Haber Detayı
Medya ve reklamcılık pazarında yapay zekâ dönüşümü
Reklam ve medya neredeyse tüm sektörleri yatay olarak kesen, mobilizasyon ve dijitalleşmeyle de herkese dokunan bir endüstri. Dünyada geçtiğimiz dönem itibariyle 1 trilyon doları aşan bir pazara sahip.
BARIŞ SAZAK (Yönetim Danışmanı)Reklam ve medya neredeyse tüm sektörleri yatay olarak kesen, mobilizasyon ve dijitalleşmeyle de herkese dokunan bir endüstri.
Dünyada geçtiğimiz dönem itibariyle 1 trilyon doları aşan bir pazara sahip.
Bunun yanında son yıllardaki teknolojik gelişimle birlikte verimlilik artışının, her manada pozitif yansıdığı az sayıdaki ticari mecradan biri.
Son on yılda ortalamada yıllık çift hane büyüyebilmiş nadir sektörlerden.
Bu trilyon dolarlık pastanın da en büyük dilimi çevrimiçi dijital uygulamalar ve video.Son on senede konvansiyonel kalıplaşmış yapıların buharlaştığını hep birlikte gözlemledik.
Bu yazıyı da kaleme aldığım mecra olan gazete, TV ve radyo gibi kanallar, reklam pastasında yüzde 15-20 bandına sıkışmış durumda.
Öte yandan “Açıkhava” tarafı ülkeden ülkeye değişse de yüzde 5-7 civarında stabil bir paya sahip.
Sokağın insan psikolojisine etkisi her şeye rağmen pozisyonunu korumakta.
Reklam ve medyanın amiral gemisi dijital mecralarsa, reklam pastasının günümüzde dörtte üçünü oluşturmakta.
Dijital mecraların ana kolonlarıysa video, tıklama bazlı ve arama motoru reklamları.
İlan portalları, “influencer” gibi başka alt mecralar da bunları takip etmekte.Arama motorlarında görünmeyen markalar, dijital dünyada neredeyse yok sayılır.
Elektronik ortamda ticaret yapan veya reklam sektörüne girmiş herkesin bir şekilde tanıştığı ve iyi bildiği “Arama Motoru Optimizasyonu (SEO)” olarak bilinen araç, arama motorlarında organik görünürlüğü arttırarak içeriğin keşfini mümkün kılan bir yöntem.
Arama Motoru Pazarlaması (SEM) da markaların Google, Bing gibi arama motorlarında ücretli reklamlarla görünürlüğünü artırmasını sağlayan faaliyetlerin genel adı.
SEO ve SEM için yöntem kadar ayırdığınız bütçe ile de doğru orantılı olarak geri dönüş alırsınız.
Medya ve reklam sektörünün yüzde 60’ına doğrudan tesir eden araçlar bunlar.
Bu sebeple bu araçların dönüşümü doğrudan sektörün dinamiklerini değiştirme potansiyeline sahip.Yapay zeka ve GEOInternet trafiğindeki değişim, yapay zekâ (YZ) yönlendirmelerinin ne kadar etkili hale geldiğini ortaya koymakta.
YZ kaynaklı trafik 2024’ten bu yana yedi kat arttı.
Şu an YZ platformlarının trafikteki payı yüzde 0,2 seviyesinde.
Ancak büyüme hızı dikkat çekici.
YZ, görsel tasarım, metin yazımı ve A/B testleri gibi kreatif görevlerde, pazarlama ekiplerince yoğun olarak kullanılmakta.
Ancak YZ’nin işin medya planlama ve kitlelere ulaşım noktasında daha derin tesirleri olabilir.
Dünyada sektörün yarısından fazlasının yönetildiği SEO ve SEM gibi araçlara yan hizmetleriyle birlikte şirketler yılda 100 milyar dolara varan bedeller ödemekte.
YZ destekli büyük dil modellerinin (LLM) dijital görünürlüğü yeniden tanımladığı bu dönemde, “Generative Engine Optimization (GEO)”, devasa SEO sektörünü ve dolayısıyla dijital reklamcılığı kökten dönüştürmeye aday.Eğer markanız LLM ve onları besleyen YZ sistemleri tarafından referans gösterilmiyorsa, dijital ortamda neredeyse yok hükmündesiniz.
