Gorfer ikilisinin de  fotoğraf sergileri sanatseverlerle buluşacak.

PASSAGE&MARITIME, Grimanesa Amorós (Focus America), 2025‘Dünyadan önemli temsilciler...’İhsan Yılmaz, Hürriyet kültür sanat müdürü ve köşe yazarıContemporary Istanbul’un 20’nci edisyonunda uluslararası bir sanat fuarı olma yolundaki misyonunu gerçekleştirdiğini görüyoruz.

Türkiye’deki sanat potansiyelini dünyaya tanıtırken çağdaş sanatın dünyadaki önemli temsilcilerini de İstanbul’da ağırlıyor.

Fuarın bu yıl öne çıkan özelliği Amerika’daki çağdaş sanat alanına yön veren galerileri ve sanat profesyonellerini iki gün sürecek Focus America programında bir araya getirmesi.

Amanita; eserleri Whitney Museum, MoMA ve Met’in koleksiyonlarında olan Amerikan soyut sanatının usta ismi Bill Jensen’ın çalışmalarını getiriyor.

Revolver Galería jeolojik hafıza temalı, katmanlı işleriyle tanınan Perulu sanatçı Elena Damiani’yi sunuyor.

Sigg Sanat Vakfı’nın koleksiyon sergisi de dikkat çekici bölümlerden biri olacak.

Koleksiyon, modern ve savaş sonrası dönemden günümüzün genç sanatçılarına uzanıyor.

Bu bölümde Jean-Baptiste Vanmour, ünlü aktör Johnny Depp ve Jean Claracq’ın eserleri var.Düşlerin içinden gelen renkler Untitled (İsimsiz), Canan Tolon, 2025◊ Canan Tolon: Nakarat (Dirimart Pera)12 büyük boyutlu eserin sanatseverlerle buluştuğu Canan Tolon’un ‘Nakarat’ isimli sergisi, doğanın bastırılmış seslerinin izleyiciyi rahat bırakmadığı, organik gücün ve döngüsel zamanın hâkim olduğu bir kuşatmanın izlerini sürüyor.

Sergideki oranları aynı olan, aralıksız yan yana asılmış resimler yalnızca imgesel değil, aynı zamanda yapısal olarak da bir nakarat gibi izleyicinin karşısına çıkıyor. 28 Eylül’e kadar Dirimart Pera’da ziyaret edilebilir.

Efendi ile Kölenin Dansı, İnci Eviner, 2025◊ İnci Eviner: Şüpheli Uzlaşmalar (MSGSÜ Tophane-i Âmire Kültür ve Sanat Merkezi)Öznenin iktidar karşısındaki kırılgan ve müzakereci varoluşunu görünür kılan ‘Şüpheli Uzlaşmalar’ sergisi, itaatle direniş arasındaki belirsiz döngüye odaklanıyor.

Tek Kubbe Salonu ve Sarnıç Galeriler’de görülebilecek sergi 16 Eylül-28 Ekim tarihleri arasında sanatseverlerle buluşuyor.◊ Sarkis: Edirnekâri Çerçeveli Beş İkona (Dirimart Dolapdere)Sergi 200 yıllık Anadolu ve Şam kökenli mimari unsurlar taşıyan Edirnekâri çerçevelerinden yola çıkıyor.

Sarkis bu özgün ahşap çerçevelerin içine yerleştirdiği aynaların yüzeyini, onlara parmaklarına sürdüğü özel boyalarla doğrudan temas ederek dönüştürüyor.

Böylece ayna, sadece yansıtan değil, hafızayı da içinde barındıran bir yüzey olarak yeni bir varlık kazanıyor. ‘Edirnekâri Çerçeveli Beş İkona’ başlıklı sergi 12 Ekim’e kadar görülebilir.◊ Kezban Arca Batıbeki: Sound of Silence (Merkur Art Gallery) Siyah-beyazın baskın olduğu resimlerde kadın figürlerinin doğayla kurduğu bağ üzerinden kadınlık hallerine dair bir görsel manifesto...

Kezban Arca Batıbeki’nin ‘Sound of Silence’ isimli sergisi 1 Kasım’a kadar izleyiciye sessizliğin yalnızca suskunluk değil, aynı zamanda bir direniş biçimi olabileceğini de hatırlatacak.◊ Cevdet Erek: Biz ve Onlar (Galeri Nev İstanbul)İstiklal Caddesi, Mısır Apartmanı’ndaki Galeri Nev İstanbul, Cevdet Erek’in ‘Biz ve Onlar’ başlıklı sergisine ev sahipliği yapıyor.

