Haber Detayı

Tarımda çanlar kimin için çalıyor?
Dünya# dunya.com
13/12/2025 00:00 (1 hafta önce)

Tarımda çanlar kimin için çalıyor?

O minicik tohum toprağa düşüyor, güneşle besleniyor, yağmurla yıkanıyor ve çiftçinin şefkatli ellerinde büyüyor. Ya sonra? Tarlada 10- 15 liraya canla başla üretilen o mis kokulu domates, üretim maliyetinin bile altında satılmasına rağmen, market rafında en az 50 liraya yer alıyor. Sanki o domates, tarladan markete ışınlanırken gizli bir "ultra lüks tüketim vergisi"ne maruz kalmış gibi!

UĞUR GÜNDÜZ (Ekonomist - Bankacı)Aslında tarım ürünleri, genel­de gıda ürünlerinde var olan maliyet ve dağıtım ekonomisi so­rununu, başrolü domatesi vere­rek anlatmaya çalışacağız.

Yoksa 2024’de bir limon faciası yaşandı ki değme Yeşilçam melodramla­rına taş çıkartır.

Bir yanda kilosu­nu 1 liraya satamadığı için limonu dalında bırakan üretici, bir yanda raflarda kilosu 100 liraya çıkan li­mondan gözünü kaçıran tüketici!Tarlada 10-15 liraya canla başla üretilen o mis kokulu domatesin, üretim maliyetinin bile altında sa­tılmasına rağmen, market rafında en az 50 liraya yer almasını izler­ken içinizden geçenleri az çok tah­min edebiliyorum.

Sanki o doma­tes, tarladan markete ışınlanırken gizli bir "ultra lüks tüketim vergi­si"ne maruz kalmış gibi!Geçen gün Migros İcra Kurulu Başkanı Ömer Tort, “sıfır maliyet­li bir ürünün İstanbul satış fiyatı 21 lira” diyerek sorunun büyüklü­ğünü ortaya koydu.Ekim 2025 verilerine göre gıda fiyatlarındaki yıllık artışın yüzde 57,1 gibi yüksek bir seviyeye ulaş­ması ve 65 aydır kesintisiz artış yaşanması, sorunun yapısal boyu­tunu da işaret ediyor.Tarladan tezgaha bir "survıvor" hikayesiO minicik tohum toprağa düşü­yor, güneşle besleniyor, yağmurla yıkanıyor ve çiftçinin şefkatli elle­rinde büyüyor.Ya sonra?Çengelciler!

Neredeyse tamamı kayıt dışı çalışan bu aracılar, 5-10 liraya aldığı domatesi traktör sır­tında hale getiriyor.

Çoğu domates üreticisi, bu komisyonculardan avans aldığı için daha baştan fiyat belirleme gücünü kaybediyor.En temel sorun, çiftçinin üre­tim masrafları için borçlanması nedeniyle fiyat belirleme gücünü kaybetmesi ve bu fiyat düzeninde en az payı alması.

Avrupa ülkele­rinde market fiyatlarında yüzde 30-40 çiftçinin payı olmasına rağ­men bizim ülkemizde bu oran yüz­de 10-15 arasındadır.5 liraya alınan bu emek harika­sı domates, traktörün sarsıntılı yolculuğuyla halin tozlu raflarına ulaşıyor.

Tabii ki fiyatı yüzde 100 artarak!Burada da onu tezgah kirası bekliyor.Sıra kamyon kasasında şehirle­rarası yolculuk yapmaya geliyor.

Artan motorin fiyatlarının acı­masızlığı göz yaşartacak cinsten!

Tekrar halde bir istirahat, tabii ki ücret mukabilinde!Tekrar komisyoncuların devre­ye girerek ürünü manav, market, pazarcı tezgahına ulaştırması.

Pa­ra kazanmasınlar mı?

Elbette fi­yata kârını ekleyecek.Manav, market, pazarcı da ek­mek paralarını ekledikten sonra 5 liraya başlayan yolculuk 50 -60 li­ra civarında bitiyor.Hele marketlerin klimalı orta­mına girdiğinde adeta bir "este­tik operasyonu" geçiriyor, parlak spotların altında fiyatlar on katını da aşıyor.Şimdi bu fiyat yolculuğunun ar­kasında yatan "pek de gizli olma­yan kahramanlar"a bir bakalım:●Nakliyeci amcalar,●Komisyoncular,●Tüccarlar,●Manav, pazarcı,●Market zincirleri, aracı firma­ları,●Enflasyon, girdi maliyetleri,●Üretim girdilerinde dışa ba­ğımlılık,●Enerji maliyetleri,●Üretim planlaması eksikliği.Büyük marketler üretici sözleş­meleri yoluyla aslında tarladan halka satış hayalini bir nevi ger­çekleştiriyor.

Fiyatlara yansıyan bir durum var mı?

