Yapay zekanın şişesi kırıldı, cin çıktı bir kere!

Yapay zekanın şişesi kırıldı, cin çıktı bir kere!

Yazar: Diyorum ki acaba; bu yapayın zekası zaten milyon yıldır vardı ve tıkır tıkır işliyordu evrendeki yazılım.

Ne zaman ki insanımsı mokoklar abuk subuk aç gözlüler yüzünden kapitalizm denen frankeştayn’ı yarattı; güçlü güçsüzü sıktı, suyunu emdi ve o zaman yapay zeka “ hooop bir dakka!

Bensiz dünyanın dibini sıyıramazsınız ben de ortağım bu işe.

Hadi bakalım beraber belleyelim şu mazlum emekçileri” demiş olabilir mi?

Çizer: Hocam bu sizin dediğiniz şeye benziyor; “ biz ve goca evren acaba eşeğin gerisindeki sineğin gördüğü rüya olabilir miyiz?” Beyin yakan şeyler bunlar..

Yazar: Şimdi gözüme çarptı, sen niye emekli deyince saçsız koca burunlu adamlar çiziyorsun?

Hadi kadın emekli çizmiyorsun ama hiç olmazsa adama birkaç detay ekle yahu!

Kulak yok, diş yok..

Neyin tasarrufu bu..

Çizer: Daha önce de söyledim hocam; ben artık minimalist takılıyorum, sanatımı mümkün olan en sade ve anlaşılır etkiye doğru götürme çabam sürecek..

Yazar: Tamam da şu minimallık neyse, o zımbırtıda perde fiyonklarını eksik etmiyorsun ama?

Çizer: Ona da sıra gelecek ama şimdi sırası değil.

Bakınız klavyenin tuşları yok ama anlamı eksilmemiş hocam.

Yazar: Aman senin çene de her şeye yetişiyor mübarek..

Çizer: Kızmayın hocam zaman hız devri o yüzden minimini mallaşıyoruz hepimiz..

Mesela geçen İtalyan Lisesinin zalim yöneticileri, İtalyan öğretmenlerle aynı işi yapan hatta daha fazla çalışan Türk öğretmenlere onların 6 da 1’i maaşı reva görüyorlarmış.

Bunun için kalkıp Lisenin önüne gidip hak ve emek adına protesto eylemine gidip bir de orada karikatür çizdim bakın haberin sonunda..

Beğendiniz mi?

Yazar: İyi yapmışsın ben de dışarıdan kaçak iş alıp benim espriyi salladın sanmıştım, salladığım lafları geri alıyorum o halde!