Haber Detayı
CHP'de ihraç furyası! Hasan Ufuk Çakır'dan disiplin hamlesine rest: İstifa ediyorum
CHP’de yolsuzluk, şaibeli kurultay, rüşvet ve birçok skandal gündemde yerini alırken ihraç furyası da patlak verdi. Son olarak CHP Mersin Milletvekili Hasan Ufuk Çakır, kesin ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildi. Gelişme sonrası sosyal medya hesabından açıklama yapan Çakır, yönetime kendi iradesiyle istifa ettiği restini de çekti. Öte yandan geçtiğimiz günlerde partisini eleştiren Çakır, Hırsızın partisi olmaz ifadelerini kullanmıştı.
CHP MİLLETVEKİLİ ÇAKIR'A KESİN İHRAÇ TALEBİ CHP'de yolsuzluk, şaibeli kurultay, rüşvet ve birçok skandal gündemde yerini alırken ihraç furyası da patlak verdi.
Son olarak CHP Mersin Milletvekili Hasan Ufuk Çakır, ihraç istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edildi. 'KENDİ İRADEMLE İSTİFA EDİYORUM' Sosyal medya hesabından açıklama yapan Çakır, yönetime kendi iradesiyle istifa ettiği restini de çekti.
Çakır, 'Parti içi eleştirilerim nedeniyle kesin ihraç istemiyle PM'ye sevk edildiğimi öğrendim.
Bu süreci beklemeden, kendi irademle Cumhuriyet Halk Partisi üyeliğinden istifa ediyorum.
Konuyla ilgili tüm detayları yarın yapacağım basın toplantısında anlatacağım.
Kamuoyunun bilgisine sunarım.' dedi.
Öte yandan hatırlanacağı üzere CHP Yüksek Disiplin Kurulu, eski milletvekilleri Berhan Şimşek ve Metin Lütfü Baydar'ın da aralarında bulunduğu 4 ismi partiden ihraç etmişti. 'İHRAÇ EDİLDİĞİM YER İMAMOĞLU ŞİRKETİ' Katıldığı televizyon kanalında konuya ilişkin konuşan Berhan Şimşek yaptığı açıklamada CHP yönetimine tepki göstererek, ''İhraç edildiğim yer İmamoğlu şirketi' demişti.
CHP'Lİ ÇAKIR: HIRSIZIN PARTİSİ OLMAZ!
Geçtiğimiz günlerde de Parti içi muhalefet, 'Yolsuzluk iddialarıyla gündeme gelen isimleri görevden alın' çağrısını yükseltirken, eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na yakınlığıyla bilinen 10 milletvekili de ortak bir bildiri yayımladı.
Bu gelişmenin ardından Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamada 'Parti, rüşvet düzeninin müteahhitlerinden arınmalı' ifadelerini kullanarak yönetimi sert şekilde eleştirdi.
Arınma çağrısı yapılan bildiride imzası bulunan CHP Mersin Milletvekili Hasan Ufuk Çakır, hem Halk TV'ye hem de kendi partililerine isyan etti.
Öte yandan herkesin konuştuğu Çakır, geçtiğimiz gün Takvim.com.tr'den Ahmet Zeren'e çarpıcı açıklamalarda bulundu. 'YATIYORUZ SİLİVRİ KALKIYORUZ SİLİVRİ' CHP'nin Silivri merkezli bir etki alanına girmesinde isyan eden Çakır, 'Memleketin sorunlarına çözüm arayacağımıza yatıyoruz Silivri, kalkıyoruz Silivri!
Ya arkadaş, yani hırsızın partisi olmaz.
Yakup Öner 70 bin lira maaşla 5 milyon dolarlık evde oturuyor, 30 milyonluk arabaya biniyor.
Ses yok' ifadelerini kullandı. 38.
KURULTAY ŞAİBELİ 39.
KURULTAY SAĞLIKLI DEĞİL Çakır, CHP'nin 39.
Olağan Kurultayı'nın sağlıklı bir süreçle yapılmadığını belirtirken, 38.
Olağan Kurultayı'nın ise şaibeli olduğunu dile getirdi.
Çakır ayrıca belediyelerdeki yolsuzluklara da dikkat çekti.
