Haber Detayı
Faiz indirimi işe yaramaz!
2023 yılının ortasından beri süregelen o meşhur “ortodoks politikalara dönüş” yani iktisat kitaplarında yazanı yapma...
2023 yılının ortasından beri süregelen o meşhur “ortodoks politikalara dönüş” yani iktisat kitaplarında yazanı yapma serüveninin 2025 finalindeyiz…Merkez Bankası dün, üzerine düşeni yaptı.
Faizi 39.5’dan 38’e bir gıdım daha indirdi. … Peki, bu karar bizi kurtarır mı?
O kadar kolay mı?***Yanlış anlamayın, Merkez Bankası’nın elinden gelen bu… Zira merkez bankaları ekonominin sadece gaz-fren pedallarıdır.İyi de arabanın motoru yağ yakıyorsa, kapıları kapanmıyorsa, direksiyonu bozuksa ve vites geçmiyorsa sadece gaz veya frene basarak o arabayı nereye kadar götürebilirsiniz?
Silecekler dahi çalışmıyor ki önümüzü görelim!***“Faiz kararından sonra enflasyon düşer mi?” Tabii ki düşer… Dünyada düşüremeyen ülke yok ki!
Zira esas sorulması gereken sorular; Düşer de nereye kadar?
Ne hızla?
Ne pahasına? “Faizler çok yüksek, kredi alınamaz, iş yapılamaz!” diyenler var ama zaten derdimiz Türk Lirası’nda tutabilmek sermayeyi… Döviz almasınlar diye oynuyoruz bu piyesi…***Sahi Merkez Bankası patlıcana hükmedebilir mi?
Peki faiz kararları yenir mi?
O zaman bu sofrada bir şeyler eksik değil mi?Gıda fiyatı, Türkiye’de enflasyonun mahkeme kararı gibidir.
İtiraz edersin, reddedilir.
Çünkü yapısal…Türkiye’de gıda fiyatlarının kalıcı düşmesi için tarımda arazi toplulaştırma, modern sulama, lojistik reformu, eğitimli çiftçi, şu, bu gereklidir.
Yani zor işler… Kim uğraşacak şimdi?
İthal ederiz olur biter.
Emin olun bu kafayla enflasyon düşer!Esas umudumuz faizi yüksek bulduğu için yabancı yatırımcının tenezzül edip gelmesiydi...
Oysa yabancı yatırımcı dediğimiz adamlar sandığınız kadar romantik çıkmadı!İşin kötüsü matematik de biliyorlarmış.
Hesap yapmaya başlayınca maliyetlerin üzerine görünmez bir kalem daha eklediler; Risk Primi…***Bu ne demek? “Ben fabrikanın amortisman hesabını yaparken, siz vergi oranını değiştirdiniz.
Mahkemelik olursam dava beş yıl sürüyor.
Bu risk primiyle neden yatırım yapayım?” korkusunun bedeli… Ödenemeyecek kadar yükseklerde seyrediyor bugünlerde…Yani hukuk sistemindeki öngörülebilirlik sorunu, faiz oranlarından daha büyük bir bariyer… Kısaca “Gelmezler!”***Kore, 1997’de battığında ne yaptı biliyor musunuz?
Sadece faiz artırıp IMF’den borç almadı.“Chaebol” denilen dev holdinglerin kulağını çekti, “Verimsizsen batacaksın” dedi, zombi şirketleri temizledi.
Canları çok yandı, işsizlik fırladı ama 3 yıl sonra Samsung, LG gibi devlerle küresel arenaya kırmızı görmüş boğa gibi dönüş yaptılar.***Nitekim faizleri ayarlamak duşta ılık suyu tutturmak gibidir… Akış düzensizse bir anda kaynar ve yakar ya da bir anda soğur ve dondurur… İş o hale gelir ki ayarlayayım derken neredeyse barajı kurutursun.
Demek ki boruları değiştirmeden kurtuluşun yoktur bu işten… Zaten ülkeyi mevcut yönetim yerine doğru dürüst bir tesisatçı yönetse bundan daha kötü olmazdı bence!