Haber Detayı
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Kendi odağımızı kaybetmemeliyiz
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Terörsüz Türkiye hakkında önemli mesajlar veren Çelik, "Terörsüz Türkiye içerik ve zamanlaması bakımından, yakın bölgemizdeki krizleri sona erdirme açısından, kapsayıcılığı bakımından da son derece yerinde yaklaşımdır. Bunun üzerinde hassasiyetle durmalıyız. Hiç kimse kendi siyasi marjinal hesaplarını bu işin içine katmamalıdır" dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından gündeme dair açıklamalarda bulundu.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in açıklamaları şöyle oldu:SANAL KUMAR PANDEMİ HALİNİ ALDI Bu bahis ve sanal kumar meselesi, toplumumuzu çürüten, yozlaşmaya sürüklemeye çalışan teşebbüs ve uygulamalara dönük ciddi bir tehdittir.
Bu nedenle MYK’mızın da bu gündemi yakından takip etmesi gerektiği ifade edilmiştir.Bahis ve sanal kumar meselesi adeta bir pandemi halini almıştır.
Dünyanın her tarafında olduğu gibi maalesef ülkemiz de bundan etkilenmektedir.
Hatta bazı aile facialarının ve maalesef bazı intiharların arkasında bu ve benzeri yanlışlıkların olduğunu çeşitli şekillerde tespit ediyoruz.MİLLİ GÜVENLİK PROBLEMİ DESEK YERİDİR Tabii ki bununla ilgili bir eylem planımız vardır ve en güçlü şekilde mücadele edeceğiz.
Hem siyaset kurumu olarak hem de hükümet ve kabine olarak yapılması gerekenler, Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda ortaya konulmuştur.
Bir eylem planı çıkmıştı; ancak bundan sonraki süreçte bunun daha yoğun, daha sıkı bir şekilde takibiyle ilgili olarak partideki ilgili birimlerimiz, MYK’mız ve tüm mekanizmalarımız üzerine düşeni yapacaktır.Burada özellikle sanal kumar ve bahis gibi meselelerde tavizsiz davranılması gerektiğinin altını çiziyoruz.
Bu, toplumumuza dönük bir yozlaşma ve çürüme yayma girişimidir.
Milli güvenlik problemi desek yeridir.
Aynı zamanda bir ahlak problemidir.
Toplumsal güvenlik, toplumun geleceği ve gelecek nesiller açısından da son derece önemli bir meseledir.TEHDİDİN BÜYÜKLÜĞÜNÜ ARTIRMAKTADIR Bugün elimizdeki cep telefonları ve çeşitli teknolojik imkânlar sayesinde bu tür zararlı içeriklere daha kolay ulaşılabilmesi, tehdidin büyüklüğünü artırmaktadır.
Bu nedenle hukuk çerçevesinde en sert ve en tavizsiz mücadelenin, hem devletin imkân ve kabiliyetleriyle hem de siyaseten oluşturulması gereken hassasiyetler ve stratejiler temelinde ortaya konulacağını ifade ediyoruz.8 ARALIK KARDEŞ SURİYE'NİN HÜRRİYET GÜNÜDÜRTabii ki 8 Aralık günü bölgemiz için son derece önemli bir gündür.
Suriye devriminin ve kardeş Suriye’nin hürriyet günüdür.
Yıllarca Esad rejiminin katliamları altında inleyen Suriye halkı, 8 Aralık günü hürriyetine kavuşmuştur.
Bir yıl içerisinde birçok meydan okumaya ve provokasyona rağmen, geleceğe yürüme konusundaki iradesini güçlü tutmaya çalışmaktadır.Türkiye, burada meseleye sadece bir güvenlik sorunu olarak yaklaşmadığını; ekonomik istikrarın sağlanması, Suriye’de okulların yeniden yapılması ve hayatın normalleşmesine yönelik güçlü bir yaklaşım ortaya koyduğunu göstermiştir.CUMHURBAŞKANIMIZ AHLAKİ DURUŞUNU HİÇBİR ZAMAN BOZMADI Cumhurbaşkanımız, bugün sabah ve öğle saatlerinde yaptığı konuşmada; pek çok kişinin ölümden kaçarak ülkemize sığınmış kardeşlerimizi, Esad rejimi hâlen iş başındayken, rejimin sözde bazı açıklamalarına referans verilerek geri göndermeye çalışan anlayışın karşısında durmuştur.
