Uzmanlardan ‘gizli salgın’ uyarısı! Erkeklerde sessizce ilerliyor… Hemen yapmaya başlamanız gereken 5 şey

Gastroözofageal reflü hastalığı (GÖRH), hem erkekleri hem de kadınları etkileyen yaygın bir sağlık sorunu olmaya devam ederken, uzmanlar erkeklerde görülen reflü vakalarının daha şiddetli seyrettiğine dikkat çekiyor.

Yapılan araştırmalar, erkeklerde asit maruziyetinin daha yoğun olduğunu, bunun da hastalığın daha tehlikeli komplikasyonlara yol açmasına zemin hazırladığını ortaya koyuyor.

Çalışmalara göre erkeklerin, tedavi edilmediği takdirde yemek borusu kanseri riskini artıran Barrett özofagus hastalığına yakalanma olasılığının kadınlara kıyasla neredeyse iki kat daha fazla olduğu belirtiliyor.

Ayrıca yemek borusu kanserinin erkeklerde dokuz kat daha fazla görülmesi, reflünün erkeklerde sessizce ilerleyen ciddi bir tehdit olduğunu gösteriyor.

Bu bulgular, reflünün yalnızca bir mide ekşimesi problemi olmadığını, çok daha ciddi sonuçlara yol açabilen sistemik bir hastalık olabileceğini ortaya koyuyor.

Beslenme uzmanı ve “Asitten Uzak Durun”, “Şekerden Uzak Durun” adlı kitapların yazarı Dr.

Daryl Gioffre, Fox News Digital’a yaptığı açıklamada reflünün erkeklerde hızla büyüyen “sessiz bir salgın” haline geldiği uyarısında bulundu.

Gioffre, modern yaşam koşullarının erkekleri adeta bir “düdüklü tencere” gibi baskı altında tuttuğunu ifade ederek şunları söyledi: “Bu sadece mide ekşimesiyle ilgili değil; bağırsakta başlayıp tüm vücuda yayılan sistemik bir iltihaplanmayla ilgili.

Asit reflü, metabolizma ve stres tepkisinin dengesinin bozulduğuna dair bir alarm sistemidir.”  Uzman, reflünün kalp krizlerine kadar uzanan geniş bir yelpazede gizli nedenlere sahip olabileceğini ve bu nedenlerin çoğu zaman gözden kaçırıldığını belirtti.

Modern erkeğin yaşam tarzı, reflünün ağır ilerlemesi için adeta bir “mükemmel fırtına” oluşturuyor.

Gioffre’ye göre: Kronik stres, yetersiz uyku, işlenmiş gıdalar, alkol tüketimi ve aşırı ilaç kullanımı gibi faktörler sindirim sistemini olumsuz etkileyerek reflüyü tetikliyor.

Erkeklerin çoğu, hızlı yeme, öğün atlama, yüksek kafein tüketimi, liften fakir hazır gıdaları tercih etme gibi alışkanlıklar nedeniyle risk altında.

Uzman bu durumu şöyle açıklıyor: “Bu yaşam tarzı, kronik iltihaplanma ve reflü riskinin artması için ideal bir zemin hazırlıyor.

Erkeklerdeki tipik beslenme modeli (et ağırlıklı, alkol tüketiminin yüksek olduğu, işlenmiş gıdalara dayalı diyet) durumu daha da ağırlaştırıyor.” Sürekli devam eden reflü ataklarının, zaman içinde bağırsak ve yemek borusu dokusuna zarar verdiği biliniyor.

Uzun süre yüksek asit maruziyeti, normal yemek borusu hücrelerinin kanser öncüsü Barrett hücrelerine dönüşmesine yol açabiliyor.

Bu dönüşüm ise ilerleyen süreçte yemek borusu kanseri riskini dramatik şekilde artırıyor.

