Haber Detayı
Samer’den DEM seçmeni raporu: Sürece destek, CHP'ye tepki
Samer’in 23 kentte yaptığı araştırmada DEM Parti seçmeninin yüzde 87’si CHP’nin İmralı heyetine temsilci göndermemesini olumsuz buldu; yüzde 95’i ise CHP’nin süreçte yer alması gerektiğini söyledi.
Artı Gerçek - Saha Araştırmaları Merkezi (SAMER), DEM Parti seçmeninin çözüm süreci, Kürt meselesi, siyasal temsil ve barış beklentilerine ilişkin tutumlarını ortaya koyan yeni araştırmasını yayımladı. “DEM Parti Seçmeninin Gündeme Dair Tutum ve Beklentileri” başlıklı çalışma, 23 kentte 1.655 seçmenle gerçekleştirildi.
Araştırmaya katılanların yüzde 94,6’sı kendisini “Kürt” olarak tanımlarken, yüzde 96,3’ü bugün seçim yapılsa yeniden DEM Parti’ye oy vereceğini belirtti.
Seçmenlerin yalnızca yüzde 1,9’u sandığa gitmeyeceğini ifade etti.
ÇÖZÜM SÜRECİ YAKINDAN İZLENİYOR Katılımcıların yüzde 99,5’i “yeni çözüm sürecini takip ettiğini” söyledi.
Süreçle ilgili bilgi düzeyini “orta” olarak tanımlayanların oranı yüzde 55,6 olurken, yüzde 34,5 “çok bilgi sahibi” olduğunu belirtti. “Çok bilgi sahibiyim” diyenlerin önemli bölümü kadınlardan ve 18–34 yaş grubundan oluştu.
CHP’NİN KARARINA ELEŞTİRİ Meclis’te kurulan Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun İmralı heyetine CHP’nin temsilci göndermemesine ilişkin değerlendirmeler çarpıcı oldu.
Katılımcıların yüzde 59,9’u kararı “çok olumsuz”, yüzde 27,1’i ise “olumsuz” buldu.
Raporda bu durumun CHP'nin temsilci vermeme kararının "sert biçimde olumsuz değerlendirdiğini" gösterdiğine dikkat çekildi. “Sizce CHP temsilci vermeli miydi?” sorusuna ise yüzde 94,9 “Evet” yanıtını verdi.
Raporda bu sonuç, çözüm sürecinin “çok aktörlü yürütülmesi gerektiğine yönelik güçlü toplumsal talep” olarak yorumlandı.
İMRALI ZİYARETLERİNE BÜYÜK DESTEK Komisyonun İmralı’ya gitmesini nasıl değerlendirdikleri sorulduğunda, görüşmecilerin yüzde 80,7’si “çok olumlu”, yüzde 16,7’si “olumlu” görüş bildirdi.
Aynı şekilde katılımcıların yüzde 97,2’si “İmralı ziyaretleri sürdürülmeli” dedi. “Sürecin başarılı sonuçlanacağını düşünüyor musunuz?” sorusuna yüzde 53,2 “Evet”, yüzde 38,7 “Kısmen” yanıtını verirken, raporda bu tablonun “iyimser ama temkinli bir beklenti”yi yansıttığı belirtildi. ‘Öncelik’ yanıtları: Tutuklular, hukuk, kimlik, anadil Açık uçlu soruda katılımcıların süreçten beklentileri şu başlıklarda yoğunlaştı: Siyasi tutukluların serbest bırakılması (%12,3)Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması (%8,3)Yasal ve anayasal düzenlemelerle Kürt sorununun çözümü (%7,4)Anadilde eğitim ve kültürel hakların güvenceye alınması (%6,5)Demokratikleşme adımları (%4,8)Kürt kimliğinin anayasal güvenceye kavuşması (%4,8)Kayyum uygulamalarının kaldırılması (%4)Rol paylaşımı: Tek aktörlü değil, çok aktörlü çözüm beklentisiBarış sürecinin ilerlemesinde en büyük rolün kimde olduğuna dair soruya verilen yanıtlar ise birbirine yakın dağıldı.
Katılımcılar; AKP (%14,3), devlet (%13,4), Abdullah Öcalan (%12), MHP (%11,5) ve DEM Parti (%11,5) gibi farklı aktörlerin sorumluluk taşıdığını belirtti.
Raporda bu dağılım, “çözüm sürecinin yeniden canlanması için hem devletin hem de Kürt siyasi hareketinin koordineli ve samimi bir tutuma ihtiyaç duyulduğu” şeklinde yorumlandı. (HABER MERKEZİ)