Haber Detayı

‘SDG modeli çöktü’
Gündem aydinlik.com.tr
01/12/2025 23:00 (3 hafta önce)

‘SDG modeli çöktü’

Suriye Enformasyon Bakanı Mustafa, SDG’nin dış güçlere yaslanarak varlık sürdürdüğünü, bölge halkının örgütü ‘işgalci güç’ olarak gördüğünü belirtti. Mazlum Abdi’nin ‘imparator gibi davrandığını’ söyleyen Mustafa, ‘milis döneminin kapandığını’ söyledi.

Suriye Enformasyon Bakanı Hamze Mustafa, Heyet Tahrir Şam (HTŞ)’ın liderliğinde yürütülen ve Suriye’de hükûmetin değişmesine neden olan “Saldırıyı Caydırma Harekâtı”nın birinci yıl dönümü vesilesi ile Suriye devlet televizyon El İhbariye’ye konuk oldu.

Bakan Mustafa burada, SDG, İsrail, ABD ve Süveyda’daki gelişmelere ilişkin açıklamalar yaptı, değerlendirmelerde bulundu. “Ülkenin geleceğinin silahlı grupların insafına bırakılamayacağını” söyleyen Bakan, “Bugün istikrarın tek adresi devlettir.” dedi.

Bakan Mustafa, dış politikadaki yeni tabloya işaret ederek, şunları söyledi: “ABD yönetimi, nihayet Suriye’de muhatabın devlet olduğunu kabul etti.

Washington’la temaslar ilerliyor.

Yaptırımlar konusunda önümüzde adımlar var.

Bölge ülkeleriyle yeniden irtibat kuruldu.

Suriye’yi dışlanmış, marjinal bir ülke olarak göstermek isteyenlerin tüm hesapları boşa çıkar.” ‘HALK ONLARI İŞGALCİ GÖRÜYOR’ Enformasyon Bakanı, SDG’nin konumuna ve sahadaki uygulamalara dikkat çekerek Mazlum Abdi’ye ilişkin şu ifadeleri kullandı: “SDG, dış güçlere yaslanarak var olmaya çalışıyor.

Cezire halkı onları fiili bir işgal gücü gibi görüyor.

Hizmet üretmeyen, aidiyet yaratamayan bir model kurdular.

Fırat ve Dicle’nin aktığı yerde susuzluk yaşanıyor.

Ekonomik kaynaklar bir avuç gücün elinde.

Bu model artık çökmüştür.” “Çocukların zorla silah altına alınması, yerel toplumu demografik olarak dönüştürme çabası, halkın kaynakları üzerinde kurdukları kontrol… Bunların hepsi Cezire’de tepki doğurdu.

Bölge halkı sabrının sonuna geldi.” ‘SDG İMPARATORLUK GİBİ DAVRANIYOR’ “Abdi, Şam’da orta yolu tamamlasa bugün başka bir tablo olurdu.

Onun yerine Erbil’e gidip vitrin yaptı.

Ardından Alevilere, Dürzîlere çağrı yaptı.

Bu gerçekten gülünç.

SDG bazen bir imparatorluk gibi davranıyor.

Oysa bu ‘imparatorluk’, tavuk bacağı üzerinde duran kristal kadeh kadar kırılgan.” Bakan, Abdi’nin dış bağlantılara bel bağladını da belirterek, “Abdi, ABD’nin Suriye’de uzun süre kalacağı hayaline yaslanıyor.

Oysa ABD kendi stratejilerinde çekilmeyi açıkça yazmıştı.

Böylesi bir kumar, sahada sıfırın altında kalmış bir politikadır.

Dış güçlerle kurulan ilişki, bugün onları ayakta tutmaya yetmiyor.

Suriye’nin dış politikadaki geri dönüşü karşısında, SDG’nin siyaset zannettiği şey, artık sadece zaman kazanma çabasıdır.” diye konuştu. ‘İSARİL’E AÇILAN HAT KURMA HESABI VARDI’ Bakan Mustafa, Süveyda’daki gelişmelere de dikkat çekti, sözlerine şöyle devam etti: “Süveyda’daki silahlı yapıların önünde ulusal zemine dönmek için fırsat vardı.

Hicri çizgisi bunu reddetti.

Dış bağlantılar üzerinden etki üretmeye kalktılar.

Bu da sahada çatışma ve gerilimden başka bir sonuç vermedi.” “İsrail’e açılan bir hat kurma hesabı vardı.

Eski rejim kalıntılarının, milis ağlarının, kaptagon şebekelerinin hepsi aynı projenin çevresine toplandı.

Bu yapı, Suriye’yi içeriden zayıflatmak için tasarlanmış bir düzendir.” “Yeni hükûmet, savaş yerine siyasal süreci tercih etti.

