Hürriyet’in omurga problemi

ABD Venezuela’ya karşı savaş kışkırtıcılığı yapıyor.

Venezuela, devleti ve milleti ile kararlı bir duruş sergiliyor.

ABD’nin Venezuela’da yönetimi devirme girişimleri yeni değil.

Onlarca kez denediler, yenildiler.

Bolivarcılar, Sam Amca’yı yine perişan edecek.

Zaten ABD basınında da bu konunun ABD’ye pahalıya mal olacağı şeklinde yorumlar öne çıkıyor.

The Wall Street Journal’da 30 Kasım’da çıkan “Venezuela'da Yüksek Riskler” başlıklı yazıda şöyle deniyor: “Başkan Trump, Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro ve diktatörün Havana ve Moskova'daki destekçileriyle yüksek riskli bir hesaplaşmanın içinde.

İki başkandan biri kaybedecek ve Maduro bir şekilde devrilmezse, bu kişi Trump olacak.” SİZİN HİÇ MAZLUM MİLLETLERİN YANINDA OLMUŞLUĞUNUZ VAR MI?

Çanlar ABD için çalıyor… Venezuela muhalefeti, ABD müdahalesi için çırpınıyor.

Özelleştirme sözleri veriyor.

Fakat Türk basınında hava tam tersi… Maduro bir an önce gitsin diye uğraşıyorlar.

Trump ağzı ile tehdit ediyorlar.

Fakat Maduro sağlam durdukça bu kez, onu karalayacak kara propagandaya başvuruyorlar.

Bunun son örneğini Hürriyet’ten Ahmet Hakan verdi.

Hakan, dünkü yazısında “Maduro’nun duruş problemi” arabaşlığı altında şunları yazdı: “Ülkesi tehdit altındayken Maduro’nun yaptıkları: - Dans etmek. - Şarkı söylemek. - Alttan almak. - Taviz vermek.

Bu haliyle insanın eline Venezuela bayrağını alıp ‘Yanındayız Maduro!’ diyesi gelmiyor.” Yahu sizin tarihinizde hiç mazlum milletlerin yanında olmuşluğunuz var mı?

Sizin tarihinizde emperyalizme direnenlerin bayrağını elinize almışlığınız var mı?

ABD, Afganistan’ı işgal etti, “Yanındayız Afganistan!” diyemediniz.

ABD, Irak’ı işgal etti, “Yanındayız Irak!” diyemediniz.

ABD, Suriye’yi bölme girişiminde bulundu, bulunuyor; “Yanındayız Suriye!” diyemediniz.

ABD beş-altı ay önce İran’ı bombaladı, “Yanındayız İran!” diyemediniz.

Şimdi Maduro’nun yanında mı olacaksınız?

Güldürmeyin.

NİYETİ AÇIK Genel Yayın Yönetmeni olduğunuz gazetenizin yayın çizgisi ortada.

Hürriyet’in Washinton muhabiri Yunus Paksoy, sürekli Maduro’yu hedef alıyor.

Beyaz Saray Sözcülüğü yapıyor. (Paksoy’un tavrı için bkz: Nadir Temeloğlu, Bu gazetecilik değil Beyaz Saray Sözcülüğü, 2 Kasım 2025.) Paksoy’un masalları, sanıyoruz önce sizi uyutuyor.

Sizin yazılarınız farklı mı Sayın Hakan?

Sürekli bir Trump övgüsü var… Sürekli bir Trump’tan umut beslemek var… Trump ne kadar İsrailci olursa olsun bunun üstünü örtme, Gazze’de sözde Trump barışını övmek var… Maduro’yu dans etmekle, şarkı söylemekle itham ediyorsunuz.

Türkiye’deki hiçbir antiemperyalist eylemde, grevde bulunmadığınız için bu size garip geliyor olabilir.

Biz de meydanlarda ABD emperyalizmine, İsrail siyonizmine direnirken şarkılar, marşlar söylüyoruz, omuz omuza halaylar çekiyoruz.

Orası da farklı değil… Karayipler… Dans ederek emperyalizme direnenlerin memleketi, dans ederek devrim yapanların toprakları… Maduro dans etmiyor ölüme meydan okuyor.

Maduro şarkı söylemiyor, ABD’ye karşı kahramanlık türküleri söylüyor.

Maduro alttan almıyor, ABD namlularının üstüne çıkıyor.

Maduro taviz vermiyor, “Biz hazırız, gel ve gör!” diyor.

Maduro’nun bütün açıklamalarında bu kararlılık var.

Sayın Ahmet Hakan açıp baksın Anadolu Ajansı’na neler demiş Maduro?

Aydınlık’ın 18 Eylül’deki manşetine açıp bakın bir, Maduro’nun duruşunu göreceksiniz… Ahmet Hakan’ın zaten Maduro’nun yanında olacağı yok.

Bunu biliyoruz.

Burada bir niyet var.

Bu yazının amacı da o niyeti ortaya dökmek.

Niyet şu, mazlum milletlerin yanında olmak isteyenleri engelleme, Maduro’yu Türkiye kamuoyu nezdinde küçük düşürme girişimleri.

Hürriyet gazetesinin bu konuda yayın çizgisi dikkat çekiyor.

ABD’nin saldırısına, Türk Milleti’ni ikna etme görevini benimsemişler.