Adını ünlü rock müzik grubu Pink Floyd’un ‘Us and Them’ isimli parçasından alan sergide sanatçının Liverpool Bienali’nde gösterilen ahşap çerçeve ve toprak bloklardan oluşan büyük ölçekli ses yerleştirmesi yeni bir düzenlemeyle İstanbullu izleyiciyle buluşuyor. 7 Kasım’a kadar sanatseverlerin beğenisine sunulacak.

Fısıltı, Dalgalar, RüzgârSuzanne Lacy, 1983-1984◊ Suzanne Lacy: Birlikte/ Togaether (Sakıp Sabancı Müzesi)Kadınların toplumsal deneyimlerini konu alan performanslarıyla uluslararası sanat dünyasında önemli bir yere sahip olan Amerikalı sanatçı ve eğitimci Suzanne Lacy’nin ‘Birlikte/Togaether’ başlıklı sergisi ziyarete açıldı.

Lacy’nin video enstalasyonları ve kolektif üretimlerini Türkiye’de ilk kez kapsamlı şekilde bir araya getiren sergi 14 Aralık’a kadar sanatseverleri bekliyor.◊ Åsa Jungnelius: Toprak, Ateş, Su ve Havayla Yazılmış Bir Dize (Pera Müzesi)Malzeme ve insan arasındaki ilişkiyi binlerce yıldır var olan fonksiyonel objeler ve camın sanatsal anlatılardaki yolculuğu üzerinden araştıran bir sergi...

İsveçli sanatçı  Åsa Jungnelius’un Türkiye’deki ilk kişisel sergisi olan ‘Toprak, Ateş, Su ve Havayla Yazılmış Bir Dize’ 18 Ocak 2026’ya kadar görülebilir.◊ 90’lardan Beri Halı’dayız (Salt Beyoğlu)Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne bağlı Halı Atölyesi’nin sanat eğitimindeki yaklaşımına odaklanan sergi “Bir halıyı da dokuyabilirsiniz, bir fikri de” anlayışıyla hazırlanmış. 1 Mart 2026’ya kadar ziyaret edilebilir.◊ Bir Şehri Kurmak: Ankara 1923-1933 (Müze Gazhane)Ankara’nın başkent oluşunun ilk 10 yılındaki yapılaşma ve modernleşme sürecine odaklanan ‘Bir Şehri Kurmak: Ankara 1923-1933’ isimli sergi, Müze Gazhane’nin P Binası’nda izleyiciyle buluşuyor. 22 Mart 2026 tarihine kadar görülebilir.

Ayıcık, Nilbar Güreş, 2020◊ Nilbar Güreş: Kadife Bakış (Arter)İnsan, hayvan, bitki ve mitolojik öğelerin iç içe geçtiği renkli bir dünya kuran Nilbar Güreş’in ‘Kadife Bakış’ isimli sergisi 12 Nisan 2026’ya kadar sanatseverleri bekliyor.◊ Edward Burtynsky: Dönüşen Yeryüzü (Borusan Contemporary)20 Eylül’de Perili Köşk’te ziyarete açılacak, Kanadalı sanatçı Edward Burtynsky’nin Türkiye’deki ilk büyük sergisi ‘Dönüşen Yeryüzü’ 16 Ağustos 2026’ya kadar gezilebilir.

Sanatçının endüstriyel faaliyetlerin izini sürdüğü fotoğrafları, doğanın kırılgan dengesine çarpıcı bir bakış sunuyor.BUNLARI DA LİSTENİZE ALIN◊ Elif Uras, ‘Ellerinde Toprak’ 16 Eylül-8 Kasım arası Galerist’te.◊ Noise_Media Art 17-21 Eylül’de Yapı Kredi bomontiada’da gezilebilir.◊ Emir Erkaya, ‘Yolan Oynatıcısının Bahçesi’, 11 Ekim’e kadar Pilot Galeri’de olacak.◊ Peter Kogler’in sergisi 17 Ekim’e kadar Sevil Dolmacı Gallery’de.◊ Mudanya Belediyesi ve EVİN işbirliğiyle düzenlenen ‘Su ve Rüzgârdılar’ sergisi 5 Kasım’a kadar Mudanya Belediyesi-Cumhuriyet Galerisi’nde.◊ Robert Capa’nın ‘Gerçek En İyi Fotoğraftır’ isimli sergisi 22 Mart 2026’ya kadar Ara Güler Müzesi’nde.TİYATROSahnede yıldızlar geçidiKırılgan, dirençli, sıradışı7.

