Haber Detayı
Satır aralarındanki kin: Tuğyan Ülkem Gülter annesi Güllü'yü neden öldürdü?
Şarkıcı Güllünün, cinayet suçlamasıyla tutuklanan kızı Tuğyan Ülkem Gülterin emniyette verdiği 17 sayfalık ifade, yalnızca olay anını değil, çocukluğundan bugüne uzanan çalkantılı hayat hikâyesini de gözler önüne serdi. İfadeye yansıyan detaylara göre Güllü, kızı Tuğyan her pencereye yaklaştığında Aman düşersin diyerek onu sarıp sarmalayan, aşırı korumacı bir anneydi. Ancak Tuğyan, yıllar içinde biriken duygularını saklamadı; çocukluk döneminden taşıdığı kin ve öfkeyi ifadelerinde açıkça dile getirdi.
İstanbul Gaziosmanpaşada 1998in sıcak bir yaz gününde doğdu.
Güllünün ilk çocuğuydu.
Adını isyan anlamına gelen Tuğyan koydu.
Sonradan açıklamalarına da yansıyacağı gibi o gün Güllü için hayatının en mutlu günlerinden biriydi.
Sonra da bir oğlu oldu.
Ama Güllü için her şey o kadar da iyi gitmiyordu.
Kocası, çocukları henüz birkaç yaşlarındayken onları terk etti.
Tuğyan da Tuğberk de çocukluğunda babasını hiç görmemişti.
Güllü çalışmak zorundaydı.
Tuğyanı anneannesinin yanına verdi, Tuğberke ise bakıcı tutuldu.Güllünün çalışma hayatı hep zorluklar içinde geçmişti.
Pavyonlar, özel geceler derken hep çalışmak zorundaydı.
Bir süre sonra evli biriyle Güllünün Sarıyerdeki evinde yaşamaya başladılar.
Güllünün mutluluğu yine kısa sürdü.
Eşinden şiddet görmeye başladı.
Tuğyanın iddiasına göre o adamın yakın bir arkadaşı da sık sık evlerine gelmeye başlamıştı.
Hatta aşırı alkol aldığı zamanlar Tuğyan ve Tuğberke şiddet bile uyguluyordu.
Çocuklar bu durumu annelerine anlatınca, Güllü hemen o adamdan ayrıldı.
Sonra İlker diye bir adamla yaşamaya başladı.
Tuğyan ve Tuğberki alan dayıları onları yine anneannelerine götürdü.TUĞYAN İSMİ GİBİ TAM BİR İSYANKÂRTanıyanların anlattığına göre anneanne ile Güllünün arası çok da iyi değildi.
Kız kardeşiyle de aralarında sorunlar çıkıyordu.
Hatta Tuğyanın iddiasına göre alkol bağımlısı olan teyzesi annesi Güllüyü de anneannesini de birçok kez dövmüştü.
Ama anneanne Tuğyanı, Tuğyan da anneanneyi çok seviyordu.
Tanıyanların iddiasına göre Tuğyanın annesine karşı mesafesi bu yıllarda oluşmaya başladı.Güllü, özellikle kızı Tuğyanın iyi bir eğitim alıp bir meslek sahibi olmasını çok istiyordu.
Bu yüzden Tuğyanın hemşirelik diplomasını aldığı günü doğumundan sonraki en mutlu ikinci gün olarak tarif etti.
Ama Tuğyan bu işte çok fazla tutunamadı.
Bir süre özel bir hastanede ardından özel bir huzurevinde çalıştı.
Aylık 22 bin lira geliri vardı.
İşten ayrıldı, annesiyle yaşamaya başladı.İFADESİNDE SÜREKLİ ANNESİNİ SUÇLADIİsmiyle müsemma denen türden isyankâr ve baskın bir karakteri vardı.
Annesinin çok da istemediği bir evlilik yaptı.
Azra adında bir kızı oldu.
Uyuşturucu suçundan cezaevine giren eşinden boşandı.
İşinden de ayrılıp annesiyle yaşamaya başladı.
Güllü de güçlü bir karakterdi.
Kızının arkadaşlarına ve özel ilişkilerine dikkat ediyordu.
Tuğyanın arkadaşlarından bir tek Sultan Nuru benimsemişti.
Tuğyan ile eve bir tek Sultan gelebiliyordu.
Zaten annesini küçük yaşta kaybeden Sultanı da Güllü bulup manevi evlat gibi korumaya almıştı.
Tuğyanın özel hayatındaki ilişkiler aralarında hep sorun oldu.
Son nişanlısı da Güllünün tasvip ettiği biri değildi.
Ondan hamile kalıp çocuk aldırmıştı.
Güllünün bunlardan haberi yoktu.
Ama İstanbuldaki nişanlısıyla görüşmeye giderken de Güllüden izin almak zorundaydı.
Aralarındaki kavga ve gerilim hiç bitmedi.
Güllü bazen onu evden kovuyor sonra da bir akşam yemeği yapıp geri çağırıyordu.
Güllü torunu Azraya da çok düşkündü.
Tuğyanın bakıcıya verdiği Azra ile de yeterince ilgilenmediğini düşünüyordu.
Tekrar evlenip torununu da kendi yanına almayı planlıyordu.
Ama Tuğyanın emniyetteki ifadesi çocukluğundan itibaren annesine karşı gizli bir öfke duyduğunu da gösteriyor.
İfadelerin her satırında annesine suçlamalar var.
Annesi için Çocukluğumdan itibaren düzenli bir hayatım olmadı.
Çocukken büyük dayaklar yedim.
Kemerle, tahta kaşıklarla bizi döverdi diyor.
Ona göre annesi zor bir hayat yaşamış bu zorlukları da çocuklarına yansıtmıştı.
Çok sinirli, öfkeli biriydi ve psikolojik sorunları da vardı.
Hatta uyuşturucu niteliğindeki bazı ilaçları reçetesiz illegal bir şekilde alıp kullanıyordu.
Kimseyle geçinemiyor herkesle kavga ediyordu.
Bir dönem işleri kötüye gidince tefeciden borç almıştı, evlerine de haciz gelmişti.KRİMİNAL BİR ÇEVRESoruşturma dosyasındaki ifadeler, itiraflar, ihbarlar, ses kayıtları; ardından sosyal medyaya yayılan dedikodular, kadın programlarından taşan iddialar gösteriyor ki Tuğyanın çevresindeki neredeyse herkes bir şekilde suça bulaşmış veya bulaşmaya meyilli.
Güllü ne kadar korumaya çalışsa da kızının etrafı kimi uyuşturucu, kimi şiddet, kimi şantaj meraklısı tiplerle dolmuş.
Tuğyan, Güllünün cinayetinden sonra da bu ağın içerisinde dolanıp durmuş.KIZINI SAKINIYORDU KENDİ SONU OLDUTuğyan her ne kadar annesini derinden suçlasa da Güllü kızını hep korumuş, onun için en iyisini yapmaya çalışmıştı.
Hatta yine Tuğyanın ifadesine göre Tuğyan ne zaman pencereye yaklaşsa Aman düşersin diye endişe ediyor, onu tutarak korumaya çalışıyordu.
Bir gün kızını sakındığı o pencereden kızı tarafından atılacağını nereden bilebilirdi ki.KAYNAK: HÜRRİYET/MUSA KESLER İLGİLİ HABER TÜRKİYE TEHLİKE UZAK DEĞİL: Marmara, Ege, Akdeniz: Üç cepheden deprem baskısı!
Prof.
Dr.
Süleyman Pampaldan kritik uyarı