Haber Detayı
Faiz, enflasyon, borsa: 4 dev kurum 2026’dan ne bekliyor?
Goldman Sachs, JPMorgan, Bank of America ve Saxo Bank’ın 2026 yılına yönelik öngörüleri belli oldu. Küresel ekonomide büyümenin korunması, enflasyon baskısının azalması beklenirken, piyasalarda da oynaklığın ve seçiciliğin kalıcı olacağı belirtiliyor. Yapay zekâdan faizlere, dolardan altına yatırımcılar için hangi fırsatlar ve riskler gelecek yıl öne çıkacak?
Küresel finansın 4 devi 2026’ya girmeye hazırlanırken, dünya ekonomisinde neler beklendiğini analiz etti.
Goldman Sachs, JPMorgan, Bank of America (BofA) ve Saxo Bank, 2026 beklentilerinde yatırımcılara ortak bir mesaj verdi: Büyüme bitmedi ama kolay kazanç bitti.
Goldman, JPMorgan ve BofA, faiz indirimlerinin sürmesini beklerken, enflasyonda ve dolarda kademeli olarak zayıflamanın da süreceğini ancak piyasalarda seçiciliğin artacağını belirtti.
Saxo Bank ise uzun yıllardır hazırladığı “sıradışı” öngörüleriyle mevcut durumdaki kırılganlığa dikkat çekiyor. 4 dev kurumun 2026 yılı beklentilerine göre ekonomide ve piyasalarda dengeler yeniden kurulacak.
Goldman Sachs'tan 2026 için 10 piyasa öngörüsü Kurumların 2026'ya ilişkin beklenti raporlarında Goldman Sachs da 10 maddede 2026'ya ilişkin beklentilerini sıraladı.
Büyüme: Dev kurum büyüme için, azalan gümrük tarifesi etkilerinin ve artan reel gelirlerin 2026'da küresel büyümeye katkı sağlamasını beklediğini belirtiyor.
Enflasyon: Enflasyonun gümrük tarifelerinin fiyatlara yansımasının azaldığını ancak politika kararlarında etkili olmaya devam edeceğini öngörüyor.
İşgücü: Temel senaryodaki işgücünde ana riskin, ABD işgücü piyasasında yaşanabilecek keskin bir bozulma olduğunu ancak 2026'nın ilk yarısında beklenen döngüsel hızlanmanın bu riski hafifletebileceğini belirtiyor.
Merkez bankaları: Merkez bankalarında, ABD’de Fed'den işgücü piyasasına bağlı olarak ek indirimler, Avrupa’dan sabit kalması, Japonya’da da faiz artışları bekleniyor.
Gelişmiş piyasalar: Gelişmiş piyasa hisseleri için döngüsel hızlanma ve kazanç momentumunun baskın gelmesi ve tek haneli orta-yüksek seviyelerde getiri öngörülüyor.
Gelişmekte olan piyasalar: Gelişmekte olan piyasa hisselerinde de uygun makro koşullar, emtia döngüleri, yapay zekanın yaygınlaşması ve kur rüzgarları sayesinde üstün performansın devam etmesi bekleniyor.
Faiz: Faiz oranlarının ABD’de yeni Fed yönetimi ve potansiyel agresif gevşemeyle şekillenmesi beklenirken, küresel finansman için uzun vadeli faizlerin yüksek kalması muhtemel görünüyor.
Krediler: Kredilerde de kurumsal bilançoların tarihsel olarak güçlü olsa da kaldıraç arttıkça yatırım pozisyonlarının daha seçici ve şirkete özgü olması gerektiği düşünülüyor.
Dolar: Doların makroekonomik görünümün normale dönmesi ve yüksek değerlemenin aşınmasıyla zayıflamasını sürdürmesi muhtemel görünüyor.
Emtia: Emtia tarafında arz fazlasının devam etmesi nedeniyle petrol fiyatlarında düşüş, altında makro kırılganlıklar, açık endişeleri ve doların zayıflığı nedeniyle güçlü talebin devam edeceği öngörülüyor.
JPMorgan’dan 2026 için 10 piyasa öngörüsü JPMorgan, 2026’ya girerken küresel ekonominin “yüksek baskı” ile “seçici fırsat” dengesinde ilerleyeceğini, büyümenin korunurken piyasa oynaklığının kalıcı olacağını öngörüyor.
Küresel büyüme: JPMorgan’a göre 2026’da küresel büyüme potansiyelin altında ancak durgunluk olmadan devam edecek.
ABD ekonomisi “görece” güçlü kalırken, Avrupa ve Çin küresel büyümeye daha sınırlı bir katkı sunacak.
Enflasyon: Çin ve Türkiye hariç gelişmekte olan ülkelerde manşet enflasyonun 2026’da yaklaşık %3,2 ile hedeflere yakın seyretmesi bekleniyor.
