Haber Detayı
Özgür Özel: Ekrem Başkan yargılanmadı saçma sapan iddiaları yargıladı
Ekrem İmamoğlu’nun diploma davasına katılan CHP lideri Özel, duruşmaya verilen arada basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Özel davaya ilişkin "Bugün Ekrem Başkan yargılanmadı, Ekrem Başkan yargıladı. Saçma sapan iddiaları yargıladı. Sırf cumhurbaşkanı adayı olmaması için yapılan saçmalığı yargıladı" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhuriyet Halk Partisi Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Silivri Marmara Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesinde görülen duruşmasına katıldı.
CHP lideri Özel, duruşmaya verilen ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.TÜRK YARGI TARİNİN EN UTANÇ VERİCİ İDDİANAMELERINDEN BİRİDiploma davasındaki hukuki boşluklara işaret eden Özel şunları söyledi:AK Parti’nin kara düzeninin atanmış yargı aparatının yaptığı diploma davası. 35 yıl önce ilanla başvurmuş.
Kendinden iki yıl önce başlamış Kıbrıs’taki üniversitelere davet yapıyor İstanbul Üniversitesi, ‘Gelin, bu evrakları verin’ diye.
Kendinden öncekilerden kendi evindeki arkadaşı bugün salondaydı, sesleniyor. ‘Benden bir yıl önce o başvurdu, gitti’ diyor. ‘Ben de 25-26 kişiyle başvurdum, kabul edildi’ diyor.
Ama ne kendinden önce gidenlerin diploması iptal, ne kendisinden sonra gidenlerin iptal.
Ne kendiyle birlikte olanlardan yargılanan var.Ekrem Başkan bugün tek başına yargılanıyor.
Avukatlar açıkça soruyorlar; ‘Bu tarif ettiğiniz suçu kamu görevlileri, sivil insanlarla birlikte işlediyse… Siz diyorsunuz ki; Ekrem İmamoğlu bu diploma sahteciliği suçuna iştirak etmiştir.
Madem müştereken işlendi.
Kanun çok açık yazıyor, diyorlar.
Hepsi birlikte aynı davada yargılanır.
Nerede diğerleri?’ Cevap yok.Savcılık makamında… Tabii iddianameyi yazan savcı o değil.
Savcılık makamını temsil eden savcı ne desin bunlara?
Türk yargı tarihinin en utanç verici iddianamelerinden biri perişan oldu, paçavra oldu yine.”“HERKESİN ‘YOK ARTIK’ DEDİĞİ BİR NOKTADAYIZ”“Öyle bir hale geldiler ki dinleyen herkesin ‘Yok artık, bu kadar olmaz’ dediği, iddiaların ipe sapa gelmediği, saçma sapan olduğu ve 17 yaşındaki gencecik bir çocuğu yaptığı yatay geçişten meşru gören ama bu yatay geçişin devletin ilanıyla, davetiyle, onayıyla olduğu, en ufak bir kusurunun olmadığı bir meselede bu sefer burada cezalandırılmasını istiyorlar.
Dokuz yıla kadar.Öbür taraftan da diplomayı iptal ettiler.
Ama şöyle bir şeyi görmek lazım.
Herkes bugün ikna, salondaki herkes gördü.
Yapılmaya çalışılan iş şu, Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı olacak, zaten oraya demiş ki ‘Bu diplomayı YSK’ya veriyor.’ Belediye başkanı olmak için Ekrem İmamoğlu’nun lise diploması da ortaokul diploması da iş görür.Diploma YSK’ya sadece cumhurbaşkanı adaylığı için veriliyor.
Bugüne kadar vermedik, önümüzdeki seçimde vereceğiz inşallah.
Bütün korkusu bu. ‘Bu diploma YSK’ya verilir’ diye yazı yazmış üniversiteye, ‘Acil iptal et.’ Veren fakülte, ‘İptal etmem’ demiş, dekanını değiştirmişler, yenisi de ‘Çoğunluğu sağlayamayız’ demiş, alakasız bir üniversite yönetim kurulundan iptal etmişler.“EKREM BAŞKAN YARGILANMADI, YARGILADI”Dava devam ediyor, yargılama sürüyor.
Biz bir televizyon yayından dolayı bu saatte ayrıldık, oldukça uzak bir yerde bir canlı yayın var.
