Haber Detayı
"Bu takım nasıl bu hale geldi?"
Süper Lig’in 15. haftasında oynanan maçta Beşiktaş, Gaziantep FK ile 2-2 berabere kaldı. Spor yazarları, Beşiktaş-Gaziantep FK maçını dikkat çeken ifadelerle değerlendirdi. İşte o yazılar... BJK spor haberi
TURGAY DEMİR - RAFA'SIZ OLMAZ Beşiktaş, 11 pozisyon yakalayıp 2 gol atabildi.
Çünkü golcüsü yoktu.
Gaziantep 3 pozisyon yakaladı 2 gol attı.
Çünkü iyi bir golcüsü vardı.
Günümüz futbolunda bütün masallar bitti.
Söylenecek tek doğru şey şu; Bir iyi golcü bin ayıp örter.
Mario Gomez'i falan geçtim.
Negredo, İmmobile gibi beğenmediğimiz golcülerden biri olsaydı sahada Beşiktaş farklı kazanırdı.
Kartal'ın harcadığı enerji tabelaya yansımıyor çünkü saha içi organizasyonlarında eğriler doğrular birbirine girmiş.
Örneğin en iyi şut atabilen oyunculardan biri olan Cerny ilk şutunu 84. dakikada atıyorsa bu işte bir yanlış var.
Orkun neredeyse hiç şut atmıyorsa bu işte bir yanlış daha var.
Rakibin kontra atak oynuyor ve senin en öndeki oyuncun ancak uçak pistinde topu kontrol edebilecek olan El Bilal Toure kaleciyi geçtiği pozsiyonda saçma bir dokunuşla topu dışarı attı.
Karşı karşıya kaldığı diğer iki pozisyonda inanılmaz kötü vuruşlar yaptı.
Elbette Gaziantep kalecisi Zafer'in de hakkını veriyorum.
Örneğin Ndidi'nin müthiş şutunu inanılmaz bir güzellikte kurtardı.
Ama diğer kurtarışların çoğunda Beşiktaş forvetlerinin becerikliksizlikleri vardı.
Bu takım nasıl bu hale geldi.
Beşiktaş neden iyi oynadığı maçları bile kazanamıyor?
Bu soruların tek bir cevabı var.
Takımın altın yumurtlayan tavuğu kesildi!.
Rafa Silva'sız Beşiktaş, yumurtasız menemen gibi bir şey.
Günümüz futbolunda yıldız oyuncuları idare etmek bir sanattır.
Çok açık ve net söylüyorum.
Beşiktaş Rafa Silva sorununu çözemez ise ara transferde alacağı oyuncular lige ve takıma alışana kadar Beşiktaş bütün hedeflerinden kopar.
Sergen Yalçın o görevde kalmak istiyorsa Rafa Silva'yı kazanmak zorunda.
Fenerbahçe'nin Cengiz'ini değil, Beşiktaş'ın Rafa'sını kazan Sergen hoca, hikaye anlatma..
SİNAN VARDAR - HERKESE VAR, BEŞİKTAŞ'A YOK Fenerbahçe'nin berabere kaldığı haftada siyah-beyazlıların artık puan kaybına tahammülü yoktu.
Karşılarında ise Burak Yılmaz'la ciddi bir çıkış yakalayan Gaziantep vardı.
Maça iyi başlayan Beşiktaş, maçın hemen başında Gökhan Sazdağı'nın yaptığı inanılmaz basit bir hatayla golü kendi elleriyle rakibine ikram etti ve ne olduysa o an oldu… Yarı otomatik VAR sistemi ekrana geldi ama teknoloji Beşiktaş söz konusu olunca nedense körleşti!
Pozisyonda apaçık bir ofsayt.
Siyah-beyazlıların oyun kurma problemi artık kronik hâle geldi.
Bekler bindiremiyor, orta yapamıyor, adam eksiltemiyor.
Böyle büyük bir kulübün bekleri bu kadar etkisiz olamaz.
Sahada düzen yok, plan yok… Kaos futbolu!