İstanbul Fringe Festivali (19-27 Eylül) ◊ Zuhal/Kimse Yoksa Sen Kimsin (TheraPera)Kişisel bir hikâyeyle kolektif deneyimin buluştuğu ‘Zuhal’, kırılganlığın izini süren bir içsel yolculuk.

Günlükler ve terapi notlarından yola çıkarak oluşturulan performans yalnızca bir anlatı değil, kolektif dönüşüm yaratıyor. ‘Apsolit’ uğultular halinde gelen bir ‘yaşam inadı’nı sahneye taşıyor.◊ Apsolit (Cihangir Atölye Sahnesi)Hiçbir referans olmadan duyduklarını melodilere dönüştüren bir kulak...

Oyun, uğultular halinde gelen bir ‘yaşam inadı’nı sahneye taşıyor.

İsmail’in hikâyesi, seyirciyi bu uğultuya kulak vermeye davet ediyor.Adalet, sevgi ve umut Devlet Tiyatroları-İstanbul Kültür Yolu Festivali (27 Eylül-5 Ekim) ◊ Maskeliler (Mecidiyeköy Stüdyo Sahne)İsrail’in Filistin işgalini üç kardeşin hikâyesi üzerinden anlatan ‘Maskeliler’ savaşın bireyler ve aileler üzerinde bıraktığı derin izleri sahneye taşıyor.

Çatışmaların ortasında yıkılan hayatlara rağmen tek bir çıkış yolu var: Umut.◊ Sefiller (AKM) Victor Hugo’nun ölümsüz klasiği ‘Sefiller’ 18’inci yüzyıl Fransa’sından adalet, sevgi, acı ve umuda sesleniyor: “Yanılın, gücünüzü kaybedin, günah işleyin ama dürüst olun.”◊ Büyük Romulüs (Mecidiyeköy Büyük Sahne)Friedrich Dürrenmatt’ın absürt kara komedisi ‘Büyük Romulüs’, Roma İmparatorluğu’nun son günlerine ışık tutuyor.

İmparator Romulus Augustulus’un siyasi kayıtsızlığını ve imparatorluğun çöküşünü ironik bir dille izleyiciye aktarıyor.Klasiklerden yenilikçilere...◊ The Dogs (Paribu Art) İlk kez 2024 Atina Festivali’nde sahnelenen ‘The Dogs’ farklı ülkelerden gelen köpek dedektiflerin gizemli bir vakayı çözmek için buluştuğu alışılmadık bir dedektif öyküsü. 16-17-18 Eylül’de sahnede. ◊ Don Quixote (Zorlu PSM)Cervantes’in ölümsüz eseri Selçuk Yöntem, Zuhal Olcay ve Cengiz Bozkurt’un başrollerde olduğu bir müzikal uyarlamayla sahnede.

Hayatın sıradanlığına karşın hiç sıradan olmayan kahramanımız Don Kişot izleyiciye hayal gücüyle gerçeğin iç içe geçtiği bir yolculuk vaat ediyor.

Prömiyeri 30 Eylül’de, ekim ve kasımda da izlenebilecek.

Oyun, Ankara seyircisiyle de buluşacak. ◊ Fareler ve İnsanlar (Fişekhane)John Steinbeck’in klasiği, Büyük Buhran dönemi Amerika’sında hayal ve dostluk arasındaki ince çizgiyi anlatıyor.

Lennie ve George’un kendi topraklarına sahip olma hayali, trajik bir olayla gölgeleniyor. ‘Fareler ve İnsanlar’ın 13 Ekim’de prömiyeri var.

Ekim boyunca sahnede.◊ Baba (Oyun Atölyesi)Zamanın ağırlığı altında bellek parçalanırken hatıralar silikleşiyor, tanıdık yüzler giderek unutuluyor...

Babayla kız arasındaki bağ, geçmişle bugünün birbirine karıştığı bir zeminde yeniden şekilleniyor.

Ekimde seyircisiyle buluşacak.◊ Kanlı Kabare (Dada Salon Kabarett)İstanbul, Kurtuluş’ta küçük bir meyhane...

Canlı müzik, kara mizah, ne ararsanız bulabileceğiniz; göç, kimlik ve ihanet gibi kavramları farklı sosyal aidiyetlerden kadınların hikâyeleri üzerinden işleyen bir oyun.

Aysel, Alev, Matilda, Kader ve Haluk’un hayatta kalma mücadelesi ekimde seyirciyle buluşuyor.

Oyun, Antalya ve Denizli’de de sahnelenecek.Yerlisiyle yabancısıyla...29.

