Haber Detayı

Gözyaşı sıvısıyla Alzheimer tespiti mümkün mü? Tanıda yeni dönem başlıyor
Kadraj i̇kon takvim.com.tr
11/12/2025 13:36 (2 hafta önce)

Gözyaşı sıvısıyla Alzheimer tespiti mümkün mü? Tanıda yeni dönem başlıyor

Maastricht’te yürütülen dikkat çekici bir araştırma gözyaşının sanılandan çok daha fazlasını açıkladığını ortaya koyuyor. Ünlü şarkının Gözyaşları yalan söylemez dizesi, artık yalnızca bir nostalji değil modern bilimin elinde güçlü bir teşhis aracına dönüşüyor. Maastricht Üniversitesi’nden biyokimyager Marlies Gijs, gözyaşı üzerinde yaptığı çalışmalarla Alzheimer gibi ağır hastalıkların bile bu şeffaf sıvıdan izlenebileceğini gösteriyor.

Gijs ve ekibi, göz yüzeyini sürekli nemlendiren 'bazal gözyaşı' üzerinde çalışıyor.

Dışarıdan bakıldığında berrak görünen bu sıvı, laboratuvar ortamında adeta bir biyolojik arşive dönüşüyor.

Bild'de yer alan habere göre, elde edilen örnekler donduruluyor, işleniyor ve hassas analizlerden geçiriliyor.

Böylece gözyaşının içinde elektrolitlerden proteinlere, antikorlardan sinyal moleküllerine kadar çok sayıda bileşen ortaya çıkarılıyor.

Bu analizler sayesinde şimdiye dek Alzheimer, Parkinson, Huntington, SARS ve COVID gibi hastalıklarla ilişkilendirilen çeşitli biyobelirteçler tespit edildi.

Ayrıca glokom, keratokonus ve göz içi iltihaplanmaları gibi pek çok göz hastalığının izleri de bu sıvıda belirgin şekilde görülebiliyor.

Hatta beyindeki küçük damar hasarlarına işaret eden göstergeler bile gözyaşı tabakasında bulunabiliyor.

Maastricht'te 30 Proje Aynı Anda Yürütülüyor Üniversitede gözyaşı üzerine odaklanan yaklaşık 30 farklı çalışma devam ediyor.

Bunların en kapsamlısı Alzheimer araştırmaları.

Bu projede dört ayrı grup incelendi: sağlıklı bireyler, hafif bellek şikâyeti olanlar, hafif bilişsel bozukluk yaşayanlar ve belirgin demans tanısı almış hastalar.

Yapılan ölçümlerde Alzheimer ile ilişkilendirilen en bilinen biyobelirteçlerin, hastalığın şiddetine paralel olarak arttığı görüldü.

Erken Tanı İçin Yeni Umut Gijs, gözyaşı analizlerinin Alzheimer tanısında erken dönem için önemli bir araç olabileceğini düşünüyor.

Gözyaşı alımının kolay oluşu, bu yöntemi aile hekimliği düzeyinde bile uygulanabilir hale getirebilir.

Buna karşın araştırmaların önünde bir zorluk duruyor: Aranan Alzheimer belirteçleri, COVID gibi enfeksiyonlarda olduğu kadar yüksek yoğunlukta bulunmuyor.

Yine de Gijs, mevcut teknolojiyle bunun başarılabilir bir hedef olduğuna dikkat çekiyor.

İlgili Sitenin Haberleri