Tutuklanan gazeteci Mehmet Akif Ersoy neyle suçlanıyor, suçlamalara ne yanıt verdi?

Artı Gerçek - İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “uyuşturucu” soruşturması kapsamında gözaltına alınan gazeteci Mehmet Akif Ersoy, sevk edildiği nöbetçi sulh ceza hâkimliği tarafından tutuklandı.

Ersoy ile birlikte gözaltına alınan Mustafa M., Ufuk T. ve Ebru G. de aynı soruşturma kapsamında tutuklandı.

Habertürk’ün ana haber sunucusu olan Ersoy, “uyuşturucu madde satın almak, kullanmak, bulundurmak ve kullanılmasına yer ve imkân sağlamak” suçlamalarıyla iki gün önce İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince gözaltına alınmıştı.

Habertürk yönetimi ise operasyonun ardından Ersoy’u “soruşturmanın selameti” gerekçesiyle Genel Yayın Yönetmenliği görevinden uzaklaştırdığını duyurmuştu.

SAVCILIĞIN SUÇLAMALARI Savcılık, tutuklama talebinde Ersoy ve diğer şüphelilerin konutlarında uyuşturucu kullanımına ortam hazırladıklarını, eve gelen kadınlara uyuşturucu madde temin ettiklerini öne sürdü.

Ayrıca Mehmet Akif Ersoy’un çevresindeki kişiler üzerinden kadınları ilişkiye zorlayarak sektörel ve maddi çıkar sağladığı iddiası da dosyaya yansıdı.

KURUM DEVRİ VE SİYASİ YORUMLAR Ersoy’un sunuculuk yaptığı Habertürk, Eylül ayında Can Holding’e yönelik “vergi kaçakçılığı” ve “dolandırıcılık” soruşturması kapsamında TMSF’ye devredilmişti.

Son olarak 2 Aralık’ta ana haber bülteninde AKP Sözcüsü Ömer Çelik’i konuk eden Ersoy’un tutuklanması medya ve siyaset çevrelerinde geniş yankı uyandırdı.

Eski AKP Milletvekili Şamil Tayyar, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada TMSF’nin Ersoy’u soruşturma kamuoyuna yansımadan önce görevden almak istediğini, ancak “hatırlı dostların” buna engel olduğunu öne sürdü.

Tayyar, “Cezai durumu ne olur bilemem ama mesleki hayatını zor toparlar gibi… Artık kimse dokunulmaz değil” yorumunda bulundu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma; gizli tanık ifadeleri, HTS kayıtları ve tanık beyanları üzerine genişletildi. 40 yaşındaki Mehmet Akif Ersoy’un, 1990’larda yayın yapan Selam Gazetesi’nin kadrosunda yer alan ve İran’a yakınlığıyla bilinen Nadir Ersoy’un oğlu olduğu ifade ediliyor.

Nadir Ersoy’un adı geçmişte, kamuoyunda “Selam Tevhid örgütü” olarak bilinen yapılanmaya yakınlığı iddialarıyla anılmıştı. 2013 yılında ise Mehmet Akif Ersoy’un da TRT Kahire muhabiriyken Selam Tevhid soruşturması kapsamında telefonlarının dinlendiği ortaya çıkmış, ancak süreç daha sonra hükümet tarafından “kumpas” olarak nitelendirilmişti.

Dinleme kararını veren hâkim Bekir Altun bugün Türkiye Adalet Akademisi Başkanı olarak görev yapıyor.

MESLEKİ YÜKSELİŞİ İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu olan Ersoy, gazeteciliğe 6 News’te başladıktan sonra TRT’ye geçmiş, ardından Libya, Yemen ve Şam gibi kritik bölgelerde savaş muhabirliği yaptı.

TRT'de yöneticilik pozisyonlarına gelen Ersoy, 2015’te Diyanet İşleri Başkanlığı’nda müşavir olarak görevlendirildi. 2016’da Dış Politika Dergisi’nin genel yayın yönetmeni oldu ve 2017’de Habertürk’e geçti.

TMSF’nin Habertürk’e el koymasının ardından da Genel Yayın Yönetmenliği görevine devam eden Ersoy, siyasetin üst düzey isimlerini sık sık ekranına çıkaran bir gazeteci olarak biliniyor.

Kulislerde “iktidar içindeki İran yanlısı damar”la bağlantılı olduğuna ilişkin yorumlar da yer alıyor.

SORUŞTURMA NASIL BAŞLADI?

Soruşturmanın ilk olarak yapılan bir ihbar üzerine başlatıldığı belirtiliyor.

Jandarma ekipleri, 5 Aralık’ta iki haber spikerini gözaltına aldı; uyuşturucu testi yapılan iki isim ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

İkinci dalgada ise Ersoy’un da aralarında bulunduğu sekiz kişi hakkında gözaltı kararı çıktı.

Ersoy, Mustafa M., Ufuk T. ve Ebru G. tutuklanırken; Elif K., Gizem A., Dilara Y. ve Buse Ö. adli kontrolle serbest bırakıldı.

Savcılık, gizli tanık ifadeleri, bilgi sahibi beyanları ve HTS kayıtlarını “kuvvetli suç şüphesi” olarak dosyaya koydu ve delillere müdahale ihtimalini gerekçe göstererek tutuklama talep etti.

ERSOY SUÇLAMALARI REDDETTİ Savcılık ifadesinde tüm iddiaları reddeden Mehmet Akif Ersoy, hayatında hiçbir zaman uyuşturucu kullanmadığını savundu.

Uyuşturucu siparişi iddiasının “yalan” olduğunu söyleyen Ersoy, grup seks ve benzeri suçlamaları da “iftira” olarak nitelendirdi.

Ersoy, bazı kadın gazetecilerle irtibatına ilişkin sorulara, ilişkilerin mesleki bağlamda olduğunu öne sürerek yanıt verdi.

Cumhurbaşkanlığı uçağına isim alınmasıyla ilgili “karar İletişim Başkanlığı’na aittir” diyerek sorumluluğu reddetti.

YENİ BİR SUÇLAMA: TACİZ İDDİASI Soruşturma devam ederken eski Habertürk spikeri Nur Köşker, Ersoy’un kendisine tacizde bulunduğunu açıkladı.

Köşker, bu nedenle işinden ayrıldığını söyledi ve neden daha önce konuşmadığı yönündeki eleştirilere sosyal medya üzerinden yanıt verdi. (HABER MERKEZİ-DW)