Haber Detayı
Sadece C vitamini değil! Portakal suyunun hiç bilinmeyen etkisi: Her gün içerseniz…
Günlük kahvaltının vazgeçilmezi portakal suyunun sıradan bir içecekten çok daha fazlası olduğu ortaya çıktı. Araştırmalar bu içeceğin genlerden iltihaplanmaya kadar vücutta beklenmedik değişiklikler yaratabileceğini gösteriyor. Peki, portakal suyu sağlığı nasıl etkiliyor?
Çoğumuz portakal suyunu kahvaltıda hızlıca içilen basit bir alışkanlık olarak düşünürüz.
Ancak bilim insanları, bu günlük içeceğin vücutta susuzluğu gidermenin ötesinde etkiler yarattığını keşfediyor.
Yakın zamanda yapılan çalışmalar düzenli portakal suyu tüketiminin bağışıklık hücrelerindeki binlerce genin aktivitesini değiştirebileceğini gösterdi.
Portakal Suyu Genlerimizi Nasıl Etkiliyor?
İki ay boyunca her gün 500 ml saf portakal suyu tüketen yetişkinlerde iltihaplanma ve yüksek tansiyonla bağlantılı birçok genin aktivitesinin azaldığı gözlemlendi.
Bu genler arasında NAMPT, IL6, IL1B ve NLRP3 gibi stres ve iltihapla ilişkili olanlar da bulunuyor.
Ayrıca böbreklerin sodyum tutma kapasitesini etkileyen SGK1 geni de daha az aktif hale geldi.
Portakal Suyu Kalbi Gerçekten Koruyor mu?
Portakal suyundaki doğal bileşikler özellikle antioksidan ve anti-inflamatuar etkili flavonoid hesperidin, kan basıncı, kolesterol dengesi ve şekeri işleme biçimini olumlu etkiliyor.
Bu etkiler, uzun vadede kalp sağlığına katkı sağlayabilir.
Araştırmalar özellikle aşırı kilolu veya obez yetişkinlerde, portakal suyunun sistolik kan basıncını düşürdüğünü ve iyi kolesterol (HDL) seviyelerini artırdığını gösteriyor.
Bağırsak Sağlığı da Etkileniyor Portakal suyu, bağırsak sağlığına da olumlu etkiler sağlıyor.
Kısa zincirli yağ asitleri üreten bağırsak bakterilerinin sayısını artırıyor, kan şekeri kontrolünü iyileştiriyor ve iltihap belirteçlerini azaltıyor.
Metabolik sendromu olan kişilerde bu etkiler daha belirgin şekilde gözleniyor.
Portakal suyunun endotel fonksiyonunu iyileştirdiği ve kalp krizi riskini düşürdüğü görüldü.
Brezilya'da yapılan araştırmalarda, portakal suyu tüketen işçilerin apo-B seviyeleri daha düşük bulundu.
Küçük de olsa bu değişiklikler yıllar içinde sağlığa ciddi katkı sağlayabilir.