Haber Detayı

Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı: Öncü Kadın ve CKD, Türkiye'yi ayağa kaldıracak
Gündem aydinlik.com.tr
06/12/2025 12:23 (3 hafta önce)

Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı: Öncü Kadın ve CKD, Türkiye'yi ayağa kaldıracak

Vatan Partisi Öncü Kadın Kurultayı'nda konuşan Özgür Bursalı, 'Öncü Kadın ve CKD, Türkiye'yi ayağa kaldıracak' ifadelerini kullandı. Bütünleşen Türkiye sürecinin köklü çözümünün 'af kanunu' önerisi olduğunu da ifade eden Bursalı, 'Vatan Partisi’nin günleri geldi' dedi.

Vatan Partisi Öncü Kadın 12 Olağan Genel Kurultayı, bugün Ankara Akar Otel’de toplandı.

Kurultayda, geçmiş dönem değerlendirildi ve önümüzdeki dönemin yol haritası çizildi.

Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, kurultayda açış konuşması yaptı.

Bursalı şunları kaydetti: Hep feryatlar var kadınlara, sistemi vadettiği Zorluklar var, çığlıklar var, kafesler var.

Kaygılar, korkular var.

Genel Başkanımızın yazdığı “Üç Feryadı” hatırlatalım: - Diyarbakır analarımızın feryadı, hala kulaklarımızda.

Vatan için destan yazan, Amerikasına İsrailine meydan okuyan, kandırılıp kaçırılan çocuklarına hasret kalan, aslan yürekli kadınların feryadı… - Evladını uyuşturucu belasına kaptırmış, yaşadığı her an ızdırap çeken, yüreği dağlanan çaresiz anaların feryadı… - Canice katledilen, kurşunlar sıkılan, bıçaklanan, yerlerde sürüklenen, şiddet gören Emine Bulutların, Özgecanların, Narinlerin, Rojinlerin uykularımızı kaçıran feryatları… Türkiye feryatlar ülkesi olmuş.

Kadınların türküsü feryat olmuş.

Ama yine o Türkiye’nin kadınları büyük zorlukların içinden doğurmuş güneşi.

Türk Devriminin yarattığı teslim alınamayan kadın kalkmış ayağa, Türkiye devrime giderken en önde, Öncü Kadın olmuş, Cumhuriyet Kadını olmuş, Üreten Kadın olmuş, Türkiye’nin büyük kararına önderlik etmeye hazırlanıyor.

İşte o büyük mirasın öncüleri bu salondadır.

Tarihten gelen gururlu kadınların 21.

Yüzyıldaki temsilcileri, bugünün ve yarının yaratıcıları, Öncü Kadın’ın önderleri hepiniz hoş geldiniz!

Gururlu kadınlardan bahsettik; 11.

Yüzyılda Gazneli Mahmut’un gönderdiği bir kervan dolusu hediyeyi elinin tersiyle iten, bana erdemler yeter diyen Firdevsi’nin kızı burada, 12.

Yüzyılda Bamsı Beyreğe kafa tutup güreşen, yamanlığı destanlara işlenmiş Banu Çiçekler burada, 13.

Yüzyılda Memlüklerin başına geçip Turan Şah’ı deviren kadın sultan Şecerüdür burada, 18.

Yüzyılda Fransız İhtilali’nde idam kürsülerinden “madem giyotine çıkabiliyoruz, halka hitap eden kürsülere neden çıkamıyoruz” diye haykıran kadınlar burada, 20.

Yüzyılda Mustafa Kemal’in cephesine kara gecelerde kağnısıyla mermi taşıyan Elifler burada Devrime giden Türkiye’nin kadınları burada.

Türk Devriminin zincirlerini kırdığı kadınlar, Avrupa şampiyonları, voleybolcularımız, yüzücülerimiz, boksörlerimiz bugün tarih yazıyor.

Şimdi kadınlarımız siyasette yeniden tarih yazacak.

Yine kendi birikimleriyle, yetenekleriyle… Kadınlar sistem siyasetinin çıkardığı gibi “kotalara” sığdırılamaz.

Listelere “ayıp olmasın” diye serpiştirilmez.

Yönetici görevler kadınlara verilecek bir lütuf olamaz.

Kadın zaten hak ettiğini alır.

Kadın, Üretim Devriminin lideridir.

En öndedir.

Şimdi yine Meltem Ayvalıların, Nuriye Kadanların liderliğinde Vatan Partisi Öncü Kadın ve Tülin Oygürlerin liderliğinde Cumhuriyet Kadınları Derneği hem kadınları hem Türkiye’yi ayağa kaldıracak.

Buna başladınız.

Batı’dan gelen mor zehirlenmeyi püskürttünüz.

Sözde kadını savunan İstanbul Sözleşmesi’ni iptal ettirdiniz.

LGBT propagandasına karşı göğsünüzü siper ettiniz.

Kadını kendi bedenine, erkeğe, topluma, devrime düşman eden bu iklimi yırtıp attınız.