Çakır, '10 kere kurultay yaptık.
Eğer temel yanlışsa sizi bunlar kurtarmaz.
Sizin yapacağınız iş şaibeye karışmış arkadaşları partiden ihraç etmek.
Ya baklava kutusuna parayı ben mi koydum arkadaş ya?' şeklinde konuştu. 'CHP arınsın' diyenlere cadı avı başlatıldığını söyleyen Çakır, CHP içinde bir yapı olduğunu Halk TV'ye bu tarz o haberleri o yapının yaptırdığını belirtti. 'MİLLETE CEVAP VEREMİYORUZ' CHP'li Hasan Ufuk Çakır, İBB iddianamesindeki rüşvet belgeleri, şaibeli kurultay davasındaki pavyon iddialarına karşısında zora girdiklerini belirtip 'Millete cevap veremiyoruz.
Apışıp kalıyoruz adamlara.
Ya bir insan, kendisiyle beraber çalıştı eski bir genel başkanına, İstanbul'da, orada, burada troll ordusu kurar da anasına, avradına, kızına, karısına sövdürür mü ya?' dedi.
GÜRSEL TEKİN'E DESTEK! 'Kılıçdaroğlu çağrı heyeti olarak partinin başına atansaydı desteklerdim' diyen CHP Mersin vekili Hasan Ufuk Çakır, İstanbul'da Gürsel Tekin'i desteklediğini söyledi. 'ÖZGÜR ÖZEL ÖZGÜRCE KARAR ALAMIYOR' PM ve MYK için liste belirleme sürecinde Ekrem İmamoğlu tahakkümü olduğunu anlattı.
Özgür Özel'in özgürce karar alamadığını ima etti.
İmamoğlu'nun Beylikdüzü'nden İBB'ye İBB'den CHP'ye uzanan ve yolsuzluklarla anılan siyasi serüvenini işaret eden Çakır, 'Beylikdüzü'nden adam ilçe başkanı...
Beylikdüzü belediye başkanı yaptı, getirdi İstanbul belediye başkanı yaptı, arkasında durdu.
Hep beraber.
Yani bu kadar Cumhuriyet Halk Partisi'nin içine girip de orada devrim yapıp işi ele geçirip de şimdiki şu konuştuğumuz işte bir sürü yalan, doğru, şaibe, para aldın, verdim hadiseleri gerçekleştikten sonra işte bak olmuyor demek.
Yiv set tutmuyor.
Yani siyasette temeli olmazsa, sağlam yerlere oturmazsa istediğin kadar ayak oyunu oyna.
İstediğin kadar parayla pulla iş yap.
Olmuyor, olmaz da, olmayacak da' dedi.
ÖZEL KENDİ ADAYLIĞININ YOLUNU MU YAPIYOR? 'Özgür Özel'in adaylık çalışmaları' kulislerini doğrulayan Çakır, Özel'in aday olarak kendini düşünüyor olabileceğini söyledi.
Özel'in miting meydanlarında sadece bağırdığını, söylediği hiçbir şeyin anlaşılmadığını dile getiren Çakır, 'Sen vatandaşa anca çık 2,5 saat konuş.
Ya senin konuştuğundan kimse bir şey anlamıyor.
Sen anca bağırıyorsun.
Sen milletin geçim sıkıntısını konuşmuyorsun.
Böyle yaparsan Cumhurbaşkanı seçtiremezsin.
Tabi kendin YEŞİLLENİYORSAN buyur orada koltuk.
Eğer sen şaibeyle suçlanıyorsan ve bunu da ete kemiğe büründüremiyorsan, bu suçlamalarla devam ediyorsa, devleti sana yönettirmezler.
Bak olmuyor.
Demek ki kurultayda kazanmak, sonra bir daha bir daha kurultay yapmak bir çare olmuyor.
Çünkü siz orayı yapıyorsunuz da altını yapamıyorsunuz' ifadelerini kullandı.
İşte Hasan Ufuk Çakır'ın CHP'nin gündemine bomba gibi düşen açıklamaları: 'CHP 3-4 KİŞİNİN ELİNE DÜŞTÜ' SORU: Sayın vekil, birkaç gündür isminizin şahsında gelişen bazı olaylar var, gündemdesiniz.
