Haber Detayı

TÜRK-İŞ: Bu masada yokuz!
Emek aydinlik.com.tr
13/12/2025 00:00 (1 hafta önce)

TÜRK-İŞ: Bu masada yokuz!

Asgari ücret Tespit Komisyonunun ilk toplantısı dün yapıldı. Masada sadece işveren ve Hükûmet vardı. Toplantı öncesi, Çalışma Bakanlığını ziyaret eden TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, “Kararımızın arkasındayız. Komisyona katılmayacağız.” dedi.

Asgari ücret görüşmeleri öncesi Çalışma Bakanlığını ziyaret eden TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, çıkışta yaptığı açıklamada, “Komisyonun yapısı ve işleyişine ilişkin hiçbir iyileştirme yapılmamıştır.

Bu nedenle TÜRK-İŞ, aldığı kararın arkasındadır ve 2026 yılı Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına katılmayacaktır.” dedi.

Bakanlığının ‘işçi tarafı da masada’ gibi göstermeye çalışması da sorulan Ağar, “Doğru, bir araya geldik.

Ancak komisyona katılmayacağımızın gerekçelerini iletmek için görüştük, hepsi bu.” diyerek masada olmadıklarını vurguladı.

Milyonlarca çalışanı ilgilendiren 2026 asgari ücret belirleme süreci dün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında başladı.

TÜRK-İŞ’in masaya oturup oturmayacağı son ana kadar merak edilirken, toplantıdan bir saat önce bakanlığa gelen Ağar, çıkışta yaptığı açıklamayla hem Bakan Işıkhan’la görüşmenin içeriğini hem de pazarlık masasına neden oturmayacaklarını ayrıntılarıyla anlattı. ‘DOSYAMIZI SUNDUK TOPLANTIYA KATILMADAN ÇIKTIK’ Komisyonun ilk toplantı günü olduğunu, kendilerinin de toplantıya davet edildiklerini belirten Ağar, “Ancak TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulumuzun almış olduğu karar gereği, ‘komisyonda bir değişiklik olmaz ise katılmayacağımızı’. belirtmiştik.

Bu nedenle Sayın Bakanımızı ziyaret ettik.

Sayın Bakanımıza bir dosya verdik.

Komisyonla katılmayacağımızın gerekçelerini Sayın Bakanımıza sunduk.

Bakanımız bizi arka odasında kabul etti.

Biz ayrılırken onlar da (işveren heyetiyle) toplantı salonuna geçti.” bilgisini paylaştı. ‘ÜCRETİ ÇOĞUNLUKLA HÜKÜMET VE İŞVEREN BELİRLİYOR’ Komisyona neden katılmadıklarının gerekçelerini anlatan Ağar, şu vurguları yaptı: “TÜRK-İŞ 1974 yılından bu yana asgari ücret tespit komisyonunda işçileri temsil etmektedir.

Komisyonun mevcut yapısı yıllardır işçilerin karar süreçlerinde etkili bir şekilde yer almasına imkân tanımamakta, kararlar çoğunlukla hükümet ve işveren kesiminin oyları ile açıklanmaktadır. “TÜRK-İŞ 24 Aralık 2024 tarihinde aldığı kararla komisyon gerçek anlamda adil ve demokratik bir yapıya kavuşturulana kadar komisyon çalışmalarına katılmayacağını kamuoyuyla paylaşmıştır. 24 Aralık 2024 tarihinden bu yana geçen yaklaşık bir yıllık sürede komisyonun yapısı ve işleyişine ilişkin hiçbir iyileştirme yapılmamıştır.” ‘ENFLASYON YÜZDE 44 YAPILAN ZAM YÜZDE 30’ Asgari Ücret Tespit Komisyonunun üye sayıları ve yapısından daha önemli olanın asgari ücret seviyesini belirleyen ekonomik göstergelerin gerçeğe uygun biçimde değerlendirilmesi olduğunu vurgulayan Ağar, şöyle devam etti: “Bu nedenle üye sayılarındaki değişimlerden bağımsız olarak ücret tespitinin ekonomik veri temelli yapılması zorunludur.

Geçtiğimiz yıl TÜİK tarafından açıklanan yüzde 44,38 oranındaki enflasyona rağmen asgari ücrete yalnızca yüzde 30 oranında zam yapılmıştır.

Yapılan zam enflasyonun oranının altında kalmıştır.

Kira, gıda, eğitim ve ulaşım giderlerinde yaşanan yüksek fiyat artışları hane bütçesini ağır biçimde baskılamaktadır.

Elektrik, doğalgaz ve suya yapılan zamlar da bu baskıyı daha da arttırmaktadır.

