Haber Detayı
Avrupa bu haberi konuşacak
Avrupa bu haberi konuşacak
Türkiye, 18 Mart 2019 tarihinde BM’ye bir mektup göndererek Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığı sınırlarını tanımladı.
Mektupta şöyle deniliyordu: “32 derece 16 dakika 18 saniye doğu meridyeni ile 28 derece batı meridyeni arasında kalan bölgede, Türkiye'nin çıkarları vardır.
Mısır ile Türkiye deniz yetki alanının ortay hattı, Türkiye'nin kıta sahanlığı hudutlarıdır. 28 derece boylamının batısı da müteakip sınırlamalara esastır.” İşte bu “müteakip sınırlamalarla” belirleneceği ifade edilen batı hududu, 27 Kasım 2019’da Libya ile imzalanan anlaşma ile çizildi.
Böylece batı sınırımız 28 derece değil, 26 derece 19 dakika 11 saniye olarak belirlendi.
Anlaşmayla birlikte 26 ile 28 derece boylamları arasında yeni bir deniz alanı ortaya çıktı.
Bu alan yedi ruhsat sahasına ayrıldı, ihale açıldı.
Kazanan TPAO oldu.
Süreç 30 Kasım 2020’de tamamlandı.
Fakat üzerinden tam 5 yıl geçmesine rağmen ruhsatlar hala TPAO'ya verilmedi.
Bölgede ne bir sismik araştırma yapıldı ne de herhangi bir devlet uygulaması… İşte “Mavi Vatan terk edildi!” eleştirilerinin başlıca nedenlerinden biri buydu.
Şimdilerde ise Alparslan Bayraktar liderliğindeki Enerji Bakanlığımızın bu bölgede çalışmalar yürütmek için istekli olduğu bildiriliyor.
Bu sahada yapılacak çalışmalar, hidrokarbon kaynaklarının keşfinden ziyade, Yunanistan’ın maksimalist iddialarının yok sayılması anlamına geliyor.
Ayrıca Dışişleri Bakanlığımızın “Münhasır Ekonomik Bölge” konusunda da bir mevzuat hazırlığı içinde olduğu ifade ediliyor.
Çünkü hiçbir mevzuatımızda “MEB nedir, nasıl ilan edilir?” gibi usuller yer almıyor.
Örneğin Yunanlar Deniz Mekansal Planlama çalışmasını Resmi Gazete’de yayımlarken, Türkiye’nin aynı çalışmasını Ankara Üniversitesine bağlı bir enstitü aracılığıyla duyurması eksiklik olarak görülüyor.
Söz konusu mevzuatın ise Haziran 2026’ya kadar tamamlanması öngörülüyor.
Gelen bilgiler bu yönde.
Beklentimiz ise planların hızla hayata geçirilmesi.
Sonrasını Avrupa düşünsün.