Haber Detayı

Oxford Üniversitesi Profesörü J. Doyne Farmer:  “1-2 yıla finansal çöküşleri önceden görebileceğiz”
Gündem ekonomim.com
01/12/2025 10:18 (3 hafta önce)

Oxford Üniversitesi Profesörü J. Doyne Farmer: “1-2 yıla finansal çöküşleri önceden görebileceğiz”

Oxford Üniversitesi öğretim üyesi, karmaşık sistemler bilim insanı ve eski fizikçi Prof. Dr. J. Doyne Farmer, Scala Yayıncılık’tan çıkan "Kaosu Anlamlandırmak" isimli eserinde standart ekonomik modellere alternatif geliştirdikleri ekonomik modellemelerle 1-2 yıl içinde finansal çöküşleri önceden görebileceğimizi söylüyor. Farmer bazı merkez bankalarının şimdiden ilgisini çeken bir alternatifi savunuyor.

Röportaj: Hilal SARI Ekonomiyi hava durumu gibi öngörülebilir hale getirmek… Oxford Üniversitesi Profesörü, karmaşık sistemler bilim insanı ve eski fizikçi J.

Doyne Farmer, Kaosu Anlamlandırmak: Daha İyi Bir Dünya İçin Daha İyi Ekonomi adlı kitabında tam da bu iddiayı ortaya koyuyor.

Standart ekonomik modellerin neden sık sık başarısız olduğunu verilerle açıklayan Farmer, fizik biliminin sezgisel modellerini ekonomiye uyarlayarak yepyeni bir “karmaşıklık ekonomisi” inşa ediyor.

Bu yaklaşım, “tam rasyonel birey” varsayımını terk edip, insan davranışını sınırlı rasyonellikle ve sezgisel karar kurallarıyla modellemeyi öneriyor.

Hilal Sarı'nın çevirisini yaparak Türkçe'ye kazandırdığı kitabın yazarı Farmer’a göre bu, bir sınır değil- tam tersine geleceğin en büyük avantajı.

Çünkü bu modeller sayesinde, önümüzdeki 1-2 yıl içinde finansal çöküşleri önceden görebileceğiz.

Ekonomiyi süper bilgisayarlarla simule edeceğiz Farmer’ın savunduğu bu paradigma, yalnızca ekonomiyi değil, politika yapım süreçlerini ve hatta demokrasiyi dönüştürme potansiyeline sahip.

Hükümetlerin politikaları uygulamadan önce süper bilgisayarlarla simüle edebileceği, enerji" href="https://www.ekonomim.com/sektorler/enerji" target="_blank" rel="noopener">enerji geçişinden enfl asyona kadar karmaşık sistemleri bütüncül biçimde yönetebileceği bir çağdan bahsediyor. “Eğer geleceği daha iyi simüle edebilirsek, daha adil politikalar da geliştirebiliriz” diyor Farmer.

Merkez bankalarının şimdiden ilgisini çeken bu yaklaşım hem sürdürülebilir kalkınmanın hem de ekonomik adaletin geleceğini şekillendirecek bir devrim niteliğinde.

Standart ekonomik modeller insanı “rasyonel” kabul ediyor “Karmaşık sistemler bilimi ekonomiye uygulanabilir” diyorsunuz.

Ancak ekonomi, bireylerin beklentileri ve politik kararlarla şekillenen bir insan sistemi.

Fizikteki deterministik kaos kavramı, bu kadar davranışsal bir alana nasıl uyarlanabilir?

Yani, insanın irrasyonelliği bu yeni ekonomik modelin öngörü gücünü nerede sınırlandırıyor?

İnsan davranışını anlamak ve modellemek gerçekten de ekonomiyi zorlaştıran şey.

Kitapta tartıştığım dikkat çekici sonuçlardan biri, karar alma ile ekonomik etkileşimin kaosa yol açabileceği.

Bunu göstermek için insan kararlarını, gerçekte insanların nasıl karar verdiğini iyi yansıtan basit sezgisel kurallara dayalı “sınırlı rasyonel” modellerle açıklıyoruz.

Ana akım ekonomide yaygın olan “tam rasyonellik” varsayımına dayanmayan modeller kurabilmek, karmaşıklık ekonomisinin en büyük gücü.

Dolayısıyla bu bir sınır değil, tam tersine bir avantaj.