Çekirdek enflasyon genel olarak kontrol altına alınsa da ülkeler arasında belirgin ayrışma sürecek.
Merkez bankaları: JPMorgan, 2026’da küresel çapta faiz indirimlerinin devam edeceğini ancak hızında ve kapsamında yavaşlama olacağını öngörüyor.
Fed’in faiz indirimlerinin verilere duyarlı olacağını, Avrupa’da daha durağan bir görünüm olacağını ve Japonya’da da sıkılaşma eğiliminin öne çıkacağını belirtiyor.
Gelişmekte olan ülkeler: Gelişmekte olan piyasalarda gevşemenin büyük bölümünün yüksek faizli ülkelerden gelmesi bekleniyor.
Düşük faizli gelişmekte olan ülkelerdeyse politika alanının daha sınırlı olduğu vurgulanıyor.
Hisse senetleri getirileri: JPMorgan, 2026’da küresel hisse piyasalarında pozitif ancak tek haneli–orta düzey getiriler bekliyor.
Yapay zekâ ve verimlilik temalarının kazançları desteklemesi seçiciliği de zorunlu kılıyor.
ABD hisseleri: ABD hisse senetleri kazanç açısından öne çıkmaya devam ederken, rallinin daha fazla sektör ve şirket geneline yayılması gerektiği belirtiliyor.
Mega teknoloji hisselerinde yoğunlaşma riskine dikkat çekiliyor.
Tahvil piyasası: JPMorgan’a göre kamu borçlanması ve arz baskısı nedeniyle uzun vadeli faizler tarihsel ortalamaların üzerinde kalmaya devam edebilir.
Bu durum tahvillerde fırsatlar daha çok kısa ve orta vadede olacak.
Kredi piyasaları: Kurumsal bilançolar güçlü olurken, artan kaldıraçlarla 2026’da kredi yatırımlarında şirket bazlı ve seçici stratejiler ön plana çıkıyor.
Spread’lerin dar kalması, risk primine dikkat edilmesini gerektiriyor.
Dolar: JPMorgan, ABD ile diğer ekonomiler arasındaki büyüme ve faiz farklarının azalmasıyla birlikte doların 2026’da kademeli zayıflama eğiliminde olabileceğini öngörüyor.
Emtia: Enerji tarafında arz fazlası baskısı sürerken, altın jeopolitik riskler, mali açıklar ve dolar zayıflığı nedeniyle portföylerde önemini koruyor.
Reel varlıklar, enflasyon sonrası dünyada çeşitlendirme aracı olarak öne çıkıyor.
Bank of America’nın 2026 için 10 piyasa öngörüsü Bank of America, mevcut boğa piyasasının dördüncü yılına girilirken, büyüme hikâyesinin henüz sona ermediğini, küresel ekonominin “güç” teması etrafında yeni bir vitese geçtiğini öngörüyor.
Boğa piyasasında dördüncü yıl da güçlü geçebilir BofA’ya göre ABD ekonomisi hâlâ yüksek kapasite çalışıyor.
Tarihsel olarak üç yılı aşan boğa piyasalarının dördüncü yılında ortalama yüzde 15 getiri sağlanmasına dikkat çekiliyor.
Tüketici harcamaları büyümenin ana dayanağı olmaya devam ediyor Düşük gelirli kesim baskı altında olsa da toplam tüketimin büyük bölümü yüksek gelir grubundan geliyor.
Artan varlık fiyatları ve konut değerleri sayesinde harcamalar sürdürüyor.
Emekli baby boomer kuşağının harcamaları da önemli bir destek unsuru.
Yapay zekâ kaynaklı sermaye harcamaları ekonomiyi besliyor Veri merkezleri ve AI altyapısına yönelik yatırımlar, ofis binaları kadar büyük bir inşaat ve yatırım hacmi yaratmış durumda.
Bu durum şirket harcamalarını ve büyümeyi yukarı taşıyor.
Vergi ve teşvik düzenlemeleri yatırımları destekliyor Geçen yıl kabul edilen kapsamlı vergi düzenlemeleri (sermaye amortisman avantajları vb.), 2026’da da şirketlerin yatırım iştahını artıracak bir zemin sunuyor.
Zayıflayan dolar şirket kârlarını destekliyor ABD dolarındaki değer kaybı, ihracatçı ve çok uluslu ABD şirketlerinin rekabet gücünü artırarak kazanç büyümesine katkı sağlıyor.
Küresel büyüme yeniden hız kazanıyor ABD tarifelerine karşılık birçok ülkenin faiz indirimleriyle büyümeyi desteklemesi, 2026’ya girerken küresel ekonomide ivmelenme yaratıyor.