Gaziantep neredeyse her hızlı hücumda pozisyona girdi; Beşiktaş savunması alarm veriyor.. 35'te Gaziantep kalecisinin ikramıyla gelen gol nefes aldırdı.
Fakat ilk yarının sonunda Jota'ya yapılan müdahale yüzde yüz penaltıydı.
Hakem Kadir Sağlam da VAR'daki Halil Umut Meler de bunu es geçti.
Üstüne bir de oyuncu sakatlandı!
Ofsayttan yenen gol, verilmeyen penaltı… İlk yarı tam bir hakem faciasıydı.
İkinci yarıda Bayo'nun antrenmanda bile zor atacağı golle Gaziantep yeniden öne geçti.
Bu kadar rahat dönüp vuruş yapmasına izin verilmesi kabul edilemez.
Neyse ki Abraham'ın golü çabuk geldi ve Beşiktaş skoru eşitledi.
Ancak üstünlük golü bir türlü gelmedi.
Siyah-beyazlılar sahadan beraberlikle ayrılarak çok değerli iki puanı daha çöpe attı.
Burak Yılmaz'ın teknik adamlık yolculuğunu beğendiğimi daha önce de söylemiştim.
Kendini geliştirmeye devam ediyor.
Beşiktaş'tan kiralanan Tayyip Talha da başarılı bir oyun ortaya koydu.
Sonuç mu?
Beşiktaş iyi oynasa da kazanamıyor.
Ve yine herkes için çalışan VAR, Beşiktaş'ın kapısında arıza veriyor!
MUSTAFA ÇULCU - TEMPOYA AYAK UYDURAMADI Beşiktaş maça önde baskıyla ve coşkulu başladı.
Ancak ilk atakta Gökhan'ın bireysel hatasından golü Gaziantep buldu.
Bayo, boş alan vermeye boş bırakmaya gelmeyen atletik bir oyuncu.
Beşiktaş geriye düşmesine rağmen oyunu bırakmadı aksine tempoyu daha da yükseltti.
Bu kez Gaziantep kalecisinin hatasından Toure ile beraberlik geldi.
Beşiktaş hücum oyuncuları son vuruşlarda biraz daha becerili skor farklı olurdu.
Her iki takımda pas hataları yaptı.
Final vuruşlarında kalite düşük kaldı.
Jota sakatlanıp çıkınca ikinci yarı Abraham ile Beşiktaş saha kurulumu değişti.
Toure sola geldi.
Bayo ile Gaziantep tekrar öne geçti ama Beşiktaş'ın arzusu hiç düşmedi.
Tribünlerdeki boşluklar her ne koşul olursa olsun takımını asla yalnız bırakamayan Beşiktaş seyircisine yakışmıyor.
Çok keyifli heyecanlı çekişmeli bir maç seyrettik.
Beşiktaş kazanmak için her şeyi yaptı olmadı.
Kadir Sağlam FIFA hakemi lakin büyük maçlarda ara ki bulasın!
Bu sezon ilk büyük takım maçı Alanya- Beşiktaş (2-0) olmuş.
Sonra Anadolu takımlarının maçında gezmiş Süper Lig'de 8.maçı ve İstanbul arenasında ilk büyük takım maçı ve yine Beşiktaş!
Psikolojik olarak kulüplere saç baş yolduran hakemlerin performanslarını dibe çeken VeTAS'ın iflas eden atamaları.
Topu oyunda tutma isteği başlangıçta iyi gözüktü oyun kızışınca zorlandı.
Gaziantep'in golünde teknolojiye inanmak zorundayız.
İlk yarı uzatma dakikalarında Abena'nın Jota'ya yaptığı faul açık bir penaltı ama hakem veremedi.
Klasik ülke hakemlik yapısı noter olarak VAR'ı işaret etti.
Büyük hakem olmak istiyorsan bunu sahada kendin vereceksin.
Atletik değil maşallah pehlivan gibi olmuş.
Maçın temposuna ayak uyduramadı. 39 faul, 9 sarı kart, 2 sarı da kulübelere çıktı.
ALİ GÜLTİKEN - ANLATILAMAZ BİR NOKTA ARTIK Gaziantep maçı çok enteresan istatistiklerle tamamlandı.
