Haber Detayı

EY Türkiye Ülke Başkanı Metin Canoğulları : Beyaz yaka suçları tırmanışta iç denetim risk avında olmalı
Ekonomi dunya.com
02/12/2025 00:00 (3 hafta önce)

EY Türkiye Ülke Başkanı Metin Canoğulları : Beyaz yaka suçları tırmanışta iç denetim risk avında olmalı

EY Türkiye Ülke Başkanı Metin Canoğulları, 2026’ya girerken iş dünyasının karşı karşıya olduğu en büyük tehlikenin beyaz yaka suçlarındaki ciddi artış olduğunu açıkladı. Canoğulları ayrıca, Türkiye iş dünyasının ve CEO’ların 2026 yılına yönelik en kritik ajandasını masaya yatırdı.

Uluslararası danışman­lık, denetim, kurumsal finansman, strateji ve vergi hizmetleri şirketi EY’ın Türkiye Ülke Başkanı Metin Canoğulları, büyüme baskıla­rı, teknolojideki ilerlemeler ve etik ilkelerdeki eğitim eksiklik­leri nedeniyle beyaz yaka usul­süzlük suçlarında artış gözlem­lendiğini belirtti.

Canoğulları, usulsüzlüklerin boyutunu ölç­mek için yapılan inceleme ta­leplerinin arttığını ifade ederek, şirketlerin bu durumu önlemek için iç denetim birimlerini da­ha verimli ve etkin hale getirme­si gerektiğinin altını çizdi.

Ca­noğulları, iç denetim birimleri­nin, vakaları daha kapsamlı ele alarak risk avcılığına soyunma­sı gerektiğini vurguladı.

İç de­netimin sadece rutin kontrolle­ri yapmak yerine; uyumsuzluk konusu olabilecek tüm olası işa­retlerin özüne inmesi gerektiği­ni vurguladı.CEO’ların 2026 gündemi; maliyet ve teknoloji Metin Canoğulları, küresel ekonominin zorlu bir dönemeç­ten geçtiği bu günlerde, Türki­ye iş dünyasının ve CEO’ların 2026 yılına yönelik en kritik ajandasını da DÜNYA ile pay­laştı. 2025’in kolay bir yıl ol­madığını ve 2026’nın da zorlu geçeceği beklentisinin küre­sel çapta hakim olduğunu ifa­de eden Canoğulları, 2026 yılı­na ilişkin beklentilerini ve CE­O’ların ajandasındaki olmazsa olmaz maddeleri açıkladı.

Av­rupa’daki yavaşlamanın Türki­ye ekonomisine etkisine dikkat çekerek, maliyetlerin şirketler üzerindeki baskısının en önem­li sorun olmaya devam edeceği­ni belirterek, “Enflasyonist or­tamda maliyetlerin kontrolü en büyük konu.

Ticari kredi fa­iz oranları yüksek.

Şirketlerin bu maliyetleri karşılamak için EBITDA marjlarının yüksek ol­ması gerekiyor.

Finansman ma­liyetlerinin yüksekliği nedeniy­le şirketler alternatif finansman imkanları yaratmalı.

Şirketler sermaye ve borçlanma oranları­nı iyi dengelemek zorunda” de­di.

Canoğulları ayrıca, son 10-15 yılda birçok firmanın kapasite büyüttüğünü ancak talebin ay­nı oranda artmadığına da dik­kat çekti.Teknoloji trenine atlamak lazım Metin Canoğulları’na göre, şirketlerin 2026 ve sonrası için ayakta kalmasının birinci şar­tı, teknolojik dönüşüme ayak uydurmak: «Şirketlerin, çağın değişikliğine ayak uydurmala­rı gerekiyor.

Burada teknolojik bir dönüşüm olmazsa olmaz.

Bu hızla yol alan teknoloji trenine atlamaları lazım.

Hangi sektör­lerde olursa olsunlar, gelenek­sel yöntemler artık bitti.

Çalı­şanından tedarikçisine, müşte­risinden operasyonuna kadar her şey artık teknolojiye daya­nıyor.»Yapay zekanın (AI) iş dünya­sındaki etkisinin CEO’ların en kritik gündem maddesi olduğu­nu belirten Canoğulları, “Ayrı­ca, bu dönüşümde veri kullanı­mı çok kritik.

Ellerindeki veriyi iyi kullanmaları ve veri setlerin­den anlamlı analizler çıkarma­ları gerekiyor” dedi.

Son olarak, küresel pazarda rekabet ede­bilmek için atılması gereken en önemli adımı Canoğulları şu sözlerle özetledi: “Bizim diğer ülkelerle rekabet edebilmemiz için kritik alanlarda uzmanlaş­mamız ve sektörlerde marka­laşmamız gerekiyor.”Canoğulları, ülkeleri ayak­ta tutan yapının sadece ihracat değil, aynı zamanda üretim ya­parak uluslararası pazarlarda Türkiye’ye temettü getiren güç­lü küresel markalar yaratmak olduğunu da sözlerine ekledi.Son zamanlarda, şirketlerin yetenek yönetimini güçlendir­menin ve çalışan aidiyetini ar­tırmanın temel gündem madde­leri arasında olması gerektiğini vurgulayan Canoğulları, “Şir­ketler çalışanlarını dinleyerek, bağlılığı artırmak adına yeni yollar keşfetmeli.