İnsanlar ve arama motoru tarayıcıları için tasarlanan mevcut web mimarileri, artık YZ ajanlarına hizmet edecek şekilde yeniden tasarlanmak zorunda.
Konuyu yalnızca bir pazarlama meselesi olarak görmek, hizmet sağlayıcılar ya da markalar için geride kalma riskini arttıracaktır.
Bu tip konular artık şirketlerin üst yönetimlerinde ve stratejik karar alma süreçlerinde önemli bir gündem maddesi olmaya aday.Dijital mecralarda bir içerik ya da figürün tesirinin ölçüsü “gauge authority” kavramıyla tanımlanmakta.
İçerik ya da marka; uzmanlık seviyesi, başkaları tarafından referans gösterilmesi, bağımsız kaynaklarca doğrulanması ve güvenilirliği ölçüsünde YZ ve reklam algoritmaları tarafından öne çıkarılır.
Bu nedenle “gauge authority” artık sadece SEO için değil, GEO, içerik pazarlaması, PR, fenomen işbirlikleri ve marka güvenilirliği için referans bir ölçüt haline geldi.Geleneksel arama altyapısı, web siteleri arasındaki bağlantıları ölçen “PageRank” mantığına dayanıyordu.
PageRank, Google’ın arama motoru algoritmasının temelini oluşturan, akademik atıf gibi bir web sayfasına ne kadar çok prestijli site link veriyorsa, o sayfayı o kadar değerli kabul eden bir sistemdi.
GEO’nun merkezindeyse LLM’ler var.Bu fark, dijital pazarlama kadar kullanıcı davranışlarını da kökten değiştiriyor.
Örnek olarak “Michelin yıldızlı, yakınlarda füzyon mutfak” gibi sorgular, SEO döneminin anahtar kelime kalıplarıyla yapılan aramalara bir örnek olabilir.
GEO dünyasındaysa etkileşim sohbet formatına dönüşmekte. “Eşimle evlilik yıl dönümümüzde itibarlı, Akdeniz mutfağı, yeni tatlara açık.
Bütçem bu kadar.
Ne önerirsin?” gibi sorgulara cevap üretebilen içerikler belirleyici olacak.Burada şirket üst yönetimleri için karar alma mekanizmalarıysa YZ mecra seçiminde ön planda olacak.
Çünkü tüm YZ modelleri aynı şekilde işlemiyor.
Örneğin ChatGPT ve Claude yalnızca gerek duyduğunda veya kullanıcı talep ettiğinde açılıyor.
Perplexity ise çevrimiçi aramayı varsayılan davranış haline getirmiş durumda.
Gemini, Google arama katmanıyla bütünleşmiş yapısıyla güncel veri çekiyor.
Bu tip farklar, GEO stratejisini doğrudan etkiliyor.Türkiye ve medya yatırımlarıGeçtiğimiz dönemde Türkiye’de reklam ve medya sektörünün büyüklüğü 6 milyar doları geçti.
Ölçümlenmesi zor olsa da Reklamcılar Derneği ve Deloitte’un güncel araştırmasına göre önceki döneme kıyasla neredeyse yüzde 80 arttığı tahmin ediliyor.Küresel ölçekte medya yatırımları yalnızca yüzde 8 oranında büyürken, Türkiye bu alanda en yüksek büyümeyi kaydeden ülke.
Format bazlı dağılıma bakıldığında; video reklamlar yüzde 35 ile liderliğini korurken, gösterim ve tıklama temelli reklamlar yüzde 30, arama motoru reklamları yüzde 19 pay aldı.
Dijital ses, e-posta, CTV ve oyun içi sponsorluk gibi diğer formatların toplam payı ise yüzde 4 seviyesinde gerçekleşti.
Öne çıkan bir başka önemli gelişme, markaların sosyal medya fenomenleriyle yaptıkları işbirliklerinin nerdeyse iki katına çıkması oldu.Mobil kullanımın yaygınlaşması, YZ destekli otomasyon ve gelişmiş ölçümleme teknolojileri sayesinde markalar, artık tüketicilere daha doğru zamanda, daha kişiselleştirilmiş içeriklerle ve daha etkin bütçelerle ulaşmakta.
Medya yatırımlarının GSYH içindeki payının henüz yüzde 0,5 düzeyinde olması ise sektörün önümüzdeki dönemde hâlâ ciddi bir genişleme potansiyeline sahip olduğuna işaret ediyor.