Yerel talepleri duyduk, adli kolluk dahil birçok yetkinin devrine kadar uzlaşmaya vardık.

Buna rağmen Hicri kendi imzasını inkâr etmeyi seçti.” ‘MİLİS DÖNEMİ KAPANDI’ Mustafa, İsrail’in müdahalelerine de değindi: “İsrail, yeni dönemi provoke etmek için her yolu deniyor.

Suriye’yi güvenlik anlaşmasından kaçmak için çatışmaya sürüklemek istiyorlar.

Bu hesapları gördük, bu tuzağa düşmeyeceğiz.” Bakan Mustafa, milis döneminin sona erdiğini belirtti: “Uluslararası dengeler artık devleti esas alıyor.

Milisler dönemi kapandı.

Suriye’de kim söz sahibi olmak istiyorsa, siyasi sürece dahil olacak.

Devlet içinde yer bulmayan hiçbir yapı sahada tutunamaz.” BÖLÜNMEYE HALK DESTEĞİ YOK Yeni dönemde toplumsal aidiyetin önemini vurguladı: “Bu ülkenin birliğine zarar veren her proje çökmeye mahkûmdur.

Ayrılık, bölünme; hangisinden söz ederlerse etsinler, halkın desteği olmadan adım atamazlar.” Bakan, Suriye’nin yeniden dış sisteme dahil olmasına yönelik adımları şöyle özetledi: “Bölgesel düzene dönüş başladı.

Uluslararası sistemle normalleşme süreci devam ediyor.

Suriye’nin geleceği kapalı kapılar ardında değil; açık, meşru, siyasi zemin üzerinde kuruluyor.” Son olarak medya alanındaki hedeflerine değindi: “Bilgi savaşlarının ortasında yeni bir medya düzenine ihtiyaç var.

Bu ülkenin sesini, kendi iradesiyle dünyaya anlatacak bir yapı kuruyoruz.

Suriye’nin sözü artık yok sayılamaz.” Suriye ‘Akdeniz için Birlik’ platformuna döndü Şam yönetimi, İspanya’nın Barselona kentinde düzenlenen 10.

Bölgesel Forum’a 14 yıl sonra ilk kez tam üye sıfatıyla katıldı.

Suriye Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, forum kapsamındaki bakanlar toplantısına iştirak edildiği belirtilerek, söz konusu adımın “Suriye’nin bölgesel diyalogdaki rolünün yeniden tesis edilmesi ve Akdeniz’de kapsamlı işbirliğinin güçlendirilmesi için fırsat” olarak değerlendirildiği ifade edildi.

Hatırlanacağı üzere, Avrupa Birliği’nin yaptırımlarına karşılık olarak Şam yönetimi 2011 yılında Akdeniz için Birlik kapsamındaki üyeliğini askıya almıştı.

Şara Halep Kalesi’nden seslendi: Suriye güvenlik ve istikrar arayışında Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, cumartesi günü Halep’i, Heyet Tahrir Şam öncülüğünde muhalif gruplar tarafından gerçekleştirilen ve geçen yıl aralık ayında dönemin Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın devrilmesiyle sonuçlanan operasyonun birinci yıldönümü kapsamında ziyaret etti.

Şara, Halep Kalesi’ne çıkarak halka hitap etti. “Halep kurtarıldı ve önümüzde uzun bir yol var; Halep’in inşası ve yeniden ayağa kaldırılması… Çünkü Halep’in imarı, Suriye’nin inşasının vazgeçilmez ve sağlam bir parçasıdır.” diyen Şara hem ülke içindeki bölücü girişimlere hem de İsrail’in işgalci eylemlerine mesaj verdi.

Şara konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Güney Suriye’nin, Suveyda da dahil, bazı bölgelerini kontrol edebileceğine dair işgalci İsrail hakkında yanlış algılar bulunmaktadır; mevcut bölgesel ve iç dengeler göz önünde bulundurulduğunda böyle bir senaryo imkânsızdır.” “Bazı küçük olaylar daha büyük hedeflerin parçası gibi yorumlanıyor ancak sabır ve gerçekçi değerlendirme esastır.

Suriye, barış, güvenlik ve istikrar arayışındadır.” “Ülke, topraklarını korumak ve dış müdahaleyi önlemek için diplomasi, uluslararası ve bölgesel koordinasyon ile dikkatli müzakereleri kullanmaktadır.

Bu stratejik önlemler, Suriye’nin bağımsız şekilde yeniden inşa edilmesini, dayanıklılığını korumasını ve ulusal güvenliğini zedelemeden dış baskılarla başa çıkmasını sağlamaktadır.”

İlgili Sitenin Haberleri