Haber Detayı

Bilim insanları 50 milyon ışık yılı uzunluğunda en büyük dönen yapıyı buldu: “Kozmik oklava”
Bilim ve teknoloji ulusal.com.tr
05/12/2025 20:17 (3 hafta önce)

Bilim insanları 50 milyon ışık yılı uzunluğunda en büyük dönen yapıyı buldu: “Kozmik oklava”

Gökbilimciler, 50 milyon ışık yılı uzunluğunda galaksilerden oluşan dev bir kozmik filamanın kendi ekseni etrafında inanılmaz bir hızla döndüğünü tespit etti. Bu yapı, Samanyolu’nun oluşum sürecine ışık tutabilecek nitelikte görülüyor.

Gökbilimciler, evrende şimdiye kadar tespit edilen en büyük dönen yapılardan birini keşfetti.

Bilim dünyasında “kozmik oklava” olarak adlandırılan bu dev filamanın, Samanyolu Galaksisi'nin nasıl oluştuğuna dair kritik ipuçları sunabileceği değerlendiriliyor. 280’DEN FAZLA GALAKSİYİ İÇEREN DEVASA BİR YAPI Dünyanın en güçlü teleskoplarından yararlanılarak yapılan gözlemlerde araştırmacılar, evren boyunca uzanan ve 280’den fazla galaksiyi içeren devasa bir yapı üzerinde yoğunlaştı.

Bu galaksilerin, büyük bir gaz ve karanlık madde ipliğinin içine yerleşmiş durumda olduğu, bu ipliğin ise kendi merkez ekseni etrafında dönerek benzersiz bir hareket sergilediği belirlendi.

Yaklaşık 50 milyon ışık yılı uzunluğundaki yapının, saatte 396.000 kilometreden fazla bir hızla döndüğü hesaplandı.

Buna karşın filamanın enine genişliği yalnızca 163.000 ışık yılı civarında kalıyor.

Uzmanlar, bu yapının yarıçapının Dünya ile Güneş arasındaki mesafenin yaklaşık 10 milyar katına ulaştığını kaydediyor.

FİNCAN BENZETMESİ Araştırmacılar, filamanın belirli bir bölümündeki hidrojen açısından zengin 14 gökada üzerinde ayrıntılı gözlemler yaptı.

Elde edilen veriler, filaman ekseninin iki yanında bulunan gökadaların zıt yönlerde hareket ettiğini gösterdi.

Bu bulgu, yapının bir bütün olarak döndüğünü doğruladı.

Dahası, gökadaların önemli bir kısmının kendi eksenleri etrafında da filamanla aynı yönde döndüğü tespit edildi.

Bilim insanları bu durumu “dönen bir platform üzerindeki fincanlar” benzetmesiyle açıklıyor.

Kozmik filamanların, evrenin dört bir yanına uzanan kozmik ağın omurgasını oluşturduğu biliniyor.

Gökada kümelerini birbirine bağlayan bu yapılar, evrenin kütle dağılımını belirleyen temel unsurlardan biri olarak kabul ediliyor.

Yeni keşfedilen bu filaman ise özellikleri nedeniyle özel bir anlam taşıyor.

Hidrojen açısından zengin gökadalara sahip olması ve iç hareketinin düşük olması, filamanın evriminde erken bir aşamada olduğunu düşündürüyor.

Uzmanlar, bu yapıyı “kozmik akışların fosil kaydı” olarak nitelendiriyor.

Bu genç ve bozulmamış filamanın, gökadaların dönüşlerini nasıl kazandığını ve Samanyolu gibi galaksilerin erken evrende nasıl şekillendiğini anlamak için olağanüstü bir araştırma alanı sunduğu belirtiliyor.

Kaynak

İlgili Sitenin Haberleri