Fed faiz indirimleri hisse piyasaları için destekleyici Bank of America, Fed’in gevşeme döngüsünün ortasında olunduğunu ve bunun tarihsel olarak hisse senetleri için olumlu bir ortam yarattığını vurguluyor. 2026’nın ikinci yarısında ek faiz indirimleri olası görülüyor.
Değerlemeler yüksek ama kazançlar yetişebilir S&P 500’ün F/K oranı tarihsel ortalamaların üzerinde olsa da, şirket kârlarının yeniden hızlanmasıyla bu değerlemelerin zamanla dengelenebileceği öngörülüyor.
Yeni büyüme alanları: enerji, altyapı ve savunma Elektrik şebekeleri, enerji verimliliği, yenilenebilir ve düşük karbonlu enerji, kritik madenler ile savunma ve güvenlik teknolojileri 2026’nın öne çıkan yatırım temaları arasında yer alıyor.
Yatırımcılar için ana mesaj: Çeşitlendirme şart BofA, artan oynaklık riskine karşı farklı sektörler, ölçekler ve coğrafyalar arasında çeşitlendirilmiş portföylerin önemini vurguluyor.
Savunma, enerji üretimi ve küçük ölçekli hisseler öne çıkan alanlar arasında gösteriliyor.
Saxobank'ın 2026 için sıra dışı 8 öngörü sıraladı Saxo Bank'ın 20 yılı aşkın süredir yayınladığı "Outrageous Predictions” yani “Uçuk Tahminler” raporu 2026 için de 8 öngörü sıraladı. 2025’te Saxobank Trump etkisinden, yapay zekaya teknolojik gelişmelere ve elektrikli araçlarla bunları içeren şirketlere yine 8 başlık sunmuştu. 2026 başlıkları ise şu şekilde oldu: Kuantum sıçraması: Q-Günü erken geldi, kripto paraları çökertti ve dünya finansını istikrarsızlaştırdı Mevcut şifreleme sistemlerinin kırılabileceği endişesi, özellikle kripto varlıklarda sert satışlara ve küresel finans sisteminde güven şokuna yol açabilir.
Bu senaryoda fiziki altın öne çıkan güvenli liman olarak görülüyor.
Taylor Swift-Kelce düğününün küresel büyümeye katkısı Raporda, Taylor Swift etkisiyle genç nüfusta evlilik ve doğum oranlarının artmasının, konut, tüketim ve hizmet sektörleri üzerinden küresel büyümeyi beklenmedik şekilde destekleyebileceği öne sürülüyor.
Endişelere rağmen, ABD 2026 ara seçimleri sorunsuz ilerliyor 2026 ABD ara seçimlerinin, tüm siyasi gerilime rağmen, kurumsal güveni zedelemeden tamamlanabileceği ve bunun tahvil piyasalarını destekleyip sosyal medya ve kripto varlıklar üzerinde baskı yaratabileceği belirtiliyor.
Herkes için obezite ilaçları-hatta evcil hayvanlar için bile Obezite ilaçlarının yaygınlaşmasıyla, yalnızca sağlık sektöründe değil; gıda, perakende ve hatta evcil hayvan ürünleri pazarlarında büyük bir dönüşüm yaşanabileceği vurgulanıyor.
SpaceX halka arzını duyurdu, uzay pazarlarını hızlandırdı Saxo, SpaceX’in dev bir halka arzla trilyon dolarlık bir değerlemeye ulaşmasının, uydu, uzay taşımacılığı ve mikro-yerçekimi üretimi gibi alanlarda tamamen yeni bir ekonomik ekosistem yaratabileceğini öngörüyor.
Bir Fortune 500 şirketi CEO koltuğunu yapay zekâya bırakabilir Raporda, büyük bir şirketin karar alma süreçlerini bir yapay zekâ modeline devretmesinin, verimlilik ve kârlılığı artırırken kurumsal yönetişim ve etik tartışmalarını da beraberinde getireceği senaryosu ele alınıyor.
Doların hakimiyeti, Pekin'in yuanı tarafından sorgulanıyor Çin’in yuanı kısmen altına bağlaması durumunda, doların küresel rezerv para konumunun ciddi şekilde sorgulanabileceği, altın fiyatlarının sert yükseliş gösterebileceği ve ABD tahvillerinde satış baskısı oluşabileceği belirtiliyor.
Kontrolden çıkan yapay zekâ trilyon dolarlık temizlik maliyeti yaratabilir Aşırı otomasyonun yol açacağı yazılım hataları, finansal çöküşler ve fiziksel kazalar sonucunda, 2026’da şirketlerin yapay zekâ altyapılarını yeniden düzenlemek için trilyonlarca dolarlık harcama yapmak zorunda kalabileceği öngörülüyor.