İstanbul Tiyatro Festivali (20 Ekim-22 Kasım) Biz Kimiz?◊ Biz Kimiz? (Zorlu PSM)Fransız-Katalan topluluk Baró d’evel, dansçılardan akrobatlara, müzisyenlerden seramikçilere hatta hayvanlara uzanan geniş bir kadroyu aynı sahnede buluşturuyor. ‘Biz Kimiz?’ felaketin izleriyle çevrili bir dünyada yeniden nasıl hikâye kurabileceğimizi sorguluyor.

Cehennem Çiçeği◊ Cehennem Çiçeği (Alan Kadıköy) Alper Canıgüz’ün sevilen kahramanı, 5 yaşındaki dahi dedektif Alper Kamu bu kez sahnede cinayetlerin ve sırların peşine düşüyor.

Oyunda hem mizah hem de derinlikli bir adalet arayışı öne çıkıyor.

Hamlet◊ Hamlet (Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi)Down sendromlu sekiz oyuncunun sahneye taşıdığı oyun, Shakespeare’in en bilinen trajedisine yeni bir boyut katıyor.

Peru merkezli Teatro La Plaza’nın uyarlamasındaki Hamlet, toplumun dışına itilmiş bir karakter olarak yeniden keşfediliyor.Heyecanlandıran oyunlarGülin Dede Tekin-Oksijen yazarı, tiyatro eleştirmeni◊ Başka Hayat: Noho Tiyatro (25 Eylül): Cem Uslu’yu ilk kez tiyatroda izlediğimde ona hayran olmuştum. 8 yıl sonra, kendi yazdığı bir metinle yeniden sahnede olacak.

Nasıl bir iş çıkaracağını merak ediyorum. ◊ Fora: Paribu Art (4-5 Kasım): Hikmet Hükümenoğlu kalemini sevdiğim bir yazar. ‘Fora’ onun ilk tiyatro metni.

Oyunu Mert Öner yönetiyor.◊ Açık Mülk: İMÇ Kompleksi (13 Kasım): Sevdiğim isimlerden Barış Arman yönetiyor oyunu.

İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında sahnelenecek. ◊ Jonas’la Evlenmek: Alan Kadıköy (19 Kasım): Son birkaç senedir yaptıkları işlerle beni heyecanlandıran genç bir ekip Reka Kolektif.

Günümüzün en büyük dertlerinden biri olan yurtdışına gitmek üzerine yaptıkları bu oyun, aynı zamanda İstanbul Tiyatro Festivali’nde gösterilecek.İzlemeye doyamayacağımız isimlerBahar Çuhadar, tiyatro yazarı ◊ Elma Labrador Çimen: Moda Sahnesi (25 Eylül)Nergis Öztürk’le Engin Hepileri’nin sahnedeki dengeli performanslarına ayrı, oyunun ele aldığı meseleye ayrı tutulacaksınız!

Onur Ünsal yönetimindeki oyun haziranda üç gösterimle açıldı ama sezonu yeni başlıyor.

Bir partide tanışan, âşık olup evlenen genç çiftin arasına giren ‘alzheimer’ gerçeğinin öyküsü.

Nahif, incelikli, tüyler ürpertici. ◊ Açık İlişki: DasDas (25 Ekim): Dario Fo’yla Franca Rame -naçizane fikrim- tiyatro tarihimize armağan bir çifttir.

Bu İtalyan anarşist tiyatro insanlarının her oyunu zamansızlığın üstün tacını taşıyor.

Sahnede enerjisine bayıldığımız Mert Fırat’la izlemeye doyamadığımız Binnur Kaya ‘Açık Aile’ metninden uyarlama bir oyunla sahnede olacak. ‘Açık İlişki’ İzmir, Ankara, Gaziantep, Diyarbakır, Eskişehir ve Bursa izleyicisiyle de buluşacak. ◊ Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri: Moda Sahnesi (25 Ekim): Onur Ünsal’ı, Edouard Louis’nin ‘Babamı Kim Öldürdü?’ oyununda izleyip anlata anlata bitiremeyenlerin, Fransız yazarın bu kez annesinin öyküsünü anlattığı ‘Bir Kadının Kavgaları ve Dönüşümleri’ oyununa şimdiden bilet aldıklarını tahmin ediyorum.

Kemal Aydoğan yönetimindeki yeni oyunda Ünsal bir kez daha sahnede tek başına.

Ama sahnede bir dünya ‘görünmeyen emek’le baş başa...OPERAZamansız eserler◊ Apollo ve Dafne (Süreyya Opera Sahnesi)Eser, mitolojik hikâyesiyle günümüz kadın-erkek ilişkisine değiniyor.