Özellikle herkese hatırlatmak isterim ki 14–28 Mayıs seçimleri sürecinde, Cumhurbaşkanımızın karşısındaki aday, buradaki misafirlerimizin gönderilmesi gerektiği yönünde bir kampanya yürütüyordu.Bazı anketçiler de bu söylemin karşılık bulduğunu, Cumhurbaşkanımızın “Hayır, biz bunları ölüme gönderemeyiz” sözünün seçimlerde aleyhine olacağını ifade ediyorlardı.
Hatta bilindiği üzere seçimler ikinci tura kalmıştı.
O kritik dönemde, Cumhurbaşkanımıza bu söyleminden vazgeçmesi ve seçim sonuçlarını olumsuz etkileyecek bir durum oluşmaması için daha farklı bir tutum alması gerektiği yönünde telkinlerde bulunuldu.
Ancak Cumhurbaşkanımız o süreçte ahlaki duruşunu hiçbir zaman bozmadı.
Neticede de o kardeşlerimizin hiçbir zaman yalnız bırakılmayacağını ortaya koydu.SURİYE'NİN BİRLİĞİNİN KORUNMASI SON DERECE ÖNEMLİ Suriye'nin birliğinin, dirliğinin korunması son derece önemli.
Esad artığı birtakım unsurların Lazkiye bölgesinde mevcut Suriye yönetimine karşı kalkışma planlaması.
Lazkiye bölgesinde Alevilerin, Şiilerin hakkını korumak üzere eylem yapıyoruz diyenlerin hiçbir şekide Suriye'deki Alevi ve Şii kardeşlerimizle bir ilgisi yok.
Buna son derece dikkat etmek gerekir.
Orada ne olup bittiğini iyi anladıktan sonra açıklama yapmak gerekir.
Alevi, Şi, Nusayri kardeşlerimize dönük yaklaşım olursa biz bunun karşısında dururuz.İkinci tehdit güneyde hiçbir şekilde Dürzi kardeşlerimizi temsil etmeyen Siyonizm yanlısı Dürzi kanaat önderi var.
Onun yaptığı faaliyetler hiçbir şekilde Dürzileri temsil etmeyen, Siyonist, katliamcı, soykırımcı siyasetin takipçisi olarak bunu yapıyor.
Biz Lübnan ve Suriye'deki Dürzi kardeşlerimizi çok iyi tanıyoruz.
Lübnan'daki Dürzilerin lideri sayın Velid Canbulat, sayın Cumhurbaşkanımızı ziyaret etti.BU BİR TERÖR ARGÜMANIÜçüncü tehdit SDG-PYD yapılanması çerçevesinde SDG terör örgütünün birtakım aktiviteler.
Suriye'nin kuzeyinde ve kuzeydoğusunda bir terör örgütü olarak SDG faaliyet göstermektedir.
Yaptığı işleri Kürtlerin kazanımı olarak sunması son derece yanlıştır.
SDG'nin silah bırakmamak, terör örgütünü tasfiye etmemek için çaba gösteren, SDG adına konuşanların kullandığı argümanlardan bir tanesi Lazkiye'deki Alevi, Şii, Nusayri, güneyde Dürzi, kuzey doğuda Kürt kardeşlerimizin tehdit altında olduğu şeklinde yaklaşım sergiliyorlar.
Bu bir terör argümanı.