Bunu da bütün nezaketinizle, ideolojik birikiminizle, tarihsel haklılığınızla, vatanımıza, bağımsızlığımıza, milli devletimize ve kadın haklarına olan sarsılmaz bağlılığınızla yaptığınız. 8 Martlara bakın, kadın hakları adına kadını aşağılayan o LGBT yürüyüşleri, mor yürüyüşler yerle bir oldu, bir avuç kaldılar.

Bu sizin başarınızdır.

Metropol adı verilen çöplüklerde “Kadın Haklarcılık” oynamadınız.

Diyarbakır Anasının yanındaydınız, şiddet gören kadının yanındaydınız, üreten kadının yanındaydınız, uyuşturucuyla mücadele eden anaların yanındaydınız.

Şimdi önümüzde görevlerin en büyüğü, işlerin en çoğu var.

Yine büyük başarılar sizindir.

BÜTÜNLEŞEN TÜRKİYE’DE AL-VER YOK!

Türkiye çok önemli bir kavşakta ve yükselen Asya Uygarlığının bağrında, köklü çözümler sürecine girmiştir.

Bu bağlamda “Bütünleşme” adını verdiğimiz “PKK’nın feshedilmesi ve silah bırakması” sürecinin geldiği dair de görüşlerimizi açıklamak isterim.

Başından itibaren, devlet tarafından konulan “Terörsüz Türkiye” hedefinin, taktik bir ifade olduğunu ve bu süreci kesin sonuçlarına ulaştırma ufkunun olmadığını belirttik.

Vatan Partisi olarak bu sürecin adını “Bütünleşme” olarak belirledik. 27 Şubat çağrısında da yazdığı üzere, PKK’nın silah bırakması ve feshedilmesi stratejik bir amaca bağlanıyordu: “devletle ve toplumla bütünleşme”.

Federasyon yok, idari özerklik yok, kültüralist çözümler yok.

Al-ver yok, muhataplık yok, sözleşme yok, masa yok ve olamaz.

Bunun altını önemle çiziyoruz.

ABD-İSRAİL GÜDÜMLÜ SABOTAJLAR Terör bitebilir, silahlar bırakılabilir ama önemli olanın zihinlerdeki silahları bırakmak olduğunu, bilinçlerdeki ayrılıkçılığı bitirmek olduğunu hep ifade ettik.

Şimdi Abdullah Öcalan’ın da bunu söylediğini görüyoruz.

Bu sürece ABD-İsrail güdümlü unsurlar başından beri karşı çıktı.

ABD-İsrail güdümündekiler süreci zehirlemeye ve sabote etmeye çalıştı ve halen de devam ediyorlar.

ZORLA AF YOK En son feshedilen PKK’nın bazı yöneticilerinden sesler yükseldi; “Af istemiyoruz, suç işlemedik” diye.

Bir kez daha ifade ediyoruz: Af istemiyoruz diyene af yok.

Kimse zorla affedilemeyecek.

Af istemeyen ne istiyor, Türk askerinin silahını istiyor.

Önlerindeki tercih budur.

Açıkladığımız Af Kanununun 5.

Maddesinde, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milletiyle bütünleşmek isteyen kişiler ancak bu aftan yararlanabilecekler.

Kimseyi zorla affetmeyeceğiz.

Herkes de tercihlerinin sonuçlarına katlanacaktır.

PKK FESHEDİLMEDİ Mİ?

Daha birkaç ay önce “silah bıraktıktan sonra ben ne olacağım diye” kamuoyuna açıklama yapanlar bugün af istemiyoruz diyor.

Soruyoruz, siz feshetmediniz mi PKK’yı?

Silahları yakmadınız mı?

PKK feshedildiyse bu açıklamalar nedir?

KCK adına açıklamalar yapılıyor, KCK nedir?

Ayrıca PKK ile ilgili olan her şey de feshedilecektir.

DEM Parti de kapatılacaktır.

Türkiye’de etnik-bölücü programa sahip olan, kimlik temelinde örgütleme yapan bir siyasi parti var olamaz.

PKK feshedildiyse, Partisi de kapatılacaktır.

KANUN TARTIŞMALARI Bir diğer konu, Meclis Komisyonu rapor aşamasına geçti ve bir hukuki düzenleme bekleniyor.

Şimdi Hükümet Partisinin bazı mensupları; 200’ün üzerinde PKK yöneticisinin ne olacağı, örgüt üyelerinin, yardım yataklık yapanların, propaganda suçu işleyenlerin vs. suçlarının ortadan kalkacağı, diğerlerine dair yargılama yapılacağı gibi konulardan bahsediyor.

Vatan Partisi olarak bu görüşleri hayretle izliyoruz.

YÖNETİCİ-ÜYESUÇLU-SUÇSUZ AYRIMINI YARGI YAPAR Yönetici kimdir, üye kimdir, yardım yataklık yapan kimdir, propaganda yapan kimdir… Bunlar nasıl saptanacak?