Hava durumu tahmini yapar gibi ekonomiyi öngörebilmek… Ekonomiyi “hava durumu kadar iyi tahmin edebilmek” metaforu, kitabın en dikkat çekici iddialarından biri.

Ancak meteorolojide bile %100 isabet oranı yok.

Sizce karmaşıklık ekonomisinin nihai hedefi “kesin tahmin” mi, yoksa “olasılıklı risk yönetimi” mi olmalı?

Ekonomiyi hava durumu kadar isabetli tahmin edebileceğimizi iddia etmiyorum!

Söylediğim şey, ekonomiyi bugünkünden daha iyi tahmin edebileceğimiz — tıpkı hava tahminlerinde olduğu gibi, küresel kapsamlı verileri ekonomik simülasyonlara dahil ederek.

Hedef mükemmel tahmin değil; daha iyi tahmin yapabilmek. “Bu modellerle demokrasi bile daha iyi işler” Siz, hükümetlerin politikalarını uygulamadan önce süper bilgisayarlarla simüle edebileceği bir ekonomi vizyonu çiziyorsunuz.

Bu yaklaşım, politika yapım sürecini nasıl dönüştürür?

Demokratik süreçle veri-merkezli simülasyonlar arasında bir gerilim görmüyor musunuz?

İnancım şu ki, eğer politikaların ne yapacağını ve bizi nereye götüreceğini daha iyi anlayabilirsek, daha iyi politikalar uygularız.

Şu anda hükümetler modellere fazla önem vermiyor çünkü bu modellerin tahminleri pek iyi değil.

Eğer tahminler daha iyi olsaydı, bu durum değişebilirdi.

Demokratik müzakereyle bir gerilim yok-tam tersine!

Eğer politikalarımıza bağlı olarak geleceğin nasıl şekilleneceğini gösteren veri odaklı simülasyonlara sahip olsaydık, bir uzlaşmaya varmamız çok daha kolay olurdu ve demokrasi daha iyi işlerdi. “Ekonofizik birkaç yıla krizleri öngörebilecek” 2008 küresel krizi sonrası, ekonominin fiziksel sistemler gibi modellenemeyeceği sıkça dile getirilmişti.

Sizce “ekonofizik” bugün bir başka finansal çöküşü önceden öngörebilecek olgunluğa ulaştı mı?

Yoksa hâlâ veri kalitesi ve insan davranışı kaynaklı bir “kaos içinde kaos” aşamasında mıyız?

Ekonomik fizik biliminin başka bir finansal çöküşü öngörebilecek kadar olgunlaştığını söyleyemem -henüz o aşamada değil.

Ancak, birkaç yıl içinde bunu yapabileceğini düşündüğüm araçlar ve modeller geliştiriyoruz (en azından şu anda öyapabildiğimizden daha iyi tahminler yapabileceğiz).

O zamana kadar, kaosun içinde kaos yaşamaya devam edeceğiz. “Enerji geçişini de daha iyi yönetebileceğiz” Kitabınızda enerji dönüşümünün ve iklim krizinin de bu modellerle yönetilebileceğini söylüyorsunuz.

Sizce “karmaşıklık ekonomisi”, sürdürülebilir kalkınma politikalarının yeni bir Bretton Woods’u olabilir mi?

Sürdürülebilir kalkınmada yeni bir Bretton Woods harika bir fikir.

Ne yazık ki, bunun gerçekleşmesi için önce ekonomiyi tehdit edecek kadar kötü bir çevre kriziyle başa çıkmak zorunda kalacağımızı düşünüyorum.

Ancak bu arada, daha sürdürülebilir bir şekilde daha fazla refaha ulaşmamızı sağlamak amacıyla, enerji geçişini daha iyi yönetmemize yardımcı olacak modeller geliştiriyoruz. “Yapay zeka konusunda karamsar değilim ama endişeliyim” Karmaşık sistemler, büyük veri ve yapay zekâ bugün aynı denklemde buluşuyor.

Sizce yapay zekâ, ekonomiyi “daha insancıl” bir sistem haline getirme potansiyeline sahip mi, yoksa bizi daha karmaşık bir makine düzenine mi yaklaştırıyor?

Tarihin, pek çok şeyin olabileceği bir noktasında bulunuyoruz ve bu da geleceği tahmin etmeyi özellikle zorlaştırıyor.

Ajan tabanlı modellerle (ekonomi simülasyonları) kullanılan yapay zekanın, biz insanlar için işleri daha iyi hale getirmeye yardımcı olabileceğini düşünüyorum.

