Haber Detayı

Borç tahsilatında tartışma yaratan yöntem: Borçlu yetmedi, sıra yakınlarda mı?
Gündem aydinlik.com.tr
15/12/2025 08:30 (1 hafta önce)

Borç tahsilatında tartışma yaratan yöntem: Borçlu yetmedi, sıra yakınlarda mı?

Borçludan tahsil edilemeyen alacaklar gerekçe gösterilerek hukuk bürolarının borçlunun yakın çevresine haciz ihbarnameleri gönderdiği öne sürüldü. Anne-baba, çocuk, kardeş ve hatta kiracıların dahi 'olası alacaklı' gerekçesiyle haciz tehdidiyle karşı karşıya kaldığı bildirildi.

Borçludan tahsil edilemeyen alacaklar nedeniyle hukuk bürolarının borçlunun yakın çevresine yöneldiği iddia edildi. “Olası alacaklı” gerekçesiyle anne-baba, çocuk, kardeş, dünür ve hatta kiracılara kadar haciz ihbarnamesi gönderildiği belirtilirken, borçla hiçbir ilgisi olmayan kişilerin haciz tehdidiyle karşı karşıya kaldığı ifade ediliyor.

Sabah Gazetesi’nden Betül Alakent’in haberine göre, bazı kişiler bir sabah kendilerine ait olmayan bir borç nedeniyle haciz tebligatıyla karşılaşıyor.

İlk aşamada borçlunun anne, baba, kardeş ya da çocukları hedef alınırken, süreç dünür, hala, dayı ve hatta kiracılara kadar uzanıyor. 'BORÇ KİŞİSELDİR' Uzmanlara göre borç, yalnızca borçlu kişiyi bağlar.

Anne, baba veya diğer akrabaların borçtan sorumlu tutulması hukuken mümkün değil.

Ancak haciz tehdidi, “eve gelme” söylemi ve “icra kapıda” mesajlarıyla ailelerin psikolojik baskı altına alındığı, bu yolla hukuken tahsil edilemeyecek alacakların fiilen tahsil edildiği öne sürülüyor.

Hukuk bürolarının, Türk İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 89’uncu maddesi kapsamında “alacaklının borçlusuna haciz ihbarnamesi gönderilmesi” hükmüne dayanarak işlem yaptığı belirtiliyor.

Bu kapsamda, borçlunun çocuğu, kuzeni, teyzesi, halası, kardeşinin kayınpederi ve hatta kiracısına kadar haciz ihbarnamesi gönderilebildiği ifade ediliyor.

Ancak bu kişilerin borçludan alacağı olduğuna dair somut bir belge bulunmadığına dikkat çekiliyor.

TELEFON TACİZİ İddialara göre süreç sadece haciz ihbarnameleriyle sınırlı kalmıyor.

Hukuk bürolarının, borçlunun yakın çevresini alacak tahsil etmek amacıyla günün her saatinde aradığı belirtiliyor.

Uzmanlar, bu durumun Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na (KVKK) aykırılık teşkil ettiğini vurguluyor.

Haklarını bilen kişilerin hukuk bürolarını KVKK kapsamında suç işledikleri yönünde uyarması halinde aramaların kesildiği, ancak bu kez başka kişilerin hedef alındığı ileri sürülüyor.

Son dönemde bu yöntemlerle binlerce kişinin mağdur olduğu belirtiliyor.

MAĞDURLAR YAŞADIKLARINI ANLATTI Mağdurlardan Gülay U., kayınpederine ait ve üzerinden yıllar geçen bir telefon borcu nedeniyle babasına haciz ihbarnamesi gönderildiğini belirterek, “Kayınpederimle babam arasında hiçbir alacak-verecek ilişkisi yok.

Buna rağmen dünürüne haciz ihbarnamesi gönderildi.

İtiraz etmek zorunda kaldık” dedi.

Bir başka mağdur İsmail A. ise, babasına ait kayıp kredi kartından doğan bir borç nedeniyle kendisine ve halasına haciz ihbarnamesi gönderildiğini ifade ederek, “Ne benim ne de halamın bu borçla ilgisi vardı.

İtiraz ettik” diye konuştu.

Telekomünikasyon borcu nedeniyle anne ve babasına haciz yazısı gönderilen bir başka aile ise, “Borç bize ait değildi.

Eve haciz memurlarının geleceği söylendi.

Yaşımız ilerlemişti, bu baskıya dayanamadık ve ödemek zorunda kaldık” sözleriyle yaşadıklarını anlattı.

UZMANLAR UYARDI Tüketici Konfederasyonu Başkan Vekili Avukat İbrahim Güllü, borçlunun yakınlarına borç bilgisi içeren mesaj gönderilmesinin KVKK ihlali olduğunu belirterek, bu tür durumlarda idari para cezalarının uygulanabildiğini ve cezaların 1 milyon TL’ye kadar çıkabildiğini söyledi.

Avukat Osman Bahadır Özer ise bazı hukuk bürolarının kanundaki boşluklardan faydalanarak bu yönteme başvurduğunu ifade ederek, “Somut belge olmadan gönderilen ihbarnamelere itiraz edildiğinde süreç genellikle sona eriyor.

Vatandaşlar ödeme yapmadan önce icra dosyasını mutlaka incelemeli, yazılı belge talep etmeli ve gerekirse savcılığa suç duyurusunda bulunmalı” uyarısında bulundu.

İlgili Sitenin Haberleri