Haber Detayı

Hafızanın sessiz kahramanı: Unutmak
Cumartesi yeniasir.com.tr
13/09/2025 06:51 (3 ay önce)

Hafızanın sessiz kahramanı: Unutmak

Hafızamız genellikle bilginin depolandığı bir arşiv gibi düşünülür. Oysa beyin, sandığımızdan çok daha seçici çalışır. Gündelik hayatın keşmekeşi içinde bazı anıları unutmamız, aslında sistemin bilinçli bir filtresi gibidir. Bilişsel sinirbilimci Jonathan Fawcett’in açıklamasına göre, hatırlama...

Hafızamız genellikle bilginin depolandığı bir arşiv gibi düşünülür.

Oysa beyin, sandığımızdan çok daha seçici çalışır.

Gündelik hayatın keşmekeşi içinde bazı anıları unutmamız, aslında sistemin bilinçli bir filtresi gibidir.

Bilişsel sinirbilimci Jonathan Fawcett'in açıklamasına göre, hatırlama süreci başladığı anda unutma da devreye gireve bu doğal bir denge sağlar.

Çünkü her bilgiye eşit önem vermek, zihinsel kaynaklarımızı boğar.

Zihnimiz, dikkat etmediğimiz detayları çoğunlukla otomatik olarak eler.

Örneğin anahtarlarınızı nereye koyduğunuzu hatırlamıyorsanız, bu bir hafıza sorunu değil; o anda beyninizin o bilgiyi önemsiz bulmuş olması olabilir.

MOTİVASYONEL Unutmak sadece zamanla olup biten bir süreç değildir; insanlar bazı bilgileri bilinçli şekilde de zihinlerinden silebilir.

Bu sürece psikologlar 'motivasyonel unutma' adını veriyor.

Bilişsel psikolog Michael Anderson'ın araştırmalarına göre, insanlar özellikle duygusal yükü ağır olan anıları bastırma eğilimindedir.

Bu bastırma, zihni koruma altına almak için devreye giren doğal bir savunma mekanizması olabilir.

Araştırmalar, insanların istemedikleri bir anıyı hatırlamaktan bilinçli olarak kaçınabildiğini gösteriyor.

Bu, özellikle travmalarla başa çıkmakta önemli bir strateji haline gelmiş durumda.

YÖNLENDİRİLİYOR Bilim insanları, 'yönlendirilmiş unutma' adını verdikleri deneysel yöntemlerle, bireylerin belli bilgileri nasıl unuttuklarını test etti.

Katılımcılara çeşitli kelime listeleri gösterildi.

Bazı kelimeleri hatırlamaları, bazılarını ise unutmaları istendi.

Sonuç: Unutmaları istenen kelimeler gerçekten de daha az hatırlandı.

Ayrıca, 'geri getirme kaynaklı unutma' olarak bilinen başka bir süreçte, kişiler belirli anıları sık sık hatırlayarak diğerlerini arka plana atıyor.

Bu da zihinsel alanı boşaltmanın ve duygusal yükleri azaltmanın bir yolu olabilir.

Birçok insan için eski bir fotoğraf, bir şarkı ya da tanıdık bir sokak, istemediği anıları yeniden canlandırabilir.

Ancak uzmanlara göre, beyin bu anıların etkisini azaltmak için aktif olarak çalışabilir.

Örneğin bir deneyde, katılımcılardan bazı düşünceleri bastırmaları istendi.

Sonuçlar çarpıcıydı: Üç gün sonra bu düşünceler daha az hatırlanıyor, daha az duygusal etkiler yaratıyordu.

Üç ay sonra bile bu etki devam etti.

Katılımcıların büyük kısmı bastırma tekniklerini hayatlarına entegre ettiklerini belirtti.

Zihin her deneyimi eşit ağırlıkla taşımaya çalışsaydı, öğrenme neredeyse imkânsız hale gelirdi.

Sinirbilimci Steve Ramirez, unutmanın yaratıcılığı da tetiklediğini söylüyor.

Zihnin, eski anıların parçalarını alıp yepyeni fikirlerle birleştirme becerisi, esasında unutma yetisinin bir sonucudur.

Bununla birlikte, olumsuz anıların tamamen silinmesi gerektiği düşünülmemeli.

Bazı deneyimler bizi biz yapan temel taşlardır.

Ama hangilerini tutup hangilerini bırakacağımıza karar verebilmek, zihinsel sağlığımız açısından oldukça değerlidir.

Cep telefonları ve sosyal medya, hafızamıza benzersiz bir müdahale alanı yaratmış durumda.

Psikolog Benjamin Storm, dijital cihazların yıllar önce unutulmuş bir anıyı bir anda karşımıza çıkarabildiğini söylüyor.

Oysa o anı, zihnimizden çoktan uzaklaştırılmış olabilir.

Bu nedenle, teknolojinin 'unutma pratiğimizi' sekteye uğratma potansiyeline karşı dikkatli olmamız gerekiyor.

İlgili Sitenin Haberleri