Haber Detayı
Siyonist İsrail’in aparatı PKK, Öcalan adını kullanarak süreci sabote ediyor
SİYONİST İsrail’in, Dürziler, Aleviler ve SDG terör örgütü üzerinden Suriye’yi bölme çabalarını fırsat olarak gören PKK’lılar “Terörsüz Türkiye, Terörsüz Bölge” çabalarını sabote etmek için açıklama üzerine açıklama yapıyorlar.
Öcalan’ın 27 Şubat çağrısı üzerine 5-6 Mayıs’ta toplanan 12’nci kongresinde fesih kararı alan PKK yöneticilerinden “Bese Hozat” kod adlı Hülya Oran’ın başında olduğu 30 kişilik grup 11 Temmuz’da Irak Süleymaniye’de sembolik olarak silah yakmıştı.Ancak, Öcalan’ın PKK’nın tüm gruplarıyla fesih kararı alması çağrısına rağmen Bese Hozat, bu kez sözde “KCK Yürütme Konseyi” üyesi olarak Türkiye’yi tehdit eden açıklamalarda bulundu.FESHEDİLEN PKK ADINA AÇIKLAMA PKK’nın fesih kararına rağmen terör örgütü yöneticileri aynı isimle yeni taleplerle “Terörsüz Türkiye” sürecini sabote etmek için kolları sıvamış görünüyorlar.
Fransız Haber Ajansı AFP muhabirlerine ellerindeki silahlarla Kandil’de sözde “PKK komutanı” sıfatıyla röportaj veren “Amed Malazgirt” kod adlı Fehmi Atalay, taleplerinin yerine getirilmemesi halinde kendilerinin yeni adım atmayacaklarını söyledi.
Terörist Amed Malazgirt bunları şöyle sıraladı: “Öcalan serbest bırakılmadıkça başka adım atmayacağız.
Türk devletini bekleyeceğiz; adım atması gereken taraf onlardır.
Silahlarımızı teslim etmedik ve bunu sembolik olarak yaktık.
Atılması gereken ilk adım Önder Apo’nun özgürlüğüdür.
Bu olmadan süreç başarılı olamaz.”Öyle anlaşılıyor ki, PKK terör örgütü her zaman olduğu gibi Öcalan’ın adını kullanarak “Terörsüz Türkiye” sürecini sabote edecek.ÖCALAN’IN SERBEST KALMA TALEBİ YOK Oysa PKK elebaşı Öcalan, 27 Şubat 2025 tarihli çağrısında “Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır” dedikten sonra kendi deyimiyle “anlam yoksunluğuna düşmüş” PKK’ya şu çağrıyı yapmıştı; “Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.”11 Temmuz 2025 tarihindeki sembolik silah yakma öncesi 9 Temmuz’da videolu mesajında da serbest bırakılmasını şart olarak öne süren örgüt üyelerine “...Tüm karar metinlerinde vazgeçilmez bir şart olarak benim özgürlük alma durumuma gelince biliyorsunuz ki ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim” diyerek silah bırakma çağrısını yinelemişti.Ardından da 5 Ağustos 2025 günü TBMM çatısı altında Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu kuruldu.
Komisyon her kesimden görüş sahiplerini dinledi ve rapor yazım aşamasına geldiği aşamada İmralı’da tutuklu bulunan Öcalan’ın dinlenmesi teklifi ortaya atıldı.
MHP liderinin destek vermesiyle 24 Kasım günü TBMM komisyonunu temsilen üç milletvekili Öcalan’ı dinledi.TERÖR ÖRGÜTÜNÜN TAKTİĞİ: YAPILAMAYACAK OLANI İSTEMEK Terör örgütü yönetimi her seferinde yapılmayacağını düşündüğü ve toplumsal infiali tetikleyerek “Terörsüz Türkiye” girişiminin Türkiye tarafından kesintiye uğratıldığı propagandasında kullanacağı tekliflerle ortaya çıktı.
Ancak, “Devlet inisiyatifi” zarar görmeden her bir adım dikkatlice atıldı.
Öte yandan “Terörsüz Bölge” amacıyla da özellikle PKK’nın Suriye kolu SDG terör örgütünün faaliyetleri de yakından takip edildi.
Ülke içinde “Terörsüz Türkiye” sınırımızda ise “Terörsüz Bölge” girişimi yapılan açıklamalarla sabote edilme girişimlerine rağmen güçlü bir şekilde ilerledi.İşte tam bu aşamada elinde silahlarla Kandil’de Fransız Haber Ajansı AFP’ye demeç veren PKK’lı teröristler, bir yandan “Silahları sembolik olarak yaktık, bırakmadık” derken diğer yandan “Öcalan’ın özgürlüğünü” şart koşmaya kalkışıyorlar.BAHÇELİ’NİN UYARISI KCK terör örgütü adını kullanarak açıklama yapan Bese Hozat da, Öcalan’ın kendisi tarafından gündeme getirilmeyen “fiziki özgürlüğü” tartışması açarken, hem Türkiye’yi tehdit etti hem de 16 bin şehidimize ve 2 trilyon dolar ekonomik kayba yol açan PKK’lı teröristlerin suç işlemediğini iddia ederek “Af istemediklerini” söyledi.Süreci 1 Ekim 2024 tarihinde Dem Partililerin elini sıkarak ve büyük bir siyasi risk alarak başlatan MHP Lideri Devlet Bahçeli, Türkgün Gazetesi’ne verdiği röportajda “Terörsüz Türkiye” girişiminin terör örgütü tarafından sabote edilmesine yönelik girişimleri de yakından takip ettiğini şu sözlerle bir kez daha ortaya koydu: “Yıkıcı ve sinir uçlarıyla oynayan bir dil ve üslup eşliğinde çalı dibi yoklanıyorsa, nalına ve mıhına aynı oranda ve anda vuruluyorsa, bunun kabulü pek tabii namümkündür.
Bu kapsamda telaffuz edilen ifadeler olgunluktan ve yapıcılıktan son derece uzaktır.
Üstelik 27 Şubat 2025 İmralı çağrısıyla taban tabana zıttır.
İmralı’ya sadakatleri esas olmalıdır.
Tersini düşünmek mümkün değildir.
Bölücü terör örgütünün tüm bileşenlerini bağlayan müspet açıklamanın hilafına KCK Eşbaşkanı unvanı kullanılmaktadır.
Yanlıştır, art niyetliliktir, ülkemizde ve bölgemizde karanlık emelleri bulunan Siyonist-Emperyalist yapıya alenen hizmetkârlıktır.
Hatta bunun bir başka adı, ‘Terörsüz Türkiye’ atılımlarının önünü kesmek için plan ve kurgu içinde olan odaklara maşalık yapmaktır.”MHP Lideri Bahçeli, PKK’lı Bese Hozat’ın konuşturulduğunu düşünüyor ve şu tespiti yapıyor: “Öyle olmasa, adım adım ilerleyen; uyumlu, karşılıklı saygı ve nezaket dahilinde mesafe alan ‘Terörsüz Türkiye’ hedefini sekteye uğratmayı gündeme alan zaman ayarlı sabotaj mahiyetli ifadeler neden ağızlardan dökülsün?”