Haber Detayı
Selçuk Ülger’in Yeni Kitabı: Yetmiş Yıllık Bekleyiş Bu taksinin benzini: İnsan sevgisi
Türkçeye gösterdiği özen ve sevgi, üstün birikimiyle bir icada dönüşüveriyor. ‘Yolbulur’ Türk Dil Kurumu tarafından mutlaka keşfedilmeli, dilimize yerleşmeli. Selçuk Ülger, Türk edebiyatının ‘Yolbulur’u olabilir.
Selçuk Ülger’in “Yetmiş Yıllık Bekleyiş” kitabı hepimizin ve bütün insanlığın beklediği, özlemini kurduğumuz dünyanın insan ilişkileri ve hasletleriyle bizi buluşturuyor.
Orta Anadolu sıcaklığının yüreğine serptiği eşsiz tohumları Frankfurt’ta Alman toplumunun içinde filizlendiriyor.
Kitap sıcacık anlatımı ve tertemiz Türkçesi ile bizi sarıp sarmalıyor, elimizden tutuyor, son sayfaya kadar bırakmıyor.
Öyküde rastlayacağınız kırçıl sakallı emekçi bir tır şoförünün Selçuk Ülger’e dediği gibi tam da: “dili çok tatlı.” YÜKÜ ŞİİR, KOKUSU EDEBİYAT 2014 yılında yayımlanan “Kavanozdaki Yürek” kitabından sonra, uzun bir bekleyiş oldu bizler için ama sonunda hasret bitti.
Selçuk Ülger’in Frankfurt’taki taksisi yıllardır yolculardan çok daha ötesini taşıyor.
Taksinin benzini insan sevgisi, yükü şiir, kokusu ise edebiyat.
Bir anda direksiyonu yaşanmışlıklara çeviren, anılarla dolu ağaç altlarına, nehir kenarlarına süren, isteyerek yolunu uzatan, zamanın, günlük telaşların ve sürüklendiğimiz koşturmacaların esaretine meydan okuyan Selçuk Ülger, bize insanlığımızı hatırlatıyor.
İncelikli duygularıyla dört yanımızı sarıyor.
SANAL DÜNYANIN BOĞAMADIKLARI Unutulan, “demode” olan, insanı insandan uzaklaştıran, sanal dünyanın boğduğu, dijital ortamın hırçınlığı arasında kaybolan bütün güzelliklerin hâlen nasıl yaşadığını ve aslında nasıl yaşatılabileceğini öğreniyoruz bu kitapta.
Uzak diyarlara mektup yazmak, kaleme sarılmak, kâğıda dökülmek, doğayı dinlemek, bir dosta beklemediği bir anda şiir okumak kaldı mı bu çağda?
Kitabın ilk öyküsünün kahramanı olan “Dolmakalemi” okuduğunuz zaman, bu güzellikleri yeniden anımsayacaksınız.
Selçuk Ülger köhneyen yırtıcı çağa meydan okuyor.
ÖYKÜLERDEN NOTLAR Her birinde ayrı bir yürek çarpıntısı var Selçuk Ülger öykülerinin.
Hepsi gerçek, öykü tadındaki hayatının içinden.
Yıllar önce Doğu Perinçek, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’ne gittiğinde, meşhur ve büyük Juche Kulesi’nin asansör bekçisi Genel Başkanımızı görür görmez “Nazım Hikmet’i tanıyor musunuz” diye sorar.
Türk’e sorulacak ilk sorudur sanki; Dünyanın bir ucundaki emekçiden, Selçuk Ülger’in taksisine binen Alman Liyakat Nişanı almış bir sanatçıya kadar aynı soru halen yankılanıyor.
Ve elbette devamında okunan şiirler, kitapta bulacaksınız.
Ren Nehri’nin kenarında mahsur kalan Aksaray-Almanya yolcusu bir tır şoförünün Ruhi Su ve Hasan Dağı Türküsü aşkıyla, vefanın ve elseverliğin duygularını tadacaksınız.
Selçuk Ülger’in taksisi sağolsun, milyarlarca insanın nefesini kestiği futbolda penaltının mucidini tanımış oluyoruz.
Sahiplerine ulaşamayan postaların, depoya geri dönmek zorunda kalmadığı bir güven duygusunu tadacaksınız.
AVRUPA’NIN HÂL-İ PERMEALÎ Bugünlerde çıkmazlara sürüklenen Avrupa’nın hâl-i pürmelalî de var öykülerde.
Avrupa’nın gözbebeği Almanya’nın ve kentlerinin en çarpıcı yansımalarını yağmur altında bir Frankfurt sabahında bulacaksınız.
Rusya gazı kesilince yanmayan sokak lambaları, kentin kaybolan ışıltısı, önceleri göz kamaştıran koca koca binaların ruhsuzluğu Selçuk Ülger’in deyişiyle “metalden yapılmış bir varsıllık anıtı gibi bakıyor” artık dünyaya.
NAVİGASYON DEĞİL ‘YOLBULUR’ Bu güzel kitabın insana katkısı kadar dilimize de katkısı oluyor.
Selçuk Ülger, hayatımızın bir parçası haline gelen Navigasyonu Türkçeleştiriyor: “Yolbulur.” Türkçeye gösterdiği özen ve sevgi, üstün birikimiyle bir icada dönüşüveriyor. “Yolbulur’ Türk Dil Kurumu tarafından mutlaka keşfedilmeli, dilimize yerleşmeli.
Selçuk Ülger, Türk edebiyatının “Yolbuluru” olabilir.
Üstün edebiyat birikimi, uluslararası alandaki yetkinliği, Senar Ülger’le beraber çeviri ve dil konusundaki ustalıkları Türkiye’nin keşfetmesi gereken üstünlüklerimizdir.
İyi ki varlar.
Şimdi en çok olmak istediğim yer, Selçuk Ağabey’in taksisi!
Selçuk ve Senar Ülger’e hasretle, yürekten selamlar.