Suça bulaşan, suça bulaşmayanlar deniyor.

Bunlar nasıl ayırılacak?

Bunları ancak ve ancak Mahkemeler saptayabilir.

Bu ayrımı yapacak olan Yargı kurumudur.

Hukuk budur.

Şimdi bu hukuki gerçek ortadayken, yargılama yapmadan 15 bin kişinin durumunu nasıl saptayacaksınız? 200’ün üzerinde yönetici olduğunu yargılama yapmadan nasıl ayıracaksınız?

Bunlar MİT raporuyla olmaz.

Yargılamaya kalktığınız zaman o yargılama ne kadar zaman alacak?

Bu işin içinden nasıl çıkılacak?

Şimdi hep sabotajlardan bahsediyoruz, bu da sürece bir sabotajdır.

KÖKLÜ ÇÖZÜM “Feshedilen PKK Terör Örgütü Mensuplarının Devletle ve Toplumla Bütünleşmelerine İlişkin Af Kanunu” Önerisidir Kanunun amacı, PKK Terör Örgütünün kendisini feshetmesi ve silah bırakma kararı alması nedeniyle örgütle bağı sona ermiş olan ve silah bırakan kurucu, yönetici, üye ve silahlı unsurlarının Türkiye Cumhuriyeti devletiyle ve Türk Milletiyle bütünleşmelerini sağlamaktır.

Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak altı ay içinde, “Türkiye Cumhuriyeti devletiyle ve Türk Milletiyle bütünleşme” talebiyle Güvenlik Makamlarına, bulundukları Ceza İnfaz Kurumuna ya da yetkili Ağır Ceza Mahkemelerine dilekçe vererek ya da sözlü olarak başvuranlar aftan yararlanır.

Yargının yapacağı işte budur.

Cesur olalım.

Atatürk gibi yapalım.

İstiklal Savaşı ve Cumhuriyet dönemi uygulamalarını hatırlayalım.

Bu süreci kesin sonuçlarına ulaştırmanın başka yolu yoktur ve bu son şanstır.

TÜRKİYE ÜRETİM DEVRİMİNE GİDİYOR Türkiye’nin önündeki bütün sorunlar, devrimcilik istiyor, cesaret istiyor.

Sıradan çözümlerin, sıradan yöntemlerin geçersiz olduğu bir döneme girdik.

Vatanımızı çevreleyen ABD-İsrail merkezli tehditler, Doğu Akdeniz’de yapılan silahlı yığınak, iç cephede her gün derinleşen ekonomik bunalım, Üreticilerin isyanı, ezcümle hepsi köklü çözümleri dayatıyor.

Sistemin güçleri buna yanıt veremiyor.

Programları yok.

Kadroları yok.

Ufukları yok.

Anketler yapılıyor, “sorunları hiçbir Parti çözemez” %36 çıkıyor.

Türk milleti sistemin dışına çıkıyor.

O yüzden Vatan Partisi’nin günleri geldi.

O yüzden Vatan Partisi, sistemin krize girdiği noktada, tarihi rolünü oynayacak. 55 Yıllık tecrübesiyle, kadınlarıyla, gençleriyle, emek mücadelesi içindeki eşsiz konumuyla, dünya ölçeğinde başarılı milli medyasıyla, Türkiye’yi yönetme mevzilerine yürüyoruz.

Önümüz açık.

Karamsar değiliz.

Köhneyen sistemin Partilerinin ömrü doluyor.

Vatan Partisi yarını kuracak Partidir.

Kendimize ve milletimize güveniyoruz.

YENİ ÖNCÜ KADIN YÖNETİMİNE BAŞARILAR Öncü Kadın örgütümüz çok büyük işler başardı.

Meltem Ayvalı arkadaşımıza büyük emekleri için çok teşekkür ediyoruz.

Şimdi yeni Başkanımız ve Yönetimimizle Öncü Kadın bayrağı daha yukarı taşınacak.

Kadın hareketinin rakipsiz örgütleri Öncü Kadın ve Cumhuriyet Kadınları Derneği, Üretim Devrimi’nin öncüsü ve Türkiye’nin baştacı olacak.

İyimseriz ve umut doluyuz.

Bu salonu izlesinler, Üretim devrimi zaten görecekler.

Öncü Kadını, Cumhuriyet Kadınlarını izlesinler, Vatan Partisi Türkiye’sindeki bilinci, güzelliği, zarafeti, kararlılığı ve aydınlığı görsünler.

Öncü Kadın yeni Genel Başkan adayı Nuriye Kadan: Türk kadını en önde olacak Türkiye’nin ağır bir döneme girdiği açık.

Ekonomiden güvenliğe, eğitimden toplumsal yapıya uzanan her alanda derinleşen sorunlar, düzenin çözülüşünü ve yeni bir yolun kaçınılmazlığını gösteriyor.

İşte tam da bu tarihsel eşikte, devrimin yolu açılıyor.

Avukat Nuriye Kadan da işte o mevzinin insanı…

İlgili Sitenin Haberleri