Haber Detayı

Erdoğan: "Türkiye'nin duruşu insan hakları destanıdır"
Türkiye tv100.com
09/12/2025 14:10 (2 hafta önce)

Erdoğan: "Türkiye'nin duruşu insan hakları destanıdır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya İnsan Hakları Günü “İnsanlık İçin Güçlü Türkiye” Programı'nda konuştu. Erdoğan, insan hak ve onurunun savunuculuğunu misyon edindiklerini dile getirip "Türkiye'nin Suriye ve Gazze'de yaşananlar karşısında duruşu insan hakları destanıdır." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dünya İnsan Hakları Günü “İnsanlık İçin Güçlü Türkiye” Programı'nda konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar:Bölgemizle birlikte tüm dünyada insan hak ve onurunun savunuculuğunu misyon edindik.Değerli arkadaşlarım değerli misafirler; İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi bundan tam 77 sene önce 10 Aralık 1948’de büyük bir teveccühle kabul edildi. 30 maddeden oluşan bu beyanname iki yıkıcı Dünya Savaşı sonrasında yeni bir düzen inşa etmeye çalışan insanlık için umut kaynağı oldu.Beyannamenin ilk üç maddesini burada sizlere aktarmak isterim; Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar akıl ve vicdana sahiptirler.

Birbirlerine karşı kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar herkes ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir ayrım gözetmeksizin bu bildirge ile ilan olunan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir.

Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır.

Her bir satırı dikkatle okunması içselleştirilmesi ve uygulanması gereken bu tarihi beyanname; yaklaşık altı ay sonra meclisimizde kabul edilerek kaderin bir cilvesi olarak 27 Mayıs 1949’da yürürlüğe girmiştir.

Beyannamede kayıtlı hususların özellikle vesayet dönemlerinde ne kadar tatbik edildiği üzerinde ayrıca durulması gereken bir meseledir.'İNSAN HAKLARI CELLATLARININ FATURALARINI HALA ÖDÜYORUZ'2002'den bu yana mesaimizi ihlallerin bıraktığı tortuları temizlemeye, travmaları iyileştirmeye harcadık.İnsan hakları cellatlarının ülkemize ve milletimize çıkardığı faturaları halen ödüyoruz.ÖZGÜR ÖZEL'E SERT TEPKİBeyefendiler sabıkalı geçmişleriyle hesaplaşmak yerine işi dedeye-ataya götürdüyse de biz doğruları konuşmaktan çekinmeyeceğiz.

CHP Genel Başkanı her köşeye sıkıştığında ya topu taca atıyor ya saldırganlaşıyor ya da saçmalık...Yine öyle yapmış.

Sarıkamış'ta şehit düşen rahmetli dedemin 1 asır önce nerede olduğunu sormuş.

Gençlik kollarımız da bu siyaset acemisine hak ettiği cevabı vermiş.

Bu şahıs için daha fazla nefes harcamayı israf görüyorum.İstanbul halkının kaynaklarını yağmalayan, suç örgütüne posta güvercinliği yapmayı marifet zanneden bu şahıs için daha fazla nefes harcamayı israf görüyorum.

Allah’tan kendi kendisine akıl ve izan vermesini niyaz ediyorum.

Tek parti zihniyetinin yanlış uygulamaları bir tarafa bırakılıp milletimizin tarihine, kültürüne ve inanç değerlerine bakıldığında beyannamede kayıtlı hakların bize hiç de yabancı olmadığı görülecektir.Her şeyden evvel eşrefi mahlukat olan insana saygı göstermek insan onurunu korumak onun yaratılıştan gelen haklarının kullanılmasını temin etmek bizim için medeniyetimizin tevarüs ettiğimiz ulvi değerlerdir."BİZ BU DÜNYADA GÜNEŞ GİBİYİZ"Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtü vesselâm), 1400 yıl önce Veda Hutbesi'nde tüm insanlığa şöyle seslenmişti: "Ey insanlar!

Biliniz ki Rabbiniz birdir.

Atanız da birdir.

Bütün insanlar Adem'den gelmiş, Adem de topraktan yaratılmıştır.

Arap'ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap'a, beyazın siyaha, siyahın da beyaza hiçbir üstünlüğü yoktur.

Allah katında üstünlük ancak takva iledir.

Biliniz ki bu şehriniz Mekke, bu gününüz arefe ve bu ayınız Zilhicce nasıl mukaddes ve dokunulmaz ise, mallarınız ve canlarınız da aynı şekilde dokunulmazdır.

Ey insanlar!

Kadınların haklarına riayet etmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim.

Sözümü iyi dinleyin ve belleyin."Bu emir ve tavsiyeler, asırlar boyunca siyasi, sosyal, beşeri hayatında milletimize rehberlik etmiştir.

