Dünya Kupası kurası ve bahis

Dünya Kupası kuraları çekildi.

Kura çekimini TRT’den izlerken kura statüsünün zor gibi gösterilmesine şaşırdım.

Kuranın sunucuları, kurallarına uygun örnek çekişleri öncesinde yapsalardı; sunumda zorlanmazlardı.

Kura kuralları arasında her grupta birer Avrupa takımı olacağı şartından da habersizlerdi.

Yoksa, grubumuz hemen hemen belli olmasına rağmen, farklı grup alternatiflerinden bahsedilmezdi.

İyi bir kura çektiğimize dair yorumlara katılmıyorum.

Son torbadaki Avrupa takımlarının hepsi play-off’tan gelecek takımlar, bu takımların gruplarına baktığımızda bence en zor grup bizim grubumuz.

Bir tarafta Meksika, Güney Afrika ve Güney Kore’nin; diğer tarafta Kanada, Katar ve İsviçre’nin; başka bir tarafta Hollanda, Japonya ve Tunus’un grubu.

İlk 2 ve en iyi 8 üçüncünün gruplardan çıkacağı dikkate alınırsa; grubumuz hiç de kolay değil.

Grupta elemelerden gelen bir Orta Amerika veya Karayip takımı yok; Afrika ya da coğrafi olarak bir Asya takımı da yok.

Grubumuzda, son Gold Cup finalisti Kupa’nın gerçek ev sahibi ABD var; ABD’nin ilk turda elenmesini FIFA istemeyecektir.

ABD’nin son 5 ay içinde hazırlık maçı yaptığı 3 takım da aynı grupta buluştu.

Son hazırlık maçlarında da Uruguay’ı 5-1 yendiler.

Yorumcularımızın beğenmediği Paraguay; elemelerde hem Brezilya’yı hem Arjantin’i yendi.

Birçok yorumcu; Okyanusya’dan Avustralya’nın geldiğini söylüyor; halbuki Avustralya 2006’dan beri Asya Futbol Federasyonu’nda mücadele ediyor.

Elemelerde 11 galibiyet 4 beraberlik ve tek yenilgi aldı.

Grubumuzdaki takımların son Dünya Kupalarındaki performansını kıyasladığımızda, en kötü durumdayız.

ABD; 2002’de çeyrek final; 1994, 2010, 2014, 2022’de son 16 karşılaşması oynadı.

Avustralya 2006 ve 2022’de son 16 karşılaşması oynadı, Paraguay da 1986, 1998, 2002 ve 2010’da son 16 karşılaşması oynadı.

Hatta, Dünya Kupası’nda bir kez İspanya’nın bir kez de İtalya’nın çıkamadığı gruptan çıktı.

Bizimse, 2002’deki üçüncülüğümüz tek başarımız.

Gruptaki ülkeler arasında futbol geçmişi en istikrarsız ülkeyiz.

Öte yandan; Milli Takım futbolcularımızın başarıları ile gurur duyuyoruz.

Avrupa Ligi’nde Roma-Midtjylland karşılaşmasını izliyorum; bir golün asistini Zeki diğerini Aral yapıyor.

İspanya, İtalya, Almanya, Portekiz, İngiltere, Fransa, Belçika, Danimarka ve Suudi Arabistan liglerinde oynayan çok nitelikli futbolcularımız var.

Türkiye liglerinin dengesi, plansız yönetilen bahis operasyonu ile bozulsa bile; neyse ki yurt dışındaki Türk oyuncularımız Milli Takım’ı ayakta tutmaya yetecek.

TFF’NİN ADALETSİZ OYUNU Bahis soruşturmasında cezaların keyfi uygulanmasının adaletsiz sonuçlarını Karşıyaka’da çok rahat görüyoruz.

Sezon başlamadan; Karşıyaka’nın yeni transferi Ömer Faruk Sezgin, bahis oynadığının tespit edilmesiyle 8 ay ceza aldı; sezon başlamadan sezonu kapattı.

Geçtiğimiz ay, liglerimizdeki profesyonel lisansa sahip 1024 futbolcu için; bahis oynadıkları nedeniyle soruşturma yapıldı.

Ömer Faruk ile aynı durumdaki futbolculara 45 gün hak mahrumiyeti cezası verildi.

Karşıyaka, Ömer Faruk’un cezasının düzeltilmesi için hemen TFF’ye başvurdu.

TFF’den olumlu ya da olumsuz yanıt hala verilmedi.

Yüzlerce aynı kabahati işleyen futbolcuya 45 gün ceza verirken, birine 8 ay ceza vermenin açıklaması yok.

Grupta Karşıyaka; Kütahya ile liderlik mücadelesi verirken; Eskişehir de bu kulüpleri 4 puan geriden takip eden ve liderlik şansı olan diğer tek takımdı.

Bu 3 takımdan biri, üst lige çıkacak.

Profesyonel futbolculara cezalar açıklanınca; bu 1024 futbolcudan 12’si Kütahya, 8’i Karşıyaka ve sadece 2’si Eskişehir’de oynuyordu.

Karşıyaka’da ceza alan 8 futbolcunun 7’si ilk 11’de oynuyor.

FIFA’nın ara transfere izin vermemesi nedeniyle; yenilgisiz Karşıyaka 16-17 yaşındaki gençlerle bu hafta Eskişehir karşılaşmasına çıktı.

Karşıyaka’nın gençleri Eskişehir’e 3-0 kaybetti.

TFF, bu karşılaşmadan bir gün sonra, pazartesi günü profesyonel liglerde amatör statüde oynayan 197 futbolcunun cezasını açıkladı.

Eskişehir’in 7 oyuncusu bu kapsamda ceza aldı.

TFF, madem bir soruşturma yapıyor, neden liglerde oynayan tüm futbolculara eş zamanlı ceza vermiyor?

Önümüzdeki hafta da Kütahya-Eskişehir karşılaşması var.

Şampiyonluk mücadelesi veren 3 kulübün arka arkaya 2 hafta maçı var. 8 eksikli Karşıyaka karşısına bir hafta önce eksiksiz çıkan Eskişehir; bir hafta sonra Kütahya karşısına 7 futbolcusu eksik çıkıyor.

TFF de bu ligde “fair play” (adil oyun) olduğunu söylüyor.

Tıpkı, diğer futbolculara aynı kabahatten 45 gün ceza verilirken birkaç ay önce ceza verildiği için Ömer Faruk’a 8 ay ceza verildiği gibi; aynı kabahatten 1024 futbolcuya ve 197 futbolcuya farklı tarihlerde ceza verilmesi nedeniyle ligin tüm dengesini bozan; beceriksiz bir TFF ile muhatabız.

Konu hassas olduğu için; kimse de bu beceriksizliği eleştirecek cesareti gösteremiyor.

Resmen, adaletsiz oyunu teşvik eden bir faşizm uygulanıyor.

Bu köşede, defalarca bahsin futbola zarar verdiğini yazdım.

Bahis çeteleriyle mücadele, liglerimizde oynayan futbolcuların yarısına ceza vererek engellenmez.

Bahis çetelerinin başındakilerle tavizsiz mücadele ile olur.

Küçük makyajlarla bu pislik temizlenmez.

Bu pisliği temizlemenin en kesin yolu bahis oyunlarını yasaklamaktır.

Sosyolojik, bilimsel, ahlaki, dini; tüm referanslarla, bulacağımız tek çözüm yolu budur.