Haber Detayı

Küresel iflas bayrağı çekilmek üzere!
Murat muratoğlu nefes.com.tr
15/12/2025 05:00 (1 hafta önce)

Küresel iflas bayrağı çekilmek üzere!

Gökdelenin tepesinde şampanyalar patlar, havyarlar yenir, aşağıda şehir alev alev yanıyordur ama yukarıdakilerin umurunda değildir... Hah işte...

Gökdelenin tepesinde şampanyalar patlar, havyarlar yenir, aşağıda şehir alev alev yanıyordur ama yukarıdakilerin umurunda değildir...

Hah işte, küresel ekonominin şu anki hali tam olarak bu…Dünya gırtlağına kadar borca batmış durumda!

Ne kadar? 346 trilyon dolar!

Böyle yazınca pek bir şey ifade etmiyor, anlamsız geliyor değil mi?

Hiç sorma… Aynen bana da!Bu para, dünyadaki tüm ülkelerin bir yılda ürettiği mal ve hizmetin tam 3.1 katı… Yani dünya yemeden içmeden çalışsa, kazandığının hepsini borca yatırsa, bu borç anca 3 yılda bitiyor.

Tabi o sırada faiz işlemezse!

Maalesef işliyor...

Hem de cayır cayır…***İşin kırılma noktası 2008 kriziydi aslında… Sonrasında pandemi zamanı...

Merkez bankaları gökten para yağdırdı. “Bedava para” dönemiydi… Krediyi çekmeyeni dövüyorlardı.

Şirketler, devletler, hanehalkları...

Herkes “nasılsa faiz düştü” diye saldırdı paraya…Eee?

Deniz bitti haliyle…***Enflasyon canavarı hortlayınca, o muslukları kıstılar.

Faizler arşa çıktı.

O bedava parayla kurulan, aslında kar etmeyen, sadece borçla yaşayan şirketlere biz ekonomide “Zombi Şirketler” diyoruz.Bunların çoğu, fişi çekilse ölecek hastalar gibi, banka kredisiyle yaşıyor.

O zombiler birer birer düşecekler yere… İşin kötüsü bunların en çok olduğu ülkelerden biri Türkiye!***Amerika’ya bakıyorsun, adamların borcu GSYH’nin yüzde 120’sini geçmiş.

Kendi savunma bütçesinden daha fazla faiz ödüyorlar.Düşünün, dünyanın süper gücüsün ama kazandığın parayı askerine, tankına değil, bankerlere faiz olarak veriyorsun.

Bu sayede “dünyanın gerçek süper gücünü” ilan ediyorsun.***Dünya değişti de ekonomi aynı mı kaldı?

Eski iktisat kitaplarının çoğu çöpe atılmalı!Eskiden borcu devletler birbirine ya da merkez bankalarına verirdi.

Yani alacaklı “devlet baba” olurdu, bir şekilde anlaşılırdı.Artık Merkez Bankaları piyasadan çekiliyor. “Ben daha tahvil almam, hatta elimdekini satıyorum” diyor.Peki, kim alıyor bu borç senetlerini?

Hedge Fonlar, Gölge Bankalar, Yatırım Fonları… Yani?

Yani acıması olmayan, karına bakan, en ufak bir rüzgarda parayı saniyesinde ülkeden kaçıran “Banka dışı finansal kuruluşlar.”Peki müşterileri kim?

Burası oldukça tartışmalı!***Bu sefer güneş doğudan doğmayacak, doğudan batmaya başlayacak.

Krizin tetikçisi Japonya olacak!Nitekim Japonya’da, Amerika’da tahvil piyasasının sigortası atmak üzere. 2026’ya kadar ödenmesi gereken trilyonlarca dolar var ve bu borçlar yüzde “0” faizle alınmıştı.

Şimdi yüzde 5 ile yenilenecek.

Faturadaki farkı kim ödeyecek?***Bize ne dünyadan diyorsan… Türkiye’nin brüt dış borç stoku 548 milyar dolar… “Ama bunun çoğu özel sektörün” diyorlar.Doğru, kağıt üstünde öyle...

Özel sektör batınca nasıl belini doğrultacak Türkiye?

Ayrıca o borcun çoğu döviz cinsinden...Özel sektör borcu öderken Türk Lirası verince o kadar döviz cinsinden parayı alabilecek mi?

Yarın öbür gün küresel bir türbülans olursa “er kişi niyetine” başlarız namaza…***Hâlâ “Mehmet Şimşek sıcak para getirecek de rahatlayacağız” diye bekliyorlar.

Gelen para “yatırım” parası değil güzel kardeşim, gelen para “vur-kaç” parası… Acaba neyini anlamıyorlar?Kötü tarafından bakmayın, aslında çok şanslıyız.

Bu sefer tarihi kitaplardan okumayacağız.

Bizzat şahit olacağız!

İlgili Sitenin Haberleri