Asgari ücretin düşük belirlenmesiyle birlikte işçi ve ailesi, başta zorunlu tüketim ürünleri olmak üzere tüm harcama kalemlerinde arda ardına gelen fiyat artışlarıyla mücadele etmek zorunda kalmıştır.” Türkiye ekonomisinin son yıllarda büyüdüğünü, ancak bu büyümenin oluşturduğu refah çalışanlara ve emeklilere yansımadığını, gelir artışının toplumun geliş kesimleri kesimlerine ulaşmadığını aktaran Ağar, “Buna karşılık dolar milyonerleri sayısının her yıl artması zengin ile yoksul arasındaki uçurumun daha da derinleştiğini göstermektedir.

Bir kesim servetine servet katarken milyonlarca işçi ve emekli temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanmaktadır.” dedi. ‘GEÇEN YILDAN YÜZDE 14 ARTIŞ EKSİK KALDI’ Asgari ücret belirlenirken nelere öncelik verilmesi gerektiğini paylaşan TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ağar, şunları sıraladı: “Öncelikle geçtiğimiz yıl karşılanmayan yüzde 14,38’lik enflasyon kaybı tam olarak yansıtılmalıdır.

Buna ek olarak kira, gıda, ulaşım, eğitim ve fatura kalemlerinde art arda yaşanan yüksek fiyat artışlarıyla gerçekleşen enflasyonun yol açtığı kayıplar eksiksiz biçimde karşılanmalıdır.

Tüm bunların ötesinde ekonomik büyümenin oluşturduğu refahın işçiye yansıtılmasını sağlayacak ilave bir artış yapılması zorunludur.” ‘ASGARİ ÜCRET ARTSA EFLASYON ARTAR’ SÖZÜ YALAN Zaman zaman dile getirilen ‘Asgari ücret artsa enflasyon artar!’ iddiasının ekonomik verilerle ve enflasyonun temel dinamikleriyle uyumlu olmadığının da altını çizen Ağar, şu karşılaştırmayı yaptı: “Geçtiğimiz yıllarda enflasyon olağanüstü düzeyde yükselmiş, 2025 yılında ise artış hızı yavaşlamakla birlikte enflasyon yükselişi devam etmiştir.

Enflasyonun artış hızının azalması enflasyonun düştüğü anlamına gelmemektedir. 2025 yılının temmuz ayında asgari ücrete herhangi bir artış yapılmamasına rağmen fiyatların yükselmeyi sürdürmesi enflasyonun kaynağının ücretler olmadığını açık biçimde göstermektedir.

Enflasyonu yalnızca asgari ücret artışına bağlamak ekonomik sorunların yapısal ve çok boyutlu nedenlerini göz ardı etmek anlamına gelmektedir.” ‘ASGARİ ÜCRET ARTIŞININ İSTİHDAMI AZALTTIĞI DA YALAN’ Bunun yanında asgari ücret artışının istihdamı azaltacağı yönündeki söylemlerin de gerçekçi olmadığını ifade eden Ağar, “Sendikal örgütlenmenin olmadığı iş yerlerinde bir işçi zaten iki ya da üç işçinin işini yapmaya zorlanmakta ağır çalışma koşulları iç sağlığı ve güvenliğini ciddi biçimde tehdit etmektedir.” diye konuştu.

Ağar, hükûmet ve işveren tarafına “Toplumun en temel hakkı olan adil gelir ve yaşanabilir ücret için tüm kesimleri sorumluluk almaya ve gerçekçi adımlar atmaya davet ediyoruz.” dedi.

İşçinin protesto edip masaya oturmadığı Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısı çok kısa sürdü.

Hükûmet ve işveren kesimi, komisyonun ikinci toplantısını 18 Aralık’ta yapacak.

Çalışma Bakanlığı algı oluşturmaya mı çalıştı?

Açıklaması sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ramazan Ağar, bir gazetecinin, “Çalışma Bakanlığı görüşmeden hemen sonra basına bir bilgilendirme geçerek, ‘İşçi, işveren ve hükûmetten temsilciler bir araya geldi ve ilk toplantı başladı!’ anlamına gelen, burada sanki işçi tekrar masaya dönmüş gibi bir algı oluştu.

Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna bunun doğru olmadığını belirterek şu yanıtı verdi: “Doğru, bir araya geldik.

Ama komisyonun toplandığı toplantı salonunda bir araya gelmedik.

Biz komisyona katılmayacağımızın gerekçelerini sunmak için görüştük.

Bizi makamının arka odasında kabul etti.

İşveren temsilcileri de oradaydı.

Dolayısıyla üçümüz bir araya geldik.

Onların yanında ben sunumu yaptım.

Gerekçeleri kısaca anlattım ve dosyaya Sayın Bakan’a sundum, bu kadar.

Bakan Bey de teşekkür etti.

Bundan sonra gelişmeleri takip edeceğiz.

Ona göre lafımızı zamanında konuşacağız.”

İlgili Sitenin Haberleri