156 bin kamu emekçisi ‘yardımcı hizmetler’ mağduru

Yardımcı Hizmetler Sınıfı ve Eğitim Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Olcay Çelik, yardımcı hizmetler sınıfında görev yapan yaklaşık 156 bin kamu emekçisinin statü, tayin ve görev tanımı belirsizliği nedeniyle ciddi mağduriyetler yaşadığını söyledi.

Sınıfın 1960’lı yılların koşullarına göre oluşturulduğunu vurgulayan Çelik, eğitim düzeyi yükselmesine rağmen kariyer ve görevde yükselme yollarının kapalı olduğunu belirterek, yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılarak personelin Genel İdari Hizmetler (GİH) ve Teknik Hizmetler (THS) sınıflarına geçirilmesini talep etti.

HİZMETLİ, AŞÇI, TEKNİSYEN YARDIMCISI…’ Olcay Çelik, yardımcı hizmetler sınıfının kapsamını şöyle tarif etti: “Sendikamızın kurulma amacı, yardımcı hizmetler sınıfının statü sorununu çözmek, üniversite tayin sorununu çözmek ve mobbing baskılarını ortadan kaldırmak.

Bu sınıfta hizmetli, aşçı, teknisyen yardımcısı, bahçıvan gibi toplam 22 görev var. 156 bin yardımcı hizmetler sınıfı personeli bulunuyor; sözleşmeli destek personeli alımlarıyla sayı her geçen gün artıyor. ‘BU SINIF BİR AN ÖNCE KALDIRILMALI’  “Taleplerimizin başında, yardımcı hizmetler sınıfının Genel İdari Hizmetler Sınıfı ve Teknik Hizmetler Sınıfı’na geçirilmesi var.

Üniversite tayin sorunu ve mobbing de temel sorunlarımız.

Meclis’te, Bakanlık’ta, meydanlarda haykırıyoruz: Bu sınıf bir an önce kaldırılmalı.

Belirsizliğimiz son bulmalı.” ‘EĞİTİM SEVİYESİ YÜKSELDİ AMA YÜKSELME YOLU YOK’ Sınıfın 1965 koşullarında kurulduğunu hatırlatan Çelik, bugün personelin eğitim düzeyinin arttığını, ancak kariyer kanallarının kapalı kaldığını söyleyerek şöyle devam etti: “Lise, ön lisans, yüksek lisans hatta doktora yapan yardımcı hizmetler personeli var.

Ama görevde yükselme olmuyor.

Kurumlar sınav açmıyor.

Bir kurum 17 yıl görevde yükselme sınavı açmadı.

Böyle olunca 156 bin kişi bu sınıfın içine hapsoldu. ‘GÖREV TANIMIMIZ YOK BASKI VAR’ “657’de ‘amirin verdiği bütün görevleri yapar’ anlayışı var.

Görev tanımı net olmayınca bugün ‘masa başı’ deniyor, yarın ‘temizlik yap’ deniyor.

Şikâyet geliyor: ‘Sabah temizlik, öğleden sonra evrak, sonra çay, sonra bahçe’… İtiraz edince de ‘sürgün yiyorum’ deniyor.

Memur haklarına sahibiz ama işçi gibi çalıştırılıyoruz.” ‘ÜNİVERSİTELERDE TAYİN ÇIKMAZI VAR’ Üniversitelerin tayin açmaması ya da çok sınırlı kadro açması nedeniyle eş durumu mağduriyetini vurgulayan Çelik, şöyle konuştu: “Üniversiteler özerk yapısı nedeniyle tayin açmıyor.

Açılsa da bir-iki kişilik kadro geliyor.

En son 14 bin kişi başvurdu, bin kişi eşleşti.

Eşi bir yerde, kendisi bir yerde; aileler parçalanıyor.

Üniversite idari personeli de bakanlıklardaki gibi merkezi tayin sistemine bağlanmalı. “3+1 modeliyle kadroya geçen destek personelinin tekrar yardımcı hizmetler sınıfına aktarılmasının sorunu büyüttü. 3 yıl sözleşmeli, 1 yıl aday memurluk… Kadroya geçince destek personeli birçok yerde yardımcı hizmetler sınıfına geçiriliyor.

Bu da sınıfın büyümesine yol açıyor.

Ayrıca ‘sözleşmeni feshederiz.’ gibi baskılar duyuyoruz; biz bu durumlarda kurumlara yazı yazıyoruz. ‘BÜYÜK ŞEHİRLERE HİZMET TAZMİNATI İSTİYORUZ’  “Memur kadrosundayız ama yardımcı hizmetler sınıfında yeşil pasaport hakkı yok.

Yardımcı hizmetler sınıfı kaldırılacak diye sözler verildi, tweetler atıldı. ‘Maliyet’ bahanesi öne sürülüyor ama çalışan arkadaşlar sadece sınıf değiştirecek, bunun devlete bir maliyeti yok, sıfır maliyet.

İstanbul’da çalışan bir memur ile Anadolu’da çalışan bir memur aynı şartlara hakim değil.

Büyükşehirlerde kiralar, gıda, ulaşım artmış durumda.

Biz en azından büyükşehirlerde çalışan personellere ‘hizmet tazminatı’ adı altında bir tazminat verilmesini talep ediyoruz.” ‘Sahada, Meclis’te, Bakanlık’ta hakkımızı arayacağız’ Mücadeleden vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Çelik şunları söyledi: “Talebimiz net: Yardımcı hizmetler sınıfının üzerinden elinizi çekin; GİH ve THS’ye geçirilsin, liyakatli yükselme imkânı tanınsın.

Biz bu sınıf lağvedilene kadar mücadeleyi bırakmayacağız.

Sahada, Meclis’te, Bakanlık’ta devam edeceğiz.

İstanbul Beyazıt Meydanı’nda da bir eylem planımız olacak.

Onu da tarih netleşince duyuracağız.”