Haber Detayı
Prof. Dr. Ufuk Akçiğit: Türkiye’den neden yıldız şirketler çıkmıyor?
Koç Üniversitesi Rahmi Koç Bilim Madalyası alan Prof. Dr. Ufuk Akçiğit, bir ülkedeki şirket yapılarının ekonomide büyümeye etkisine işaret ederken, Türkiye'de KOBİ'lerin çok olmasının değil, büyük firmaların olmamasının sorgulanması gerektiğini söyledi. Yapay zekada “tren gerçekten kaçabilir" uyarısında bulundu.
Prof.
Dr.
Ufuk Akçiğit, bu yıl Koç Üniversitesi Rahmi Koç Bilim Madalyası sahibi oldu.
Bloomberght’den Olcay Büyüktaş’ın haberinde Akçiğit, Türkiye’de inovasyon ve verimlilik artışıyla şirket yapılarının ekonomilerde büyümeye etkileri ve yapay zekadaki gelişmelerin gelir dağılımına etkilerini değerlendirdi.
Ekonomide, inovasyon ve yapay zekâ alanlarına yönelik çalışmalarıyla dikkat çeken Prof.
Dr.
Akçiğit, uzun vadede kaliteli büyüme için ülkelerin kısa vadeli politikalar yerine, nitelikli insan kaynağı ve vizyona odaklanmaları gerektiğine vurgu yaptı.
Nobel, inovasyonu ödüllendiriyor Ülkelerin uzun vadede kaliteli büyüme sağlamaları için inovasyona odaklanmak gerektiğini vurgulayan Prof.
Dr.
Ufuk Akçiğit, son yıllarda Nobel ödüllerinde de inovasyona ödül verilmesine dikkat çekti.
Orta gelir tuzağına takılan ülkelerde inovasyonun başlamadığına işaret eden Akçiğit, inovasyon için ekosistem ve uzun vadede vizyon gerektiğini belirtti.
Politikacıların "bir an önce ekonomiyi nasıl canlandırabiliriz" düşüncesine odaklandığını ve kısa vadeli çözümlere yöneldiğini belirten Prof.
Akçiğit, şunları söyledi: "İnovasyon konusunda genellikle şirketlere (Ar-Ge yatırımları, vergi indirimleri) bakıldığını, ancak şirketlerin sonuçta içinde çalışan insanlardan oluşan bir yer.
Eğer bir takımın oyuncuları iyi değilse şampiyonluğu kazanamazsınız.
Bu durum inovasyon için "gerekli” ancak “yeterli” değil.
İnovasyon için en önce doğru yetenekleri bulup onları eğitmek gerekiyor.” Yıldız, süperstar firmalar neden çıkmıyor?
Türkiye'deki KOBİ ağırlığının makro büyümeye etkisine yönelik, “Çok fazla küçük firmanın olmasının aslında başka bir şeyin "semptomu" olabileceğini” söyleyen Akçiğit, bu durumun, ülkede çok fazla "zorunlu girişimci" (zorda kaldığı için firma kuranlar) olduğu anlamına gelebileceğini belirtti.
Asıl sorulması gereken sorunun “Büyüyüp bu KOBİ'lerde çalışan insanları istihdam etmesi gereken ‘yıldız, süperstar’ firmaların neden çıkmadığı” olduğunu belirten Prof.
Dr.
Akçiğit, Türkiye'de verimlilikten dolayı firmaların büyümesinin çok gözlemlenemediğini, verimlilikle firma büyüklüğü arasındaki ilişkinin yüksek olmadığını ifade etti.
Akçiğit, uluslararası pazarlara açılabilen firmaların yeterince geliştirilemediğini, bunun yine inovasyona ve teknolojiye dayandığını belirtti.
Politikaların, büyüyebilecek firmaların önünü açmaya ve verimlilikle büyüme arasındaki ilişkiyi daha sıkılaştırmaya odaklanması gerektiğini dile getirdi. “Yapay zekanın gelir dağılımına mutlaka etkisi olacak” Yapay zekanın başlarında olduğumuzu ancak bu teknolojinin çok hızlı ilerlediğini belirterek, “Bu tren gerçekten kaçabilir” uyarısında bulunan Prof.
Dr.
Akçiğit, özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için bu büyük teknolojik devrimlerin çok iyi bir fırsat yarattığını vurguladı.
Ancak Türkiye'nin yapay zekâ kullanımı açısından çok hızlı ilerlemediğini ve ne yazık ki yapay zekayı henüz iyi bir şekilde kullanır hale gelemediğini kaydetti.
Yapay zekanın gelir dağılımına mutlaka etkisi olacağını ifade eden Prof.
Akçiğit, yaratıcı yıkım teorisinin, yeni girişimcilerin kendilerine fırsat bulup mevcut firmaları yerinden edebilmesi durumunda bunun gelir dağılımını kötüleştirmeyeceğini, aksine iyileştireceğini belirtti.
Yapay zekayı daha çok kullanan firmaların büyük ya da küçük değil, "genç" firmalar olduğunu söyleyen Akçiğit, "Genç girişimcilerin ve genç firmaların önünü açmamız gerekiyor" derken, yapay zekâ bazlı firma kurmanın artık çok ciddi kaynaklar gerektirmediğini ve gençlere fırsat sunulursa ekonominin daha rekabetçi olabileceğinin de altını çizdi