Ve Cumhuriyet Halk Partisi de dalga dalga yayılan arınma çağrılarıyla kamuoyunun gündemini meşgul ediyor.
Bu doğrultuda sizin isminizin de yer aldığı, imzanızın bulunduğu 10 vekilin bir çağrısı oldu.
Bu işin sonu nereye gidiyor?
Öncelikle teşekkür ediyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi, 38.
Kurultay'dan sonra bir türlü gelen yöneticiler, Genel Merkezi seçilen yöneticiler, diğer karşısında olan, oy veren Kemal Kılıçdaroğlu'na milletvekilliği bazında, il başkanlığı bazında bir türlü kucaklayamadı.
Her ne kadar kucaklamak için biz gayret de etsek, bizi ötelediler.
Cumhuriyet Halk Partisi bizim partimiz.
Biz bu partinin milletvekiliyiz.
Daha önce ilçe delegesiydik, il delegesiydik.
Her bize düşen görevde koşturduk, çalıştık.
Geldik, 5. sıradan parlamentoya geldik.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin üç milletvekili vardı.
Ve o zaman Burhanlı zamanlardı.
Yani 5. sıradan Mersin'den milletvekili çıkaracağını kimsenin aklının ucuna gelmiyordu.
Ama önceki genel başkanımızın iyi araştırmasıyla beni getirdi, 5. sıraya yazdı.
Ben de Yörük Türkmen bir aileden geliyorum.
Babam Adalet Partisi'nin, Demokrat Parti'nin, Doğru Yol Partisi'nin kurucularından.
Biz karşı mahalleden oy alarak 5. sırayı aldık, kazandık, Ankara'ya geldik.
Millete hizmet etmek için.
Dolayısıyla arkasından bir kurultay geldi.
Kurultay'da ben Kemal Kılıçdaroğlu Beyefendi'yi destekledim.
Ve dolayısıyla seçimi bu şimdiki yönetim kazandı.
Fakat bu yönetim geldikten sonra maalesef Cumhuriyet Halk Partisi 3-4 kişinin eline düştü.
Bizlere selam veren yok.
Bizleri adam hesabına alan yok.
Bizleri ötelemek için, partiden armudun sapıydı, üzümün çöpüydü deyip bizi partiden ihraç etmek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. 'HIRSIZIN PARTİSİ OLMAZ' SORU: Sayın vekil, bu noktada araya girmek istiyorum.
Geçen Berhan Şimşek'le görüştük.
Kendisinin de CHP'ye dönük bir eleştirisi oldu. 'CHP artık İmamoğlu Holding oldu' dedi.
Siz böyle düşünüyor musunuz?
Parti artık Silivri merkezli bir etki alanına mı girdi?
Şunu düşünebiliyor musunuz?
Bir partinin genel başkanı, hele hele Atatürk'ün partisinin genel başkanı, her iki güne bir Silivri'ye giderek ondan...
Hadi bir gittin, görüş aldın, iki gittin, görüş aldın.
Hep ondan görüş alarak mutlaka onun yanına vararak millete gidiyor.
Ve bu bağlamda şu ortaya çıkıyor: Yahu bu memleketin sıkıntıları var mı?
Var.
Peki, ekmek kaç lira, gübre kaç lira, mazot kaç lira, çiftçi ne halde, emekli kaç lira?
Bunlara bir çözüm önerisi arayacağımıza, yatıyoruz Silivri, kalkıyoruz Silivri.
Yahu arkadaş, yani...
Hırsızın partisi olmaz.
Ben iddianameyi okumadım, bilmediğim adama hırsız demem.
Ancak televizyonlarda izlediğime göre savcı...
Cumhuriyet Savcısı soruyor Yakup Öner diye harita mühendisine '70.000 lira maaş alıyormuşsun' diyor.
Peki, Sarıyer'de 5 milyon dolarlık evin var.
Hanımının altında, senin altında 30 trilyona yakın araba var. 'Bunu bir açıkla' diyor, ses yok.
E şimdi kamuoyunda bize bu söylendiği zaman, biz bunun cevabını nasıl vereceğiz?
Veremiyoruz.
Daha öteye gidelim.
Tekrar ediyorum, bir daha iddianameyi okumadım ama belgeleriyle konuşan adamları görünce, millet de görüyor bunu.