Beşiktaş bu sezon en çok hücum yapan iki takımdan biri olarak maçı tamamladı.
İsabet oranında da kaleyi tutan toplarda yine bu sezonun en çok isabet kaydeden iki takımından biri oldu.
Buna karşılık G.Antep kalecisi Zafer Görgen, bu sezonun en çok kurtarış yapan ismi olarak Beşiktaş maçını geride bıraktı.
Bir diğer çarpıcı durum da Beşiktaş'ın bu sezon yaptığı bireysel savunma oyuncusu hatalarıyla 7. golünü yemiş olmasıydı.
Bunlar aslında bize şunu tarif ediyor; Beşiktaş, maçı çok daha önce kazanarak bitirebilecek pozisyonları bolca üretti.
Ya kaleci Zafer'i geçemediler ya da daha fazla gol atacak beceriyi ortaya koyamadılar.
Hücum zenginliği Beşiktaş açısından iyi diyebileceğimiz maç oldu.
Neredeyse tamamen kontrolünde ve üretken olarak tamamladı.
Ama kalenizde bu kadar gol gördüğünüzde bunlar işinizi zorlaştırıyor.
Bu kadar çok bireysel savunma hatası yaptığınızda da geriye düştüğünüz maçlar daha çok gayret isterken üzerinizde büyük de baskı yaratıyor.
Beşiktaş hücum yönünü geliştirip bir şeyler inşa ederken savunmada bu kadar basit hatalar yapmamalı.
Futbol önce savunma güvenliği, sonra kazanma felsefesi üzerine inşa ediliyor.
Beşiktaş gibi takımın 4 maç üst üste iç saha karşılaşması kazanamaması da anlatılamaz bir noktaya geliyor.
FATİH DOĞAN - ACI GERÇEKLER Beşiktaş, Gökhan'ın topu ayağının altından kaçırdığı talihsiz hatasıyla ilk golü kalesinde gördü.
İlk golünü de rakibin bariz geri pastaki bireysel hatasıyla buldu.
Toure'nin gayreti ve fırsatçılığından daha çok, 2 golle Bayo'nun sahanın yıldızlığına soyunması dikkat çeken bir eşleşmeydi.
Gaziantep'in erken golü bulması ve 35'e kadar dinamik ve aktif görüntüsü ön plandaydı.
Defansı ve orta sahayı sağlam tutup geçiş yolarını iyi kapattılar. 35'te bariz geri pas hatasını yapmasalar Beşiktaş'ın ilk yarıdaki oyunla gol bulması çok olası gözükmüyordu.
Kaptan Orkun, üzerindeki yük, oyundaki stres ve hırsının etkisi olacak, kırmızının etrafında çok dolaştığı anlar oldu.
Beşiktaş'ın kontrolsüz değil ama kontrollü hırsa ihtiyacı olduğu anlar çok oldu.
Soyunma odasından dönüşte bu hırs hissedildi.
Sadece Beşiktaş değil yükselen hırs ve tempoya cevap vermeye çalışan Gaziantepli futbolcular da oyundan düşmedi.
Abraham oyuna girdi, golünü attı ama biriki pozisyonda da kaçırdı.
İkinci yarıdaki oyun, oyun olarak umutlandırmış olabilir.
Jota'nın pozisyonunda mutlak vuruş esnası ve sonrasında rakibin müdahalesi, bir penaltıyı gerektirirdi ama ne hakem ne de VAR yine bir penaltıyı görmezden geldi.
Ancak büyük resme baktığımızda Dolmabahçe, Sergen Yalçın yönetimindeki Beşiktaş için adeta deplasman… Acı gerçek bu.
Beşiktaş kendi evinde de her maçı kazanmıyor, sık sık puanlar kaybediyor.
Kendi evinde kazanamayan bir takımın lig ya da başka bir kulvarda hayalleri olabilir mi?
Olamaz… Maalesef Beşiktaş kan kaybediyor.
Aralık, Kasım derken Ekim ayında lige havlu atmış bir Beşiktaş izliyoruz.
Bahanelerin, mazeretlerin gölgesinde…