Haber Detayı
Başkanlık geldi göç başladı
Başkanlık sistemi Türkiye için bir milat oldu. 2018’den itibaren anonim şirket gibi yönetilmeye başlayınca, Türkiye, adeta...
Başkanlık sistemi Türkiye için bir milat oldu. 2018’den itibaren anonim şirket gibi yönetilmeye başlayınca, Türkiye, adeta rayından çıktı.
O tarihten itibaren ekonomiden siyasette, hukuktan adalete, eğitimden sağlığa hayatımızda önemli rol oynayan ne varsa birdenbire kabuk değiştirdi.Başkanlık sisteminin devreye girmesiyle sırtımızda taşıdığımız bürokratik kamburdan kurtulacaktık, şahlanacaktık… Ama tam tersi oldu… Sistem devreye girdiği andan itibaren krizden krize koşmaya başladık.
Eğitimde, sağlıkta dibe vurduk.
Hukuku ve adaleti mumla arar olduk.
Türkiye’ye gelen yatırımlar bıçak gibi kesilirken, memleketten kaçış furyası tetiklendi.
İş adamları da yatırımlarını taşımaya koyuldu.
Son yılların en dikkat çekici trendi haleni gelen yurt dışında ev modası ise tam bu tarihlerde ortaya çıktı.2016’DA BİR LİRA VERMEDİKYurt dışında gayrimenkul satın almak 2017’de hayatımıza girdi.
Türkiye, yorucu tartışmaların ardından Nisan 2017’de yönetim sistemini değiştirecek anayasa değişikliği referandumuna gitti.
Sandıktan “evet” çıkmasıyla başkanlık sistemi adım adım hayatımıza girerken, biz de yurt dışına konut avına çıktık. 2016’da yurt dışında konut için bir kör kuruş bile harcamamıştık.
Ama takvim 2017’ye döndüğünde yurt dışında ev için 341 milyon dolar verdik.Başkanlık sistemi 2018’de resmen devreye girdi.
O yıl, başka ülkelerde ev almak için 332 milyon dolar ödedik. 2019’da 196 milyon dolar, 2020’de 213 milyon dolar, 2021’de 371 milyon dolar daha yurt dışında gayrimenkul için harcadık.Sonrası malum, “Doktorlara giderlerse gitsinler” dediler, bırakın hekimleri bütün memleket toparlanıp gitmeye başladı.Siyasi tansiyonun hızla yükselmeye başlamasıyla kaçış trendi de hızlandı.
Bunu da başka ülkelerde alınan konutlar için ödenen paradan takip edebiliyoruz.2022’de konut sevdası için ödediğimiz tutar ikiye katlanarak 628 milyon dolara fırladı.
Giderek “bir yolunu bulup, yurt dışına kapağı atmak” hayatımızın merkezine oturdu.
Gayrimenkule ödediğimiz paralar da astronomik bir hal aldı. 2023’te 1 milyar 782 milyon dolar, 2024’te 2 milyar 153 milyon dolar “yurt dışında bir evim olsun” hayaline gitti.
Bu yıl, iktidar tüm gücüyle muhalefete yüklendi.
Milyonları mahkemede, olmadı sokakta hizaya çekmek için elinden geleni ardına koymadı.
On binlerce vatandaş da “Bu ülke artık iflah olmaz” sınırına gelip dayandı.
Hal böyle olunca, 10 ayda 2 milyar 222 milyon doları daha yurt dışında eve için harcadık.
Üstelik bu rakamlar sadece tuzu kuru, mülk sahibi kesimlerin değişen tercihlerini gösteriyor.
Aslında sanayiciler, tüccarlar, işçiler, işsizler özetiyle bir yolunu bulabilen herkes akın akın ülkeden ayrılıyor.Başkanlık sisteminin başlamasıyla dünyanın parmakla gösterilen ülkeleri arasına girecektik.
Ama bu gidişle ülkesini terk edenler liginde zirveye yerleşeceğiz.
Dokuz yılda, yurt dışında ev için 8 milyar dolar, yani tam 340 milyar lira harcadık.
Aslında yurt dışında konut için ödediğimiz bu servet, hayallerimizi, gelecek umutlarımızı da alıp gittiğimizi gösteriyor.