İki Genel Başkan Yardımcısı, iki müteahhit, 'Sana şu kadar para verdik, şu belge' diyor.
Biz de diyoruz ki: 'Sayın Genel Başkan Yardımcıları, ya lütfen bu müteahhitlerin elindeki belgeleri yalanlayın.' Maalesef onlara, onlar dava bile açmıyor.
İki Genel Başkan Yardımcısı buna cevap vermiyor.
Ben de bunu sorduğum için 'Seni ihraç edersek, seni yok ederiz, seni milletvekili yapmayız' diyorlar.
SORU: SİZE DÖNÜK BU TARZ TEHDİTLER OLUYOR MU?
Bu, genel anlamda böyle.
Zaten bana özel anlamda böyle.
Çünkü bir de benim Mersin'de, İstanbul Şile'de oturan, Mersin'le uzaktan yakından alakası olmayan, evet, Tarsuslu gibi ama Tarsus'ta bile elini kolunu sallayamadan, tek başına sabahleyin bir koltuk kahvesinde çay, kahve içmeye cesaret edemeyen bir adamın eline teslim etmişsin.
O adam da Hasan Ufuk Çakır'ın başarılı çalışmasını hazmedemiyor.
Hastane kapılarında milletin yanındayım.
Gece gündüz telefonlarım açık.
Her daim ölüde, düğünde, sünnette, Kur'an'da, mevlitte ben varım.
Navigasyonla, yani konumla bulamayacak adamlardır bunlar Mersin'deki köyleri.
Konumla, konumla, konum atsan gidemezler bunlar.
Şimdi bunlar itibarlı olacak, ben çalışan itibarsız olacağım?
Ya Peygamber Efendimizin hadisi var ya: 'Çalışanla çalışmayan bir olur mu?' İşte bütün hadise şu: Burada Cumhuriyet Halk Partisi'nin Genel Başkanı, bizim gibi samimi insanları kucaklayamadı.
Üç tane adama bıraktı orayı.
Adamların etrafında milletvekilleri dönüyor. 'Ayıp olmasın, biz nasıl bir daha vekil olalım... eğilelim.' Eğilmeyeceksin!
Millet seçti onu seni oraya. 'ÖZGÜR ÖZEL'İN ARKADAŞLARI GÖRÜR DİYE BENİMLE ASANSÖRE BİNMİYORLAR' Adamlar beni görüyor, asansöre binmiyor benle. 'Özgür Özel'in yakın arkadaşları görür' diye. 'BANA SAADET PARTİSİ'NE GEÇ DEDİLER' Hasan Ufuk Çakır, yanlışlara yanlış dediği için ihraç tehdidiyle karşı karşıya kaldığını, 'Saadet Partisi'ne geç' baskısı gördüğünü anlattı.
Genel Merkez'e rest çeken Çakır şu ifadeleri kullandı: Öyle adamlarla zaten...
Allah'ın nefesini almam, çayını suyunu içmem ben.
Şimdi hadise bu yönde.
Biz de bunları söylüyoruz.
Şimdi kalkıyorsun, 'Seni ihraç ederim.' Yok, 'Saadet Partisi'ne geç.' Ya sana mı soracağım hangi partiye geçeceğimi?
Hem benim Cumhuriyet Halk Partisi'ni bırakacağımı sana kim söyledi?
Yüreğin yetiyorsa, işte yap, elinde bir sürü şey var.
Beni ihraç etmek demek, kafana kurşun sıkmaktan başka bir çare değil.
Benim ona bir önerim vardı.
Şimdi genel kurul var, kurultay. 'Getir, hakim huzurunda ön seçimi.
Tüzükle de elini kaldır.
Ondan sonra görelim bakalım, el mi yaman, bey mi yaman?' Ama bunları getirmeyeceksiniz.
Neden?
Çünkü Ali Mahir Başarır Mersin'e geldiği zaman önüne gelene milletvekilliği sözü veriyor.
Önüne gelene milletvekilliği sözü veriyor.
Yani saysan herhalde altı yüz kişi olmuştur.
Mersin'in 13 vekili var.
CHP'DE KIYIM KRİZİ!
A HABER UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN