Haber Detayı
Süper yaşlılardan ilham veren yaşam stratejileri: Yaş alırken genç kalmanın 7 sırrı
Sadece yaş almıyor, hayatı dolu dolu yaşamayı seçiyorlar… ‘Süper yaşlıların’ ilham veren sırları, adım adım uygulanabilir bir rehberde bir araya geldi. Peki, yaşlanmadan yaşlanmak mümkün mü? İşte süper yaşlanmanın anahtarı olan bu yedi temel madde…
Yaşlanmak zor olmak zorunda değil.
Özellikle de 80’li yaşlarında aktif, üretken ve enerjik bir hayat sürenlerin kaleme aldığı bir rehber elinizin altındaysa...
Kendilerini “süper yaşlılar” olarak tanımlayan David Cravit ve Larry Wolf’un kurucu ortaklığını yaptığı SuperAgingNews.com, bu vizyonla yola çıkarak yeni bir çalışmaya daha imza attı.
Cravit ve Wolf, 2023 yılında yayımlanan ve büyük ilgi gören “Süper Yaşlanma: Yaşlanmadan Yaşlanmak” adlı kitaplarının devamı niteliğindeki “Süper Yaşlanma Çalışma Kitabı” ile ileri yaşlarda da kaliteli ve tatmin edici bir yaşamın nasıl mümkün olabileceğini adım adım anlatıyor.
Amazon’da kategorisinin en çok satanları arasına giren ilk kitabın başarısının ardından hazırlanan bu yeni eser, okuyucuya sadece teori değil, aynı zamanda uygulamaya yönelik araçlar da sunuyor.
Yeni kitap, 65 yaş ve sonrasında sağlıklı, bağımsız ve aktif bir hayat sürdürmek isteyenler için rehber niteliği taşıyor.
İçeriğinde çeşitli egzersizler, sınavlar, çalışma kağıtları ve uygulamalı öneriler bulunan kitap, yaşlılık sürecini daha üretken ve anlamlı kılmak isteyenler için özel olarak tasarlandı Yazarlar, “Okurlarımızdan ve yayıncımızdan aldığımız geri bildirimler doğrultusunda, programımızın etkileşimli bir kitap formatında sunulmasının en verimli yol olacağına karar verdik.
Bu sayede okuyucular, sunduğumuz sistemi daha kolay anlayıp hayatlarına entegre edebiliyorlar” diyor.
Kitap, sağlıklı ve üretken yaşlanmanın temel taşlarını oluşturan 7 maddeye odaklanıyor.
Her biri, ileri yaşlarda yaşam kalitesini korumak ve hatta artırmak için hayati önem taşıyor.
İşte süper yaşlanmanın anahtarı olan bu yedi temel ilke… Süper yaşlıların ortak özelliklerinden biri olumlu bir bakış açısına sahip olmaları.
Geleceğe dair somut hedefleri olan bu bireyler, hâlâ yapacak çok şeyleri olduğuna ve bunları gerçekleştirmek için yeterli zamana sahip olduklarına inanıyorlar.
Cravit ve Wolf, “Tutum, diğer altı maddenin temelini oluşturuyor” diyerek bu konunun önemini vurguluyor.
Ancak bu olumlu tutum, gerçekleri inkâr etmek anlamına gelmiyor.
Yazarlar, yaşla birlikte gelen sağlık sorunlarını küçümsemek yerine, bu zorluklarla bilinçli şekilde başa çıkmanın önemine dikkat çekiyor.
Süper yaşlılar bilgiye pasif bir şekilde yaklaşmak yerine, onu analiz edip eleştirel biçimde değerlendiriyor.
Bu tutum, özellikle sağlık ve yaşam tarzı gibi kişisel kararlar söz konusu olduğunda büyük fark yaratıyor.
Yazarlar, “Her gün yeni bir diyet, yeni bir egzersiz ya da tıbbi bir gelişme duyuruluyor.
Peki hangisine güveneceksiniz?” sorusunu sorarak farkındalığın önemini öne çıkarıyor.
Sosyal medya ve diğer dijital kaynaklardan uzak durmak yerine, bu kanalları bilinçli ve seçici biçimde kullanmak gerektiğini savunuyorlar.
Aktif bir yaşam tarzı, süper yaşlılar için vazgeçilmez bir unsur.
Fiziksel aktivitelerin yanı sıra zihinsel uyarım da bu sürecin bir parçası.
Süper yaşlılar, beslenmeden beyin sağlığına, fitness’tan yeni hobiler öğrenmeye kadar pek çok alanda yenilikleri takip edip uygulamaya hevesli oluyor.Cravit, kitapta ortağı Larry Wolf’tan örnek veriyor: “Larry eskiden kayak, tenis ve bisikletle ilgilenirdi.
Ancak yaşadığı bir göz problemi nedeniyle bu aktiviteleri bırakmak zorunda kaldı.
Bunun yerine golf ve tai chi gibi daha uygun alternatiflere yöneldi.
Hatta tai chi kılıç tekniklerinde ustalaşmaya başladı.” Süper yaşlılar, hayatlarının kontrolünü ellerinde tutmayı önemsiyor.
Fiziksel olarak kendi evlerinde kalmak, kendi kararlarını verebilmek ve finansal anlamda özgür olmak onlar için temel değerler arasında yer alıyor.
Bağımsız kalmak yalnızca maddi ya da fiziksel bir mesele değil; aynı zamanda psikolojik olarak da bireyin kendine olan güveninin korunmasını sağlıyor.
Süper yaşlılar için başarı kavramı emeklilikle birlikte sona ermiyor.
Gönüllü çalışmalar yapmak, yeni bir projeye başlamak ya da aile bağlarını güçlendirmek gibi amaçlar, bu bireylerin yaşam motivasyonunu diri tutuyor.Yazarlar, “Yaşlılık üretkenliğin sona erdiği bir dönem değil, farklı bir üretkenlik anlayışının başladığı dönemdir” diyerek bu yaklaşımı destekliyor.
Araştırmalar, yalnızlığın ve sosyal izolasyonun yaşlı bireylerin hem fiziksel hem de mental sağlığını olumsuz etkilediğini gösteriyor.
Bu nedenle, mevcut ilişkilerin sürdürülmesi ve yeni sosyal bağlantıların kurulması, süper yaşlılık sürecinin vazgeçilmez bir parçası.
Cravit ve Wolf, kitapta bu konuda pratik önerilerde de bulunuyor: “Komşularla daha fazla etkileşim kurmak, yerel kulüplere katılmak ya da dijital topluluklara dâhil olmak gibi yollarla sosyal çevre genişletilebilir.” Süper yaşlılar sadece aktif ve üretken olmakla kalmıyor, aynı zamanda kendilerini çeşitli risklerden korumayı da biliyorlar.
Yaşlılık ayrımcılığı, dolandırıcılık ve sağlıkla ilgili sahtekârlıklar gibi tehditlere karşı bilinçli hareket ediyorlar.
Yazarlar, “Uzun ömür devrimi beraberinde birçok fırsatla birlikte birçok riski de getiriyor.
Önemli olan bu yeni dünyada bilinçli bir şekilde yön bulabilmek” diyor.“Süper Yaşlanma Çalışma Kitabı”, ileri yaştaki bireylere sadece uzun değil, kaliteli bir yaşam sürmeleri için ilham veriyor.
Cravit ve Wolf, bu kitabın bir son olmadığını; aksine, yaşlı bireylerin potansiyellerini yeniden keşfetmeleri için bir başlangıç noktası olduğunu vurguluyor.New York Post'un 'The 7 A’s of ‘superaging’ can make you feel decades younger — one is really the key to vitality' başlıklı haberinden derlenmiştir.