Haber Detayı
Gazze Soykırımı Uzman İttifakı: UAD ve UCM Davalarını Nasıl Etkiler?
Uzmanların Gazze'de soykırım konusunda ortak kanaati, UAD ve UCM süreçleri ile uluslararası siyaseti, yaptırım ve sorumluluk tartışmalarını derinden etkiliyor.
Uluslararası Uzlaşı Gazze Davalarını Nasıl Şekillendiriyor?
Selman Aksünger (Maastricht Üniversitesi Uluslararası Hukuk Bölümü) için AA Analiz: Gazze'de soykırım iddialarına ilişkin uzmanlar arasındaki geniş uzlaşı, hukuki süreçler ve uluslararası siyaset açısından belirleyici bir dönemeç oluşturuyor.
Bu ittifak, İsrail'in "soykırımcı devlet" olduğuna dair kaydı güçlendiriyor ve hem mahkeme kararlarını hem de devletlerin politikalarını etkileme potansiyeli taşıyor.
Benzeri Görülmemiş Bir Uzman İttifakı İsrail’in Gazze saldırılarının başlangıcından itibaren, soykırım suçunu işaret eden değerlendirmeler giderek artmıştır.
Henüz Ekim 2023’ün ortalarında soykırım uzmanı Raz Segal bu durumu "ders kitabı niteliğinde bir soykırım" olarak tanımlamıştı.
Ardından binlerce hukukçu ve tarihçi ile John Quigley, Martin Shaw, William Schabas gibi isimlerin yanı sıra bazı İsrailli akademisyenlerin de aynı kanaati paylaşması, uzlaşıyı genişletmiştir.
Uluslararası düzeyde ise Amnesty, Human Rights Watch, Forensic Architecture, DAWN, İsrailli B'Tselem, Physicians for Human Rights–Israel ve BM Özel Raportörü Francesca Albanese tarafından hazırlanan kapsamlı raporlar, İsrail'in BM Soykırım Sözleşmesini sistematik şekilde ihlal ettiğini ortaya koydu.
Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Derneği (IASG) de bu ittifaka katıldı.
UAD (Uluslararası Adalet Divanı) Süreçlerine Etkisi Bu uzman raporlarının Uluslararası Adalet Divanı (UAD) üzerindeki etkisi doğrudan olmasa da dolaylıdır.
UAD, devletlerarası davaları ele aldığı için sivil toplum kuruluşlarının doğrudan delil sunma imkânı sınırlıdır; ancak davacı devletler—örneğin Güney Afrika—hazırlanan uzman raporlarını mahkemeye sunarak iddialarını güçlendirebilir.
UAD, BM'nin yargı organı olması nedeniyle BM ajansları, organları ve özel raportörlerin bulgularına özel önem atfetmektedir.
Mahkemenin verdiği tedbir kararlarında da BM organlarının tespitlerine atıf yapıldığı görülmüştür.
Bu bağlamda, soykırım uzmanlarının ve insan hakları kuruluşlarının ortak kanaati ile sunduğu delil ve belgeler, UAD hâkimlerinin değerlendirmesinde etkili olabilir.
Mahkeme hâkimlerinin seçimi ve geçmişleri de karar metinlerine yansıyabiliyor.
Örneğin, UAD'nin iklim danışma görüşünde (3 Temmuz 2025) yargıçların bireysel deneyimleri ve uzmanlık alanlarının metne etkisi açıkça görüldü: Bogdan Aurescu, Hilary Charlesworth ve Abdulqawi Ahmed Yusuf gibi isimlerin önceki çalışmaları görüşlere yansıdı.
Bu örnek, dış dünyadaki uzman görüşlerinin UAD kararları üzerinde etkili olabileceğini göstermektedir.
UCM (Uluslararası Ceza Mahkemesi) ve Uzman Etkileşimi Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) prosedürleri, uzmanlar ve STK'lerle daha yoğun bir etkileşime izin verdiği için, uluslararası fikir birliğinin mahkeme sürecine yansıması daha olasıdır.
Uzman görüşleri teknik hukuki sorularda belirleyici katkı sağlayabilir.
Uzmanlar arasındaki yaygın uzlaşı, hem UCM hem de UAD hâkimlerinin aksi bir kanaat oluşturmasını zorlaştırıyor.
Buna ek olarak, İsrailli askerlerin sosyal medyadaki paylaşımları ve bazı yetkililerin açık ifadeleri, soykırım kastının ispatını destekleyecek nitelikte değerlendirilmiştir.
Küresel Siyaset, Yaptırım Riski ve Kamuoyu Uzman ittifakının ikinci etkisi, uluslararası siyasette ve kamuoyunda belirgin bir hareketlenme yaratmasıdır.
Bu derece yaygın bir uzlaşı, üçüncü devletlerin Gazze'deki gelişmeleri "bilmedik" iddiasını güçsüzleştiriyor ve destek vermeme yükümlülüğünü ön plana çıkarıyor.
Hala İsrail'e silah satan, ticaret ilişkilerini sürdüren veya anlamlı yaptırım uygulamayan devletler için hukuki riskler artarken, uzman görüşleri sivil toplumun hükümetler üzerinde kurduğu baskıyı da güçlendiriyor.
Bu dinamik, devletlerin geleneksel diplomatik söylemlerinin arkasına saklanmasını zorlaştırıyor.
Soykırımın Tarihe Kayıt Edilmesi Sonuç olarak, uzmanlar arasında oluşan fikir birliği sadece mahkemelerdeki hukuki dinamikleri değil, aynı zamanda suçun kayda geçirilmesini ve tarihsel sorumluluğun tespitini de derinden etkiliyor.
Bu raporlar ve görüşler tek başına sınırlı etkiye sahip olsa da, toplamda ortaya koydukları kuvvetli kayıt, İsrail'i "soykırımcı bir devlet" olarak anılmasına yol açacak bir etki oluşturuyor.
Uzman görüşlerinin neredeyse tamamının İsrail aleyhine belirginleşmesi karşısında, medyada ve bürokrasideki etkisine rağmen İsrail'in algıyı değiştirmek için yoğun çaba harcadığı görülüyor; fakat bu, uluslararası kaydın geri döndürülemezliğini değiştirmiyor. [Selman Aksünger, Maastricht Üniversitesi Uluslararası Hukuk Bölümü] Makalelerdeki fikirler yazara aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.