Uzmanlara göre bu süreç, çoğu zaman belirti vermeden sessizce ilerlediği için erkeklerin daha fazla tehlike altında olmasının nedeni de bu.

Gioffre, özellikle ultra işlenmiş gıdalarda yer alan üç bileşenin reflü üzerinde yıkıcı etkiye sahip olduğunun altını çiziyor: Rafine tuz, şeker ve tohum yağları… Bu üçlü, hem bağırsak florasını olumsuz etkileyerek iltihaplanmayı artırıyor hem de mide asidini olması gereken yerde tutan alt yemek borusunu zayıflatıyor.Uzman, erkeklerin kadınlara oranla daha fazla kahve tükettiğine dikkat çekerek, günde iki ila üç fincan kahveyi çoğu zaman aç karnına içtiklerini belirtiyor.

Bu durum, minerallerin tükenmesine, vücudun susuz kalmasına, asiditenin yükselmesine yol açarak reflü ihtimalini artırıyor.

Uzmanlara göre erkeklerin reflüye karşı daha savunmasız olmasının yalnızca yaşam tarzı değil, biyolojik nedenleri de bulunuyor.Daha az koruyucu mukus: Erkekler kadınlara kıyasla daha az mukus ve tükürük üretiyor.

Bu iki koruyucu sıvı, asidin yemek borusuna geri kaçmasını engelleyen doğal savunma sisteminin temel parçaları.Karın bölgesi yağlanması: Genç erkeklerde daha yoğun görülen iç organ yağlanması (viseral yağ), mide üzerindeki basıncı artırarak asidi yukarı itiyor.Hormon farkı: Kadınlarda östrojen, yemek borusundaki dokuların kendini onarma kapasitesini artırıyor.

Erkeklerde bu koruyucu hormonal etki daha zayıf.

Dr.

Gioffre, erkeklerin reflü riskini azaltmak için günlük yaşamda kolayca uygulanabilir beş temel adım öneriyor:1- Yatmadan en az üç saat önce yemeyi bırakın: Reflünün en büyük sebeplerinden biri, gece yatmadan önce yemek yemek.

Yatar pozisyona geçmek, yer çekimi etkisini ortadan kaldırarak asidin yukarı çıkmasını kolaylaştırıyor.

Gece reflüsü; öksürük, boğulma hissi, boğaz yanması, ses kısıklığı gibi belirtilerle kendisini gösteriyor.2- Tetikleyici gıdalardan uzak durun: En sık görülen reflü tetikleyicileri: Sarımsak, soğan, baharatlı yiyecekler, alkol, çikolata, kafein, turunçgiller, gazlı içecekler.

Bu yiyecekler sfinkter kasını gevşeterek asidin yukarı çıkmasına neden olabiliyor.

Ayrıca uzman, alkali beslenmenin önemine dikkat çekiyor: Yeşil yapraklı sebzeler, taze meyveler, sebzeler, kuruyemişler ve doğal maden suyu reflüyü azaltmada etkili olabilir. 3- Gün boyunca bol su için: Güne ılık limonlu su veya bal eklenmiş bitki çayı ile başlamak, üst sindirim sistemini rahatlatmaya yardımcı oluyor.4- Doğa ile temas edin:  Yalınayak yürüyüş, derin nefes alma ve doğada vakit geçirme gibi “topraklama” uygulamalarının parasempatik sinir sistemini aktifleştirdiği, bunun da sindirimi iyileştirdiği belirtiliyor. 5- Stres ve uykuyu mutlaka yönetin: Yetersiz uyku, vücudun stres hormonu olan kortizolü artırarak sindirim sistemini daha da zayıflatıyor.

Stres artışıyla birlikte mide asidi dengesizleşiyor, sindirim yavaşlıyor ve gıdalar midede daha uzun süre kalarak reflüyü tetikliyor.

Fox News’in “Expert warns of 'silent epidemic' that puts men’s health at serious risk” başlıklı haberinden derlenmiştir.