Ahmet Yesevi'den Yunus Emre'ye, Hazreti Mevlana'dan Hacı Bektaş Veli'ye kadar bu toprakları muhabbetle yoğuran nice gönül sultanımız, aynı şekilde öğütleriyle milletimizin tasavvurunu şekillendirmiştir.Hazreti Mevlana'nın hikmet pınarından süzülen şu sözleri burada sizlere ve aziz milletimize hatırlatmak istiyorum.

Bakınız, o büyük gönül mimarı bundan yedi buçuk asır önce ne demişti:"Biz bu dünyada güneş gibiyiz.

Herkese can vermeye, tüm insanlar alemine faydalı olmaya gelmişiz.

Kalpleri kırılmış, gamlara düşmüş kişilere dost olmaya, onların gamlarını, kederlerini paylaşmaya gelmişiz.

Hor görülenleri, toprağa düşenleri, ayaklar altında ezilenleri gül bahçesine getirelim, onlara neşeler bahşedelim diye bu dünyaya gelmişiz."Divan edebiyatının son büyük şairlerinden Şeyh Galip de Hazreti Mevlana'dan yüzyıllar sonra şu mısralarla seslenmişti: "Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen / Merdûm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen."Değerli kardeşlerim, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nden yüzyıllar önce ortaya konan bu prensipler, bizim nasıl bir müktesebata sahip olduğumuzu göstermektedir.

Şurası bir gerçek ki, bizler alem-i suğra olarak gören, alemin özü, yaratılmışların gözbebeği olarak gören bir medeniyetin mensuplarıyız.

İnancımızda nasıl ilk insan alemin özüyse, bugüne kadar dünyaya gelen her insan nasıl alemin özüyse, aynı şekilde kıyamete kadar son insan da alemin özü olarak kıymetlidir, yaratılışı itibarıyla hürmete layıktır.'SURİYE VE GAZZE'DEKİ DURUŞUMUZ İNSAN HAKLARI DESTANIDIR'Dün biliyorsunuz Suriye halkının 8 Aralık Hürriyet günüydü.

Devrimin birinci yılında bir kez daha her türlü zulme zorbalığa vahşete insanı insanlığından utandıran işkenceye rağmen 13 buçuk yıl boyunca zalime direnen kardeş Suriye halkını ülkem ve milletim adına tebrik ediyorum.

Suriye'de 60 yıllık dikta rejimi yerle yeksan oldu.

Suriyeli kardeşlerimiz hürriyetine kavuştu.Kardeşlerim Gazze'den Suriye’ye Rusya Ukrayna Savaşı’ndan Doğu Afrika’daki gerilimleri bir çok kriz bölgesinde insanlık için güçlü Türkiye şiarıyla üzerimize düşenleri layıkıyla yapmaya çalışıyoruz.

Türkiye'nin Suriye ve Gazze'de yaşananların karşısındaki duruşu insan hakları destanıdır.

İl günden itibaren tavrımızı çok net ortaya koyduk.TERÖRSÜZ TÜRKİYE SÜRECİAy yıldızlı al bayrağımız dünyanın dört bir yanında nazlı nazlı dalgalandıkça dost, soydaş ve kardeşlerimiz kendilerini daha bir emniyette hissediyor.

Terörsüz Türkiye hedefinden bahsedebiliyorsak en başta kahraman şehitlerimiz sayesindedir.'KORKAKLARA KULAK VERSEYDİK, YANI BAŞIMIZDA KAN GÖLÜ OLURDU'Muhalefet, 'Biz Suriyelileri geldikleri yere göndereceğiz' demiyor muydu?

Biz ne diyorduk, 'Asla göndermedik, gönderemeyeceksiniz'Suriye'yi birlikte ayağa kaldıracak, birlikte imar ve inşa edeceğiz.Bunu da korkarak, şüphe ederek, kavga ederek değil, birbirimize güvenerek, dayanışma ile yapacağız.Eğer biz korkaklara kulak verseydik, şimdi yanı başımızda kan gölü vardı.Hatırlayın, devrimden önce Ortadoğu bataklığına girmeyin demişlerdi.

Buradan tur düzenlediler, gidip Esed'in elini sıktılar, sırtını sıvazladılar.

Eğer biz bu vizyonsuzlara kulak verseydik bugün çok ciddi kayıpta olurduk.

Ama biz kendimize güvendik.

Sabrettim.

Allah'ın lütfuyla zafere de şahitlik ettik.Görüyorsunuz...

Şimdi yeni bir Suriye kuruluyor.

Cıvıl cıvıl Türkçe konuşuluyor.

Evlerine dönen kardeşlerimiz bizim için dualar ediyor.Filistin'de de mazlumların sabrının zaferle taçlanacağına inanıyoruz.  

İlgili Sitenin Haberleri