Haber Detayı

Saddam sonrası bir siyasi masal... Irak'ın laiklik çıkmazı
Dünya odatv.com
07/12/2025 13:34 (2 hafta önce)

Saddam sonrası bir siyasi masal... Irak'ın laiklik çıkmazı

2003'te ABD'nin işgali ardından yeni bir rejimin hüküm sürdüğü Irak'ta laiklik tam olarak oturamadı. Konuyu ele alan gazeteciler ve uzmanlar, halkın tam olarak ikna edilemediği ve mevcut statükonun laikliği engellediği kanaatinde.

Jummar, Iraklı gazetecilerin ve entelektüellerin bir araya geldiği bir platform.

Ülke ile ilgili ilginç makaleler yer alıyor.

Onlardan biri, Irak’ta laiklik meselesi ile ilgiliydi.Jummar’daki makalenin işaret ettiği gibi 2003 sonrası Irak, demokrasi ve laiklik söylemleriyle tanıştı ama bu kavramlar daha baştan tutunacak bir zemine sahip değildi.

ABD işgaliyle kurulan yeni sistem, muhasasa adı verilen mezhepsel kota düzenine dayanıyordu.

Bu tasarım sivil ve laik bir siyasetin değil tam tersine, mezhep kimliklerine göre bölünmüş bir politik düzenin önünü açtı.

Makalede “bu yeni etiketlerin rüzgârı Iraklıları estirdi ama kök salmaları için gereken zaman verilmedi” denmesi boşuna değil.LAİKLER BİLE MEZHEP KOTALARINA MAHKUM EDİLDİJummar’a göre ilk siyasi yapılar, laik olduğunu söyleyen aktörleri bile mezhebe göre sınıflandırdı.

Örneğin, Ahmed Çelebi ve Ayad Allavi gibi seküler çizgideki figürler “Şii kotası”na, laik eğilimli Adnan el-Paçaçi gibi isimler ise “Sünni kotası”na yerleştirildi.

Bu durum laikliğin daha en baştan bir kimlik değil, bir etkisi azaltılmış etiket olarak kurgulandığını gösteriyordu.Makale, 2003 sonrası kabinelerde yer alan teknokratların dahi gerçek anlamda bağımsız olamadığını, “Irak’ta teknokrasi çoğu zaman siyasi sadakati maskeledi” sözleriyle açıklıyor.SİVİL VE LAİK HAREKETLER NEDEN GENİŞLEYEMEDİJummar’ın analizinde üç ana neden öne çıkıyor:İç kırılganlık: Laik ve sivil hareketler sürekli parçalandı.

Liderlik kavgaları, tutarsız politikalar ve topluma dokunamayan elit odaklı bir dil öne çıktı.Toplumsal karşılığı zayıf söylemler: Dini hassasiyetlerin güçlü olduğu bir toplumda “laik” kavramı zamanla “sivil”e yumuşatıldı ama bu da taban oluşturmak için yeterli olmadı.Siyasal sistemin bariyerleri: Mezhep temelli güç paylaşımı, bağımsız veya laik bir hareketin büyümesini yapısal olarak engelledi.Irak parlamentosuMakalede bu durum şöyle özetleniyor:“Bu kavramlar kalıcı projeler olmaktan ziyade geçici siyasi anlara dönüştü.”TİŞRİN (EKİM) PROTESTOLARI VE KISA SÜREN UMUT2019 protestoları kısa bir süreliğine laik ve bağımsız güçlerin yükselişine yol açtı. 2021 seçimlerinde bağımsızlar ve protesto kökenli hareketler dikkat çekici kazanımlar elde etti.

Ancak Jummar’ın belirttiği gibi bu başarı, “sürdürülebilir bir siyasi modele” dönüşemedi.Bağımsızların birçoğu daha sonra yine geleneksel bloklara katıldı.

Bu da “bağımsız” etiketinin hızla değer kaybetmesine yol açtı.2025’TE TABLO YENİDEN BAŞA SARDIMakale, 2025 seçimlerinde sivil ve laik hareketlerin ciddi bir gerileme yaşadığını söylüyor.

Birçok grubun boykot çağrısı yapması, diğerlerinin parçalanması ve ortak bir vizyon oluşturamaması Irak’ta laiklik iddiasını yeniden marjinal bir zemine itti.Jummar’ın yorumu çok net:“Laiklik, modernlik, bağımsızlık ve teknokrasi Irak'ta kök salacak siyasi projeler değil; seçim dönemlerinde beliren geçici etiketler olarak kaldı.”Peki bu sonuç bir kader mi yoksa sistemin tasarımının doğal sonucu mu?Makale bu soruya doğrudan cevap vermese de tablo açık: ABD müdahalesi sonrası kurulan yeni Irak düzeni, güçlü bir laik sistemden çok mezhepçi bir siyasal mimariyi besledi.Böylece laiklik, her kriz döneminde hatırlanan ama hiçbir zaman gerçek bir siyasi aktöre dönüşemeyen bir hikâyeye dönüştü.Irak bugün hâlâ bu kırılgan zeminin üzerinde duruyor laiklik bir ideal olarak var ama sahada etkili bir proje olamıyor.Odatv.com

İlgili Sitenin Haberleri