Lazkiye'de Esad artığı Alevi, Nusayri, Şi kardeşlerimizin hakkını hukukunu temsil etmiyorsa SDG'nin varlığını, terör eylemlerini Kürtlerin kazanımı gibi sunmak Kürt kardeşlerimize çok büyük haksızlıktır.SURİYE'DE SDG TERÖR ÖRGÜTÜNÜN VARLIĞININ SONA ERMESİ GEREKMEKTEDİRBirileri terör örgütünü bir etnik ve dini grubun kazanımı olarak sunuyorsa o etnik ve dini grubun merceğinden bakarak konuşmuyordur.
O terör örgütünün terör faaliyetlerinin merceğinden bakarak istismarcı yaklaşım sergiliyordur.
Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge dediğimizde tablo açıktır.
Irak'ın tamamında terör örgütünün tasfiyesinin tamamlanması için Irak'ın tamamında silah bırakılması gerektiği gibi aynı şekilde Suriye'de SDG terör örgütünün varlığının sona ermesi gerekmektedir.Burada esas olan 10 Mart anlaşmasının uygulanmasıdır.
Arkasından da silahın bırakılmasıdır.
Bu şekilde farklı teröre bulaşmamış silahlı unsurların Suriye ordusuna entegre olması aslında silah bırakmanın tamamlanması açısında iyi bir çerçeve sunmaktadır. 10 Mart anlaşması silah bırakmayı öngörüyor.
Suriye'deki Kürt kardeşlerimizin hak ve hukuklarını esas alan atıf yapıyor. 7. maddesi her türlü bölünme, nefret suçlarına karşı Suriye'nin birliğini, dirliğini savunan çerçeve ortaya koyuyor.SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE SAVUNUYORUZSuriye'deki terör örgütünün oradaki varlığını demokrasi kelimeseyle yanyana, halkların hakkını hukukunu savunmakla koymak çok büyük bir siyasi yalandır.
Bu örgütlerin dilinden demokrasi vurgusu düşmüyor.
Suriye'de hepimiz bütün unsurlarının eşit vatandaş olarak Suriye'nin geleceğine imza atmasını istiyoruz biz.
Demokrasi vurgusu yaparak sözde kantonlar oluşturarak demokratik mühendislik yapmak, yerel halka açık ve görünür baskı yapmak.
Petrol gelirleri vasıtasıyla terör devletçiliği kurmak ademi merkeziyetçilik olarak tanımlanamaz.
Doğru olan yöntem; 10 Mart anlaşmasının uygulanması ve silah bırakmasının sağlanmasıdır.
Buradaki güçler Suriye'de milli savunma bakanlığı ve içişleri bakanlığına bağlı olacaktır.
Biz Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini en güçlü şekilde savunuyoruz.TERÖRSÜZ TÜRKİYE KONUSUNDA YOL HARİTASI İŞLEMEKTEDİR Bugün Suriye'nin kötüğünü isteyenler Lazkiye'de ayrı, güneyde Dürzi bölgesinde ayrı, kuzey kuzeydoğuda ayrı bir devletçik şeklinde Suriye'yi parçalamak istiyorlar.
Bu doğru bir şey değildir.
Bu Suriye'nin bugününe ve geleceğine zarardır, Türkiye'nin milli güvenliği için bir tehdittir.
Terörsüz Türkiye konusunda yol haritası işlemektedir.
Bir televizyon programı vesilesiyle söyledim; bu işlerin mutlak matematiği yok.
Bir haftada bazen 1 metre, öbür hafta bazen 1 kilometre gidersiniz.BUNUN ÜZERİNDE HASSASİYETLE DURMALIYIZTerörsüz Türkiye içerik ve zamanlaması bakımından, yakın bölgemizdeki krizleri sona erdirme açısından, kapsayıcılığı bakımından da son derece yerinde yaklaşımdır.
Bunun üzerinde hassasiyetle durmalıyız.
Hiç kimse kendi siyasi marjinal hesaplarını bu işin içine katmamalıdır.
Kendi odağımızı kaybetmemeliyiz.
Bunun da ana omurgasını terör örgütünün feshi ve silah bırakmasının tam anlamıyla gerçekleşmesi gerekir.