Ancak, sonuçların, pek çok kişinin şu anda endişelendiği gibi kıyamet günü olmayacağı konusunda iyimser olsam da -yapay zekanın uzun vadede bizi nereye götüreceği konusunda endişeliyim.

Bu bir devrim niteliğinde: Merkez Bankaları kullanmaya başladı -“Bu bir devrim olacak.” diyorsunuz.

Peki bu devrimin gerçekleşmesi için akademi, finans dünyası ve politika yapıcılar arasında hangi zihinsel bariyerin yıkılması gerekiyor?

Bu bir devrim, çünkü yüzyılı aşkın bir süredir ekonominin temelini oluşturan varsayımları değiştiriyor.

Karmaşıklık ekonomisi, ticari dünyada daha önemli hale gelecek ve ardından merkez bankaları ve hazine bakanlıkları tarafından kullanılmaya başlanacak (ki bu zaten gerçekleşmeye başladı).

Daha sonra akademi dünyasında ya ekonomi bakanlıklarını ele geçirecek ya da tamamen yeni karmaşıklık ekonomisi bölümleri oluşturulacak.

Karmaşıklık ekonomisi, zengin ve fakir, genç ve yaşlı vb. unsurlar ile heterojen bir dünyayı modellemede çok daha başarılı olduğu için, ekonomik sosyal adalet konularında bize çok daha iyi tavsiyeler verecek.

Bu tavsiyelere uyulursa, daha adil bir ekonomik sisteme ulaşabiliriz.

Türkiye bu modelleri enfl asyon sorununu çözmek için kullanabilir -Türkiye gibi dinamik, çok katmanlı ve zaman zaman öngörülemez ekonomik döngülere sahip bir ülke açısından baktığınızda; Sizce Türkiye ekonomi yönetimi bu kitaptan hangi ilkeleri ya da yaklaşımları benimserse hem makro istikrarı hem de uzun vadeli refahı daha bütüncül bir biçimde inşa edebilir?

Karmaşık sistem yaklaşımı, Türkiye’nin ekonomik politika tasarımında hangi alanlarda somut fark yaratabilir?

Türkiye enfl asyon konusunda ciddi sorunlar yaşadı.

Karmaşıklık ekonomisi sayesinde enfl asyonun nedenleri ve nasıl kontrol edilebileceği konusunda daha iyi bir anlama yetisi sağlayabileceğimize inanıyorum.

Karmaşıklık ekonomisi, Türkiye’nin küresel ekonomiye daha etkin bir şekilde katılabilmesi için Türkiye’nin sanayi politikasına da rehberlik edebilir.

Kaosu Anlamlandırmak: Daha İyi Bir Dünya İçin Daha İyi Ekonomi J.

Doyne Farmer’ın “Kaosu Anlamlandırmak: Daha İyi Bir Dünya İçin Daha İyi Ekonomi” adlı eserini Türkçeye kazandırmak bizim için büyük bir gurur kaynağı.

Bu kitap, ekonomiye dair ezberleri bozan, cesur ve vizyoner bir yaklaşımı temsil ediyor.

Farmer’ın karmaşık sistemler bilimiyle ekonomiyi yeniden yorumlaması, sadece akademik çevreleri değil, politika yapıcıları ve haberler" target="_blank" rel="noopener">finans dünyasını da derinden etkiliyor.

Ekonomiyi varsayımlardan arındırıp gerçek verilere dayalı olarak modellemek, daha öngörülebilir ve dirençli sistemler kurmamıza olanak tanıyor.

Bu yaklaşım, krizleri önceden görebilmekten iklim geçişini daha sağlıklı yönetmeye kadar geniş bir etki alanına sahip.

Letven Capital olarak, finansal okuryazarlığın gelişmesini bir toplumsal sorumluluk olarak görüyoruz.

Bu nedenle, bilimsel düşünceyi ve yenilikçi yaklaşımları desteklemeye devam ediyoruz.

Kaos ve karmaşık sistemler üzerine derinlemesine bir bakış sunan bu çalışma, yalnızca bilimsel dünyaya değil, finansal düşünme biçimlerimize de ışık tutuyor.

Biz, finansal okuryazarlığın bireylerden toplumlara yayılan bir güç olduğuna inanıyor, bu gücün gelişmesi için yürüttüğümüz destekleri artarak sürdürmeye devam ediyoruz.

İlgili Sitenin Haberleri