Örneğin, ça­lışanına eğitim ve teknik dona­nımlarla yatırım yapabilir, ka­riyerinde ilerlemesine destek olunabilir ve hisse bazlı öde­me modelleri teşvik edilebi­lir” dedi.Yerelleşme uzun vadeli stratejik dönüşüm Bu arada, EY’ın 21 ülkeden 1200 CEO’nun katılımıyla CEO Outlook Raporu yayım­landı.

Rapor, iş dünyası lider­lerinin geleceğe bakışın­da önemli bulgular ortaya koyuyor.

Katılımcıların büyük çoğunlu­ğu (%57) mev­cut jeopolitik ve ekonomik belir­sizliğin bir yıl­dan daha uzun süreceğine inanıyor.

Bu­na rağmen, CEO Güven Endeksi’nin 7 puanlık bir artışla 83 se­viyesine ula­şılması dik­kat çekiyor.

Bu artan gü­ven, lider­lerin belir­sizliğe uyum sağlama, iş modellerini yeniden yapılan­dırma ve daha çevik hale gelme yeteneğiyle açıklanıyor.

CE­O’ların yarısından fazlası (%52) önümüzdeki 12 ay içinde iş portföyü dönüşümünü hızlan­dırmayı planlıyor.

Rapora göre, küresel ekonomi yapısı değişi­yor ve liderlerin %72›si yerel­leşmeyi uzun vadeli bir stratejik dönüşüm olarak görüyor.

Ope­rasyonel engellerin başında ise katılımcıların büyük çoğunlu­ğu için önümüzdeki yıl boyun­ca önemli bir zorluk olarak ka­lacak olan enflasyon (%79) ve tarifeler (%78) geliyor.

Ayrı­ca CEO’ların bir kısmı, siber güvenlik tehditlerinin inovas yon yapma konusundaki güven­lerini olumsuz etkilediğini be­lirtiyor.Güvene dayalı iş birlikleri kuruyoruz EY Türkiye bünyesinde 2000’e yakın profesyonelin ça­lıştığını ve Türkiye’de 6 ofisi ol­duğunu belirten Metin Cano­ğulları, işlerinin denetim, vergi, kurumsal finansman, strateji ve danışmanlık alanlarının oluş­turduğunu açıkladı.

Müşteri se­çimi konusunda ise, “EY olarak yanında durabileceğimiz, güve­nilir ve değer yaratan firmalarla birlikte çalışmak hedefimiz” di­yen Canoğulları, etik ve düzgün olan firmalarla çalıştıklarını, yolsuzluk ve etik risklere karşı güvenlik testleri uyguladıkları­nı ifade etti.

Toplam müşteri sa­yılarının ise 8 bini geçtiğini dile getirdi.M&A pazarında hareketlilik olabilirMetin Canoğulları, küresel ve yerel ekonomik zorluklara rağmen Birleşme ve Devralmalar (M&A) pazarında hareketliliğin devam edebileceğini vurguladı.

Canoğulları, 2026 yılında işlemlerde ciddi bir artış olmasa bile birkaç yıl içinde hareketliliğin başlayacağını tahmin etti.

Canoğulları, “Şu an kadromuz durmaksızın çalışıyor.

Türkiye’nin konumu itibarıyla jeostratejik açıdan baktığımızda, yakın ülkelerdeki savaşlar bittiğinde bu ülkeler baştan sona yeniden ayaklanacak.

Türkiye›ye yatırım yapmak isteyen birçok ülke mevcut.

Türkiye’nin stratejik konumu çok önemli ve potansiyeli çok yüksek" dedi.

Canoğulları, demir-çelik, çimento gibi sanayi sektörlerinin yanı sıra, teknoloji, gıda ve tarım sektörlerinde de yatırım potansiyeli bulunduğunu ifade ederek, " Her sektörde büyük değişimler olacak. 2026 biraz zorlu geçebilir, ancak şirketlerin önümüzdeki iki-üç seneye doğru bir stratejiyle hazırlanması gerektiğine inanıyorum" dedi.Borç kapatmak isteyen şirketler halka arzı tekrar düşünmeliM&A kadar olmasa da halka arz piyasalarında da bir hareketlilik gözlemlenebileceğini belirten Canoğulları, bu süreçlerin düzenleyici kurumlar tarafından çok dikkatli yönetilmesi gerektiğini söyledi.

Bazı şirketlerin borçlarını ödeyemediği için halka arzı alternatif bir finansman yöntemi olarak gördüğünü; ancak elde edilen finansman ile borç kapatılsa bile, iş modelinde değişiklik yapılmadığı sürece aynı zararların ve borçlanmanın tekrar sorun yaratabileceğini söyleyen Canoğulları, “Bu konuda hepimiz çok dikkatli olmalıyız.

Borç kapatmak için halk arz yapılıyorsa, bu yöntemin başarılı olabilmesi için çok dikkatli izlenmesi ve yönetilmesi gerekir” dedi.

Canoğulları, karar verici kurumların bu süreçte çok seçici olması gerektiğine değinerek, halka arzlarda teknoloji şirketlerinin daha çok yer alması gerektiğini de kaydetti.

İlgili Sitenin Haberleri