Onun için gitmek durumundayım.
Bugün Ekrem Başkan yargılanmadı, Ekrem Başkan yargıladı.
Saçma sapan iddiaları yargıladı.
Sırf cumhurbaşkanı adayı olmaması için yapılan saçmalığı yargıladı.
Bununla birlikte bu yatay geçişi o sene yapanların diplomalarını iptal ettiler.
İçlerinde Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı vardı.Sorbonne’den yüksek lisanslı.
Ama bir sene öncesini, iki sene öncesini sonrasını aynı işlem olduğu halde iptal edemediler.
Çünkü hedef belli; Ekrem İmamoğlu.
Bir tek Ekrem İmamoğlu yargılanıyor oysa aynı suçu işlediğini iddia ettikleri 26 kişi var.Yani kanunlar geneldir, kişiye özel olmaz.
Bir suç suçsa herkese ait bir suçtur.
Ama burada bir tane, o da Recep Tayyip Erdoğan’ı yenme suçu.
Dört kez yapılan suçun bir kez daha işleneceğinden emin oldukları için bu zulmü yaşatıyorlar, bunları yapıyorlar.
Biz bunun karşısında durmaya, mücadele etmeye devam edeceğiz.Ama bugün herhalde ‘Kimin yerinde olmak istemezdin’ deseniz, 176 gündür yatıyor, daha da ne kadar zulüm edilecek belli değil ama ‘Ekrem Bey’in yerinde olmak istemezdim’ demem.
Bugün o talimatla yazılmış iddianameyi o salonda temsil etmek, icap edildiğinde savunmak zorunda olan savcının yerinde olmak istemezdim.Yazdıranlar, onların yerinde zaten olmayız biz, onlar kötü ruhlar.
Onlar, bu dünyada da onun hesabını verecekler inşallah.
Öbür dünyada da bu kadar büyük kul hakkı yemenin hem de bir başka kul bunun hakkını yesin diye bu kulun hakkını yemenin hesabını öbür dünyada nasıl verecekler, bu kötülüğe alet olanlar?
Nasıl can verecekler, kabirde ne azap çekecekler, öbür dünyada sorgu meleklerine daha sorarken nasıl, ne diyecekler?
Bunun karşısında nasıl kendilerini savunacaklar?Herhalde ‘Biz yapmadık, çok korkuyorduk, o yaptırdı’ diyecekler.
Ondan da sizden de hakkımızı helal etmeyeceğiz.
O kadar söylüyorum.
Bunu size yaptıran tek adamdan da o tek adamın Türkiye’de bulup da görevlendirdiği o tek kişiden, o kötü kalpli kişiden de mutlaka hesap soracağız ve hakkımızı helal etmeyeceğiz.
Bu kadar kötülük olmaz.”“BİRİLERİ DEMOKRASİYE KÖRDÜĞÜM ATMAYA ÇALIŞIYOR”Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özgür Özel, ‘15 Eylül’de kurultay davası olacak, ne söyleyeceksiniz?’ sorusuna şu yanıtı verdi:“Bu konuda söylenebilecek her şey söylendi.
Partiyi yıpratmak için partiyi tartıştırmak için yapılan bir kötülüktür.
Her kötülük gibi bu kötülüğün de son bulacağını umuyoruz.
YSK’nın kararları hem İstanbul için hem Ankara için ve Anayasa Mahkemesi kararı ve sürecin bir bütün olarak hukukçular tarafından değerlendirilmesinde bu birileri demokrasiye kördüğüm atmaya çalışıyor, o kördüğümün nasıl çözüleceği belli oldu.Ama 15’inde bir düğüm daha atılır mı?
Onun olmayacağını ümit ediyorum.
Ben, yakından tanıyanlar bilir, iflah olmaz bir iyimserimdir.
Yani asla ve asla bir şeyin kötüsünü düşünüp de onun benim motivasyonumu bozmasına engel olmam.İyisini düşünürüm.
Kötüsü gelince onla baş ederim.
O yüzden bugünden ne enerjimi düşürür ne moralimi bozarım, ne kötüyü bekler, kötüyü çağırırım.
En iyisini düşünürüm, kötüsüne dünden hazırım.
Geldiğinde mücadelemi veririm.”