Haber Detayı
Suriye’de 2024 bilançosu: Hesap verebilirlik çöktü, mezhepsel gerilim tırmanıyor
SOHR, Suriye'de hesap verebilirliğin “neredeyse tamamen ortadan kalktığını” belirterek 2024 boyunca 3 binden fazla sivilin öldürüldüğünü açıkladı. Gözlemevi, geçiş dönemi adaleti kurumlarının hukuki esaslarla yeniden inşası çağrısı yaptı.
Artı Gerçek - Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), ülkede 2024 yılı boyunca yaşanan hak ihlallerine ilişkin kapsamlı raporunu yayımladı.
Raporda, sahadaki şiddetin yerel ve bölgesel aktörlerin müdahaleleriyle daha da tırmandığı, cezasızlığın ise “neredeyse tamamen yerleşik hale geldiği” uyarısında bulunuldu.
Gözlemevi, geçiş dönemi adaletinin işlemesini engelleyen bu koşullarda, sivil kayıpların dramatik biçimde arttığını kaydetti.
SOHR açıklamasında, “Bu ölümler, hesap verebilirliğin tamamen zayıfladığı, adalet kurumlarının neredeyse işlemez hale geldiği bir ortamda meydana geldi” ifadelerine yer verildi.
Gözlemevi, hukuki ve insan hakları temelli adalet mekanizmalarının yeniden kurulması için acil bir sürecin başlatılması gerektiğini vurguladı.
SİVİL KAYIPLARIN EN BÜYÜK NEDENİ: SAHA İNFAZLARI VE KİMLİK TEMELLİ KATLİAMLAR Rapora göre yıl içinde 3.071 sivil, saha infazları ve kimlik temelli toplu saldırılar nedeniyle hayatını kaybetti.
SOHR’un verileri, sivil ölümlerindeki çeşitliliğin ülkenin nasıl çok aktörlü bir şiddet sarmalına sürüklendiğini ortaya koyuyor.
Buna göre ölümlerin dağılımı şöyle kaydedildi: Rastgele ateş ve çatışmalar: 440Suriye Milli Ordusu (SMO) tarafından öldürülenler: 22Bilinmeyen koşullarda yaşamını yitirenler: 1.846Bombalı araç saldırıları: 55HTŞ öncülüğündeki Askerî Operasyonlar İdaresi tarafından öldürülenler: 904Askerî Operasyonlar İdaresi cezaevlerinde işkenceyle ölenler: 62SMO cezaevlerinde işkenceyle ölenler: 2IŞİD saldırıları: 39İsrail bombardımanı: 40Türkiye bombardımanı: 129Türkiye jandarması tarafından öldürülenler: 8Ürdün sınır muhafızları tarafından öldürülenler: 7Mayın ve patlayıcı infilakları: 75SDG tarafından öldürülen siviller: 26SDG cezaevlerinde işkence nedeniyle ölenler: 1Bireysel cinayetler: 604Kimliği belirsiz kişilerce öldürülenler: 804Savaş kalıntıları (mühimmat, patlayıcı vb.) nedeniyle ölümler: 665ABD öncülüğündeki Koalisyon’un saldırısıyla ölenler: 1Ulusal Muhafız işkencesiyle ölenler: 2Diğer nedenler: 31 SİLAHLI GRUPLAR ARASINDAKİ KAYIPLAR 2.600’Ü AŞTI Raporda, aynı dönemde hayatını kaybeden silahlı unsurların toplam sayısı 2.604 olarak kaydedildi.
Bu kategoride: IŞİD unsurları: 40Askerî Operasyonlar İdaresi: 1.093SDG ve bağlı güçler: 307Silahlı İslami gruplar: 645Yerel silahlı unsurlar: 383Eski yönetime bağlı askerler: 83Diğer/kimliği belirlenemeyen: 24İran yanlısı yabancı militanlar: 10Türkiyeli askerler: 8Diğer cihatçı oluşumlar: 11 Aylık dağılımda ise mart ayı 2.644 ölümle en kanlı dönem olarak öne çıktı.
Aralık ayı (8–31) ise 2.354 ölümle ikinci sırada yer aldı.
MEZHEPSEL GERİLİM DERİNLEŞİYOR: İBADETHANELERE SALDIRILAR ARTTI SOHR, raporunda mezhepsel ve dini kutuplaşmanın belirgin biçimde arttığını vurguladı.
İbadethanelere ve dini sembollere yönelik saldırıların çoğaldığı, iktidara yakın çevrelerin mezhepçi söylemlerinin toplumsal dokuyu daha kırılgan hale getirdiği belirtildi.
Gözlemevi, sosyal medya manipülasyonları ve karalama kampanyalarının hak ihlallerini görünmez kılmayı hedeflediğini, bunun da toplumsal kutuplaşmayı derinleştirdiğini kaydetti.
YARGISIZ İNFAZLAR GEÇİŞ DÖNEMİ ADALETİNİ TIKIYOR Raporda, eski subaylar, doktorlar ve sivillerin de aralarında bulunduğu binlerce kişinin herhangi bir yargı süreci olmaksızın cezaevlerinde tutulduğu; çok sayıda kaybın akıbetinin bilinmediği ifade edildi.
Bu durum, SOHR’a göre adil yargılanma hakkının ağır ihlali ve geçiş dönemi adaletinin önündeki en büyük engellerden biri.
SOHR’DAN ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRI Gözlemevi raporun sonunda beş temel talep sıraladı: Kaybolan kişilerin akıbetinin netleştirilmesi ve işkence başta olmak üzere tüm kötü muamelelerin son bulması için cezaevlerine uluslararası denetim heyetlerinin gönderilmesi.
Sivillerin bütün bölgelerde korunması ve sistematik hak ihlallerinin engellenmesi.
Faili kim olursa olsun tüm suçların yargı önüne çıkarılması ve cezasızlığın sona erdirilmesi.
Mezhepçi propaganda ve nefret söylemi kampanyalarının durdurulması.
Geçiş dönemi adaleti kurumlarının, insan haklarına dayanan ve tüm Suriyelilere eşitlik sağlayan temellerle yeniden inşa edilmesi. (DIŞ HABERLER)