Maalesef yok, çünkü aracı firmalar kurdurup ürünü elden ele dolaştırıp aynı fi­yatı buluyorlar!Şimdi gelelim bu duruma nasıl bir çözüm bulabileceğimize…●Stratejik ürün girdisi üre­timi: Gübre, tohum, ilaç ve yem hammaddeleri gibi stratejik gir­dilerin yerli ve milli üretimine ön­celik verilmelidir.

Bu sayede mali­yetler döviz kuru şoklarından ko­runabilir.●Çiftçiye ucuz girdi temini: Tarımsal üretimde kullanılan ma­zot, gübre, ilaç ve yem gibi girdiler­de vergi ve KDV indirimi yapılma­lı veya doğrudan çiftçiye ucuz gir­di sağlanmalıdır.●Yerel tohum ve tohum ban­kaları: Bölgesel iklim koşulla­rına uygun, yüksek verimli yerel tohumların kullanımı yaygınlaş­tırılmalı, tohum bağımlılığı azal­tılmalıdır.●Hal yasası reformu: Ara­cı sayısını azaltacak, şeffaflığı ve kayıt altına almayı artıracak kök­lü bir ‘Hal Yasası’ reformu şarttır.

Üretici birlikleri ve kooperatifler güçlendirilerek, ürünlerin doğru­dan tüketiciye ulaşması için yeni kanallar oluşturulmalıdır.●Soğuk zincir ve depolama altyapısı: Ürünlerin depolanma­sı ve taşınmasındaki kayıp ve fi­re oranlarını düşürmek için soğuk hava depoları ve lojistik altyapı yatırımları teşvik edilmeli ve yay­gınlaştırılmalıdır.●Ulusal tarım havzası plan­laması: Ülkenin ihtiyaçları ve bölgesel koşullar göz önüne alına­rak, hangi ilde hangi ürünün üreti­leceği ulusal düzeyde planlanma­lı ve bu planlamaya uygun üretim yapan çiftçiler desteklenmelidir.●Tarladan kapıya teslimat: (Fütürist): Her çiftçi, online sa­tış hattı kursa ve sosyal medya he­sabından "Bugün topladığım mis gibi domatesler, kilosu 20 liradan kapınızda!" diye ilan verse fena mı olur?

Gelecekte çiftçi dronları­nın ürünlerini adrese teslim ettiği günleri göreceğiz inşallah!●Kooperatifleşme: Avru­pa'da üreticiden malı alan tek yet­kili kurum kooperatifler.

Pazarla­ma sürecini de yönetiyorlar.

Dev­let kooperatiflere depo ve soğuk zincir aracı da tedarik ediyor.

Ko­operatifler çok sıkı denetime ta­bi olduğundan keyfi uygulamaya geçit yok.

Sistemin tek kazananı çiftçiler.●Devlet baba şefkati: Devle­timiz de bu duruma el atsa, nak­liye ve komisyon ücretlerine bir "makuliyet ayarı" çekse, hatta bel­ki çiftçilere özel "doğrudan satış teşvikleri" sunsa fena olmaz.

Bir de üretim süreci desteği sunarak çiftçileri komisyonculara mah­kum etmese tadından yenmez!Sonuç olarak; tarladaki beş li­ralık domatesin markette 50 lira olması gerçekten de bir zaman­ların tarım ülkesine yakışmıyor.

Fiyatın anormal artışı bir yana emek sahibi, sistemin en az ka­zananı.

Hatta maliyetinin altında satış yaptığı göz önüne alınırsa, kaybedeni.Gıda fiyatlarındaki artışın "hal­kın enflasyonu" üzerindeki yıkıcı etkisi göz ardı edilemez.

Bu sorun, ithalatı çözüm görmek yerine üre­timin yapısal sorunlarını çözme­ye odaklanmış, makroekonomik istikrarla desteklenmiş, şeffaf ve denetlenebilir bir tedarik zinciri yaratılarak çözülür.Özellikle son 4 yılda gübre, ilaç, işçilik maliyetlerindeki anormal artışlar üretim maliyetlerini ar­tırmış, buna karşılık çiftçi çıkışlı ürün fiyatları yatay seyir izlemiş, bu da bir çok çiftçinin üretim fa­aliyetlerini bırakmasına yol aç­mıştır.Uzun vadeli, tutarlı ve çiftçi odaklı politikalarla tarımsal üre­tim desteklenmeli, bu sayede dar gelirli kesimin sofrasına ucuz ve güvenli gıdanın ulaşması sağlan­malıdır.Sorun sadece dağıtım kanalları­nın sadeleşmesi ile çözülmez.

İt­halata dayalı girdi yapısını değiş­tirmek için milli tarım politikası çerçevesinde girdilerde yerli ürün ağırlığı artırılmalıdır.

İlgili Sitenin Haberleri