Geçen sezon İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin prömiyerini yaptığı sahne kantatı ‘Apollo ve Dafne’ eseri ünlü besteci Georg Friedrich Händel’in imzasını taşıyor. 7, 21 Ekim ve 14, 25, 28 Kasım’da izleyiciyle buluşacak. ◊ Carmen (AKM-Türk Telekom Opera Salonu)Georges Bizet’nin zamansız eseri özgürlüğün ve tutkunun hikâyesini izleyicinin beğenisine sunuyor.

İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin sahneleyeceği ‘Carmen’de orkestra şefi Can Okan.

Vincenzo Grisostomi Travaglini de eseri sahneye koyuyor. 11, 15, 16, 18 Ekim’de AKM’de. ◊ Gilgameş (AKM-Türk Telekom Opera Salonu)Dünya prömiyerini geçen sezon AKM’de yapan, Ahmed Adnan Saygun’un yazdığı, Caner Akın’ın çağdaş bir yorumla sahneye koyduğu ‘Gilgameş’ operası bilgisizlikten bilgiye geçişi tasavvufi bir şekilde ele alıyor. 6, 8 ve 15 Kasım’da AKM sahnesinde olacak.◊ La Bohème (AKM-Türk Telekom Opera Salonu)Dünya opera repertuvarının en dokunaklı eserlerinden, aşkın, yoksulluğun ve tutkunun hikâyesi ‘La Bohème’, 22, 27 ve 29 Kasım’da sahnede olacak.

İtalyanca ve 3 perde olan eserin rejisörü Yiğit Günsoy.BALESevilen gösteriler ◊ Deliriyum (AKM Tiyatro Salonu)Modern dans sanatçısı ve koreograf Canberk Yıldız’ın ‘Deliriyum’ adlı eseri dijitalleşmenin ve sosyal medyanın insan bedeni ve kimliği üzerindeki etkilerini konu alıyor.

İstanbul Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Topluluğu (MDTİst) tarafından sahnelenen gösteri 5 Ekim’de izleyiciyle buluşuyor.◊ Kuğu Gölü (AKM-Türk Telekom Opera Salonu)Çaykovski’nin zamana meydan okuyan müziğiyle klasik bale repertuvarının sevilen eserlerinden olan ‘Kuğu Gölü’ seyirciyi destansı bir peri masalına davet ediyor.

İstanbul Devlet Opera ve Balesi, eserin İstanbul prömiyerini 23 Ekim’de gerçekleştirecek. 23, 25, 30 Ekim tarihlerinde ve 1, 12, 13 Kasım’da sahnelenecek eserin koreografisini Ricardo Amarante hazırlamış.◊ Coppélia (Zorlu PSM-Turkcell Sahnesi)Bu kez ödüllü yönetmen ve koreograf ikilisi Morgann Runacre Temple ve Jessica Wright tarafından sahneye uyarlanan ünlü ‘Coppélia’ balesi, yeni versiyonuyla 7-8 Kasım’da karşımızda olacak.

İskoç Bale Orkestrası’nın canlı icrasıyla sahnelenen uyarlama izleyiciyi Dr.

Coppélius’un robotlar ve klonlarla dolu dünyasına sürüklüyor.ÖNE ÇIKANLAR...İhsan Dindar Artful Living yazarı◊ Romeo ve Juliet balesi: Bolşoy Bale ve Orkestrası (AKM)Rusya’nın dünya çapında ünlü Bolşoy Bale ve Orkestrası İstanbul’a geliyor.

Tarihinde ilk kez İstanbul’da sahneye çıkacak Rus topluluk, 26 ve 27 Eylül’de, Kültür Yolu Festivali kapsamında Prokofyev’in ‘Romeo ve Juliet’ eserini sahneleyecek. ◊ Kuğu Gölü balesi: Bolşoy Bale ve Orkestrası (AKM)Rusya’nın medarı iftiharı Bolşoy Bale ve Operası ‘Romeo ve Juliet’ balesinden sonra özel bir eseri daha İstanbul’da sanatseverlerle buluşturacak.

Çaykovski’nin başyapıtlarından biri olan ‘Kuğu Gölü’ balesi yine Kültür Yolu Festivali kapsamında, 29 ve 30 Eylül’de sahnelenecek.

Çaykovski’nin Bolşoy Opera ve Balesi için bestelediği eserin bu topluluk tarafından sahneleneceği etkinlik, sonbaharın kesinlikle kaçırılmaması gereken sanat olayları arasında.

İlgili Sitenin Haberleri